Yem Bekleyen Güvercinler.

Çevrimdışı razor065

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.129
  • 1.252
  • 1.129
  • 1.252
01 Eki 2012 17:50:13
yorum yapmıyorum direkt link veriyorum, bir gün mahallemeize zengin apartmanda yetişmiş bir arkadaş gelmişti kendisinin hayatında her şey dört dörtlüktü hiç bir sıkıntı yaşamamıştı ve bizden daha başarılıydı ama bizi hiç sevmezdi çünkü bizi anlamak yerine hep yargılardı ....

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı adjen

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 306
  • 1.354
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 306
  • 1.354
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 01 Eki 2012 17:59:28
Rencide edilmek biz öğretmenler için günlük bir hal aldı maalesef.Yapılanlara ses çıkarmayıp kabullenenler de yapanlar kadar suçludur...Mahşerde de olsa hesabını verecekler....

Çevrimdışı mustafa_38

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.609
  • 1.029
  • 1.609
  • 1.029
# 01 Eki 2012 18:01:03
sendikalisiniz cogunuz.hadi kukresin sizin aslanlar

Çevrimdışı razor065

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.129
  • 1.252
  • 1.129
  • 1.252
# 01 Eki 2012 18:10:00
sendikalı değilim sendikalı olmayıda düşünmüyorum her yerde sendika başına o bölgenin kodoman bir tipini koyuyorlar adamlar sendikacılığı bakkal işletmenk sanıyor benim fikirlerimi savunursam benim arka bahçesi olduğum siyasi partiye meyil etmezssen hakkını armam mantığıyla çalışıyor yani bir köy bakkalı aynı köyde kendinden alışveriş yapmayanları sevme. Bir kısım sendikacılarda böyle işte.

Çevrimdışı güngörmez

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 92
  • 72
  • 92
  • 72
# 01 Eki 2012 18:18:58
Stalin'inTavuğu hikayesini okumanızı öneririm.Başbakanımızın aç yoksul makarna ve kömurculeri ;Bakanımızın da yem bekleyen guvercinleri var: Atama yapma her yerde ucretli köleler çalıştır sonra da aşağıla!

Kuşku yoktur ki, insanlık tarihinin en sadist liderlerinden biri de Stalin’dir. Stalin dönemindeki acımasızlık ve hunharlık konusunda binlerce tüyler ürpertici cinayet anlatılır.

‘Stalin’in tavuğu’ diye bir tabir vardır. Bu tabirin doğuşu ile ilgili anlatılan hikaye de oldukça anlamlıdır.

Stalin bir gün Komünist Parti ileri gelenleri ile içki masasındadır. Peş peşe içilen Votka ile kafalar iyice dumanlanmıştır. Stalin bir ara elindeki çatalı önündeki Votka şişesine vurur ve herkesi dikkatle kendisini dinlemeye davet eder. Der ki;

“ – Bana şu sorunun cevabını kim verecek, Halkın yönetime kayıtsız şartsız itaat etmesi ve liderin her dediğini onaylaması nasıl sağlanabilir?”

Tamamı çakırkeyif olmuş parti yöneticilerinin her biri kendince cevaplar verirler. Kimisi disiplin ve sertlikten, kimisi adalet ve eşitlikten, kimisi sürgün ve hak mahrumiyetlerinden, kurşuna dizmenin caydırıcılığından, toplu katliamlardan söz ederler.

Ancak Stalin verilen cevapların hiçbirini beğenmemiştir.

Masanın karşısında hazrolda bekleyen Kızıl Ordu muhafızına emir verir.

“- Çabuk bana bir tavuk getir.’’

Emir derhal yerine getirilir ve tavuk Stalin’in eline verilir. Stalin adamlarının gözünün içine baka baka başlar tavuğun tüylerini canlı canlı yolmaya. Feryadına aldırmadan tüm tüylerini yolduğu ve cascavlak bıraktığı tavuğu odanın ortasına salıverir .

“ – Şimdi dikkatle izleyin tavuğu ‘’ der. Bakalım nereye gidecek?

Zavallı tavuk bu azaptan kaçıp kurtulayım diye can havliyle dışarı kaçar,

Soğuktan tir tir titrer. Masaların altına girer, duvar diplerine koşar teleksiz, tüysüz vücudu kanatları yara bere içinde kalır... Şömineye yaklaşır tüysüz derisi kavrulur... Tavuk çar naçar biraz önce tüylerini yolan Stalin’in bacakları arasına girip sığınır. Stalin cebinden bir avuç yem çıkarıp birer birer tavuğun önüne atar. Stalin’in elinden yemlenen tavuk artık o nereye yönelse ardından gider. Manzarayı hayretler içinde izleyen Komünist Parti Politbüro üyelerine dönen Stalin gevrek gevrek güler ve şöyle der;

“- Gördünüz mü? Halk dediğiniz topluluk bu tavuk gibidir. Tüylerini yolup al ve serbest bırak. O zaman onları bir avuç yemle yönetmek mümkün olur.”

Bu olay ne kadar doğru bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki; tarih boyunca bütün diktatörler masum halk kitlelerini hep tüyleri yolunacak tavuklar gibi görmüşlerdir. Tüyleri yolunacak, kendilerinden başka sığınılacak bir merci bırakılmayacak ve ufak tefek ulufeler ile itaati sağlanacak tavuklar.






Çevrimdışı emine yüzgeç

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 392
  • 1.505
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 392
  • 1.505
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Eki 2012 18:50:24
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Haberi bu linkten de okuyabilirsiniz.Daha fazla ayrıntı var.

Memurlar net in haberine göre bakan yem bekleyen güvercin benzetmesinde bulunmadım demiş.


EĞER SİZ ÖĞRETMENLİK YETERLİLİĞİNE SAHİP OLSAYDINIZ ZATEN O 40.000 KİŞİNİN İÇERİSİNDE OLURDUNUZ, KARŞIMDA DEĞİL”
cümlesine henüz açıklama getirilmemiş...

 

Çevrimdışı güngörmez

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 92
  • 72
  • 92
  • 72
# 01 Eki 2012 20:43:08
Güvercin Candır Akbabaya Göre…

Şubatta 30 bin kadro isteyen öğretmenlerin sözcüleri ile Milli Eğitim Bakanı arasında geçtiği iddia edilen diyalog kamuoyunda bomba etkisi yaptı. Buna göre ataması yapılmayan öğretmenleri Eminönü Camisi önünde yem bekleyen güvercinlere benzeten DİNÇER, çocuklarının memur olmasını da hiç istememiş. “İyi bir şey olsaydınız, atanırdınız, sınıfa hayvan yetiştiricisi sokmazdık” şeklinde süren iletişim “kaza” olmaktan uzaktır. Olsa olsa zincirleme kazadır.

 

Bu yazıyı kaleme aldığım dakikalarda, yapıldığı iddia edilen ve fotoğrafları da basına yansıyan ataması yapılmayan öğretmenlerle Sayın DİNÇER arasındaki diyalog MEB tarafından yalanlamış değildir. Ki üzerinden günler geçmiştir. Diyalogu deşifre etmek gerekirse:

 

    1-Bakan algısında ataması yapılmayan öğretmenler, kendilerini beslemekten aciz GÜVERCİNLERDİR
    2-Bakan GÜVERCİN SEVMEMEKTEDİR
    3-Bakan atamasını yapmadığı ÖĞRETMENLERİ DE SEVMEMEKTEDİR
    4-Öğretmen atamaları YEMDİR
    5-DİNÇER, göreve geleli 1 yılı aştığı halde branşa göre KPSS 12 puanla öğretmen atadığını, derece yapanları atamadığını BİLMEMEKTEDİR
    6-Ataması yapılmayan öğretmenler bakan gözüyle TEMBELDİR
    7-Sınıflara ücretli öğretmen olarak hayvan yetiştiricilerinin girdiği bakan ağzından İTİRAF EDİLMİŞTİR
    8-Bakan algısında HAYVAN YETİŞTİRİCİLERİ ataması yapılmayan ÖĞRETMENLERE yeğdir.
    9-Atanmadıysanız “ÜCRETLİYE RAZI OLUN” demektedir
    10-Öğrenciler HAYVANDIR?

……

 

Boğaz dokuz boğum, dilin kemiği yok, sözlerden sayın bakan, çıkarımlardan mantığın babası sayılan Aristoteles sorumlu…

 

 

Üslup sahibini bağlar deyip, sorumlu sendikacılık gereği ataması yapılmayan öğretmenleri bilgilendirmiş olayım: Sayın DİNÇER’in oğlu geçtiğimiz günlerde THY’nın yan kuruluşu olan bir şirkete finans müdürü oldu. (DİNÇER Enerji BAKANI Sayın Taner YILDIZ’la dünürdür.) İstanbul eski Valisi ve şu anki AKP Mardin Milletvekili Muammer Güler'in avukat kızı Burcu Güler'in THY Hukuk Müşavirliği'nde, İstanbul eski Emniyet Müdürü ve şu anki Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah'ın kızının da Türk Hava Yolları'nda Müfettiş Yardımcısı olarak görev yaptığını da basından öğrenmiştik. Allah muvaffakiyetlerini (maazallah yemlerini diyecektim) daim etsin…

 

Sonsöz: Ben güvercin severim! Yön duyguları güçlü, sadık, temiz, gururlu hayvanlardır. Hele ki resmin diğer yanında akbaba varsa, güvercin candır…



Cansel GÜVEN

Anadolu Eğitim Sendikası

Genel Başkanı

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı güngörmez

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 92
  • 72
  • 92
  • 72
# 01 Eki 2012 20:51:48
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile ilgili yaptığı basın açıklamasıdır.

ÖMER DİNÇER YA BU SÖZLERİ DOĞRULAMALI YA DA DÜZELTMELİDİR. ŞAYET DİNÇER BU SÖZLERİ SARF ETTİYSE TÜM ÖĞRETMENLERDEN ÖZÜR DİLEMELİDİR.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in, atama bekleyen öğretmenler ile yaptığı görüşme sırasında yanındaki Adana Milletvekiline dönerek "Ben öğretmen adaylarını Eminönü'nde bekleyen güvercinlere benzetiyorum. Bekliyorlar ki önlerine birisi yem atsın. İşte bu yüzden çocuklarımın hiç memur olmasını istemedim" dediği önü sürüldü.

Öncelikle Milli Eğitim Bakanı Dinçer’in böyle bir beyanı olup, olmadığını kamuoyuna açıklamasını istiyoruz. Sayın Dinçer bu açıklamayı yaptınız mı? Öğretmenleri gerçekten yem bekleyen güvercinlere benzettiniz mi? Şayet bu açıklamayı yaptıysanız, ne demek istediniz? Bu onur kırıcı sözlerinizin arkasında ne var? Bu sözleri sarf ederken hiç empati kurdunuz mu? Kendinizi atama bekleyen öğretmenlerin yerine koydunuz mu? ‘Düşünmeden konuşmanın cezası, konuştuktan sonra düşünmeye mahkum olmaktır’ sözünü hiç duymadınız mı? Peki biz sizi, vakitsiz öten horoza benzetsek incinmez misiniz?

Bakan her ne sebeple olursa olsun bu açıklamayı yaptıysa, yani öğretmenleri yem bekleyen güvercinlere benzettiyse vah bu memleketin haline… Bu ülkenin Milli Eğitim Bakanı çocuklarımızı yetiştiren, kutsal bir görev ifa eden, bu ülkenin mihenk taşı olan öğretmenler için bu benzetmede bulunduysa, zaten tüm sözler kifayetsiz kalır.

Sadece mesleğini icra etmek isteyen, bu uğurda yıllarca dirsek çürüten, kıt kanaat imkanlarla okuyan, her türlü fedakarlıkta bulunan, öğrencilerine ders anlatacakları günün hayalini kuran atama bekleyen öğretmenleri yem bekleyen güvercinlere benzetmek kimsenin haddi değildir. İster Bakan, ister Başbakan, isterse Cumhurbaşkanı olsun hiç kimse öğretmenlerimizi aşağılayamaz, onları hor göremez, incitemez.

Eli öpülesi öğretmenleri sözleri ile yerin dibine sokanlar, onları değersizleştirenler, öğretmenlik mesleğini önemsizleştirenler ne yapmaya çalışmaktadır? Bu ülkeyi yönetenler tarafından ard arda hakaret bombardımanına maruz kalan öğretmenler daha ne kadar sabredecektir? Öğretmenleri ezerek, onların üstüne basarak hiç kimse büyüyemez. Hele hele Ömer Dinçer gibi öğretmenlerin değerini bilmeyen, onların yaşadıkları sorunlara ortak olamayan, onların acılarına ‘Fransız’ kalan, onları sahiplenmeyenler hiç büyüyemez.

Buradan Ömer Dinçer’e sesleniyoruz: Sayın Dinçer, Milli Eğitim Bakanlığı koltuğu baki değildir. Bir gün siz de o koltuğu bırakmak zorunda kalacaksınız. Oysa öğretmenlerimiz her zaman burada olacak. Bunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın!

Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunu ne yazık ki her siyasi iyi taşıyamamaktadır. Bu koltuğun sorumluluğunu yüklenemeyenler, bu makamın gereğini yerine getiremeyenler bir dakika bile burada oturmamalıdır. Bu kişilerin bu makamları işgal etmesi öğretmenlere, eğitim çalışanlarına büyük bir hakarettir.

Bu ülkede 350 bin genç atama beklerken, okullardaki öğretmen açığı bütçe yetersizliği gerekçe gösterilerek ücretli öğretmenler eliyle giderilmeye çalışılırken, öğretmen yetersizliği nedeniyle ders yapılmayan okullar varken; Bakanlığın öğretmen alım politikasını gözden geçirmek yerine, bu yanlış sistemin sorumlusunu öğretmenlermiş gibi göstermesi manidardır.ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLER KİMSEDEN LÜTUF BEKLEMEMEKTE, SADECE HAKKI OLANI İSTEMEKTEDİR. DOLAYISIYLA HİÇ KİMSE ÖĞRETMENLERİ HAKKI OLANI İSTEDİĞİ İÇİN YARGILAYAMAZ, ONLARI YEM BEKLEYEN GÜVERCİNLERE BENZETEMEZ. BU TÜR SORUMSUZCA SARF EDİLEN SÖZLERİN HESABI SORULMALIDIR.    ÖMER DİNÇER YA BU SÖZLERİ DOĞRULAMALI YA DA DÜZELTMELİDİR. ŞAYET DİNÇER BU SÖZLERİ SARF ETTİYSE TÜM ÖĞRETMENLERDEN ÖZÜR DİLEMELİDİR. ÖĞRETMENLER ADINA BUNU BEKLİYORUZ.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.896
  • 512.895
  • 32.896
  • 512.895
# 01 Eki 2012 20:54:30
Esefle başımı sağa sola sallıyorum... YORUMSUZ...

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.154
  • 12.558
  • 30.154
# 01 Eki 2012 20:57:33
T.C.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği
    
                                      01.10.2012    
 
 
BASIN AÇIKLAMASI

Milli Eğitim Bakanımız Ömer Dinçer'in geçtiğimiz hafta bir grup öğretmen adayıyla yapmış olduğu görüşmeye ilişkin bazı gerçek dışı haber ve yorumlar üzerine açıklama yapılmasına gerek görülmüştür.

Bakanımız Ömer Dinçer, söz konusu görüşmede öğretmen adayları veya hâlihazırda öğretmenlik yapanlara yönelik "Öğretmen adaylarını yem bekleyen güvercinlere benzettiği" şeklinde yorum-haber kesinlikle doğru değildir.

Sayın Bakanımız¸ yalnızca kamu ve özel sektörün rekabet etme biçimleri açısından genel bir değerlendirme yapmıştır. Bunu da öğretmenlerle ilgili olarak değil, uzmanı olduğu organizasyon yönetimi konsepti içinde anlatmıştır. Bu konuşmayı görüşmeye katılanlardan birinin kendi algıladığı veya algılamak istediği biçimde çarpıtarak öğretmenlerimize ve öğretmen adaylarımıza yönelik olumsuz bir ifadeymiş gibi yansıtması kadar doğruluğunu araştırmadan bunu kamuoyuna mal etmeye çalışmak da iyi niyetten uzak gayri ahlaki bir durumdur.

Bazı öğretmen adaylarının sorunlarını dinlemeye yönelik iyi niyetle yapılan samimi bir görüşmedeki ifadeleri gerçeğinden uzaklaştırıp bambaşka bir hale sokmak suçtur. Buna alet olanlar da bir o kadar suçludur. Öğretmenlerimiz ve eğitim camiamız artık bu türlü yönlendirmelere ve hamasete prim vermemektedir. İstedikleri kadar gayret etsinler öğretmenlerimizle aramıza nifak sokamayacaklarını görmelidirler.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK