“Gençliğin güzel bir yüzü, ihtiyarlığın güzel bir ruhu vardır.”
“Yaşlandığında çocuklarından bekleyeceğin şey; senin babana yaptığındır.”
İçten gelen bir selâm, tatlı bir dil veya güler bir yüzle temeli atılan ve uzun yıllar ve hattâ ömür boyu süren samimî, candan dostluklara yaşam içinde ne kadar çok şahit olunur. Hemen herkesçe en çok sevilen, dostlukları aranan kimseler cana yakın, sempatik, babacan, toplumda sevgi ve neşe kaynağı olan tipler değil midir?
Huzurevleri sadece barınma mekânı olarak görev yapmakta, evlât ve torun hasretine çare bulamamaktadır. Bu yönüyle insanların mutluluğu için aile sıcaklığı, muhabbeti, saygı ve sevgi seli şarttır. Öğrencilerle azda olsa çok zevkle yapılabiliyor.
Amaç; gerek köydeki, gerek şehirdeki, gerek huzur evindeki, gerek çevremizdeki büyüklerimize sevgimizi taşımak.
Tabiki.. Yaşlılarımızı yad etmek için bir tek günü tahsis etmek yeterli değildir. Onlarla hep beraber yaşamayı öğrencilerimize aktarmak, çalmasını bekledikleri kapıyı sevgi, saygıyla çaldırmak.