Yetimlere Dünyanızda Yer Açın

Çevrimdışı eraegtm

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.720
  • 29.915
  • 6.720
  • 29.915
# 11 Tem 2014 00:41:32
Tefoo öğretmenim. Farkındalık oluşturmak adına güzel bir başlık ve güzel içerikler olmuş. Bam telimize dokundu. Lakin Mübarek Ramazan Ayında daha fazla önemsenmesi gereken sadece dua ve destek vermek yerine az yada çok demeden maddi olarakta çalışmalara destek vermek ,  yetimleri güldürmek sevindirmek lazım. Yetim olmak onların kendi tercihi değildi ve yarın bizim çocuklarımızın yetim kalmayacağının garantisi yok.
Sosyal Medyadan yetimlere yönelik bahsettiğiniz Vakfın çalışmalarını takip etmekteyim. Hepsinden Allah Razı olsun. İnşallah en azından bu ramazan ayında yetimlerin yüzünde bir tebessümün parçası olmak bizlere de nasip olur.
Saygılar.

Çevrimdışı tefoo

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.462
  • 18.585
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.462
  • 18.585
  • Müdür Yardımcısı
# 11 Tem 2014 01:52:37
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Tefoo öğretmenim. Farkındalık oluşturmak adına güzel bir başlık ve güzel içerikler olmuş. Bam telimize dokundu. Lakin Mübarek Ramazan Ayında daha fazla önemsenmesi gereken sadece dua ve destek vermek yerine az yada çok demeden maddi olarakta çalışmalara destek vermek ,  yetimleri güldürmek sevindirmek lazım. Yetim olmak onların kendi tercihi değildi ve yarın bizim çocuklarımızın yetim kalmayacağının garantisi yok.
Sosyal Medyadan yetimlere yönelik bahsettiğiniz Vakfın çalışmalarını takip etmekteyim. Hepsinden Allah Razı olsun. İnşallah en azından bu ramazan ayında yetimlerin yüzünde bir tebessümün parçası olmak bizlere de nasip olur.
Saygılar.

Aynı  düşüncelerle eratgm hocam..
Gülümsemek   sadaka ise  neden gülümsetmek günah olsun.Dünyasında  yetime yer açan her müslümandan Allah binlerce kez  olsun ..

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 11 Tem 2014 01:57:24
  Tefoo hocam, ne denli mühim bi'konuya değindiğiniz arkadaşların paylaşımlarından da ortaya çıkıyor. Allah cümlesinin yar ve yardımcısı olsun. Bizlere de yetimlerin yanında durabilme kuvveti versin.

Çevrimdışı tefoo

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.462
  • 18.585
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.462
  • 18.585
  • Müdür Yardımcısı
# 11 Tem 2014 02:04:20
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
  Tefoo hocam, ne denli mühim bi'konuya değindiğiniz arkadaşların paylaşımlarından da ortaya çıkıyor. Allah cümlesinin yar ve yardımcısı olsun. Bizlere de yetimlerin yanında durabilme kuvveti versin.

Amin hocam.Allah sizden de razı olsun.Yetimi  görenlerden ..

Arif Nihat Asya

SECCADEN KUMLARDI.
Devirlerden, diyarlardan
Gelip göklerde buluşan
Ezanların vardı !
Mescit mü'min, mimber mü'min...
Taşardı kubbelerden Tekbir,
Dolardı kubbelere "amin!" Ve mübarek geceler, dualarımız,
Geri gelmeyen dualardı...
Geceler ki pırıl pırıl, Kandillerin yanardı!
Kapına gelenler ya Muhammed,
-Uzaktan, yakından - Mü'min döndüler kapıdan !
Besmele, ekmeğimizin bereketiydi; İki dünyada aziz ümmet, Muhammed ümmetiydi.


Konsun, yine pervazlara Güvercinler; (Hû hû)lara karışsın Âminler...
Mübarek akşamdır; Gelin ey Fâtihalar, Yâsin'ler!


Şimdi seni ananlar, Anıyor ağlar gibi...
Ey yetimler yetimi, Ey garipler garibi; Düşkünlerin kanadıydın, Yoksulların sahibi....
Nerede kaldın ey Resul,
Nerede kaldın ey Nebi?
Günler, ne günlerdi, ya Muhammed; Çağlar ne çağlardı; Daha dünyaya gelmeden Mü'minlerin vardı....
Ve bir gün, ki gaflet Çöller kadardı,
Halime'nin kucağında Abdullah'ın yetimi,
Amine'nin emaneti ağlardı!
Hatice'nin koncası, Aişe'nin gülüydün.
Ümetinin gözbebeği, Göklerin resulüydün...
Ruhunu Allah'a, Elini ümmetine verdin.
Beşiğin, yurdun, yuvan Mekke'de bunalırsan Medine'ye göçerdin.
Biz dünyadan nereye Göçelim yâ Muhammed?
Yeryüzünde riyâ, inkar, hiyanet Altın devrini yaşıyor...
Diller, sayfalar, satırlar (Ebu Leheb öldü),diyorlar; Ebû Cehil, kıtalar dolaşıyor!
Neler duydu şu dünyada Mevlid'ine hayran kulaklarımız; Ne adlar ezberledi, ey Nebî Adına alışkın dudaklarımız!
Artık yolunu bilmiyor; Artık, yolunu unuttu
Ayaklarımız! Kâ'be'ne siyahlar
Yakışmamıştır, yâ Muhammed,
Bu günkü kadar! Haset, gururla savaşta; Gurur,
Kafdağı'nda derebeyi...
Onu da yaralarlar kanadından, Gelse bir şefkatmeleği...
İyiliğin türbesine Türbedar oldu iyi! Vicdanlar sakat
Çıkmadan yarına. İyilikler getir, güzellikler getir Adem oğullarına!
Şu gördüğün duvarlar ki Kimi, Tâiftir, kimi Hayber'dır...
Fethedemedik, yâ Muhammed, Senelerdir!
Ne doğruluk, ne doğru; Ne iyilik, ne iyi...
Bahçende en güzel dal, Unuttu yemiş vermeyi...
Günahın kursağında Haramların peteği!
Bayram yaptı yabanlar; Semâve yi boşaltıp Sâve'yi dolduranlar...
Atını hendeklerden-bir atlayışta- Aşırdı aşıranlar...
Ağlasın yesrib, Ağlasın Selman'lar!
Gözleri perdeliyen toprak, Yüzlere serptiğin topraktı...
Yere dökülmeyecekti, ey Nebî Yabanların gözünde kalacaktı!


Konsun, yine pervazlara Güvercinler; (Hû hû)lara karışsın Âminler...
Mübarek akşamdır; Gelin ey Fâtihalar, Yâsin'ler!


Ne oldu, ey bulut Gölgelediğin başlar?
Hatıranda mı, ey yol, Bir aziz yolcuyla Aşarak dağlar taşlar,
Kafile kafile, kervan kervan Şimale giden yoldaşlar.
Uçsuz bucaksız çöllerde, Yine, izler gelenlerin,
Yollar gideceklerindir. Şu Tekbîr getiren mağara,
Örümceklerin değil; Peygamberlerindir, meleklerindir...
Örümcek ne havada, Ne suda, ne yerdeydi...
Hakkı göremeyen Gözlerdeydi! Şu kuytu, cinlerin mi; Perilerin yurdu mu? Şu yuva ki bilinmez,
Kuşları hüdhüd müdür, güvercin mi kumru mu?
Kuşlarını ir sabah, Medine'ye uçurdu mu?
Ey Abva'da yatan ölü, Bahçende açtı dünyânın En güzel gülü; Hatıran, uyusun çöllerin Ilık kumlarıyla örtülü!
Dinleyene,hâlâ, Çöller ses verir; "Yâleyl" susar,
Uğultular gelir. Mersiye okur Uhud, Kaside söyler Bedir.
Sen de bir hac günü, Başta Muhammed, yanında Ebûbekir; Gidenlerin yüz bin olup dönüşünü Destan yap, ey şehir!
Ebûbekir'de nûr, Osman da nurlar...
Kureyş uluları, karşılarında Meydan okuyan bir Ömer bulurlar; Alî'nin önünde kapılar açılır,
Alî'nin önünde eğilir surlar. Bedir' de,
Uhud'da, Heyber'de Hak'kın yiğitleri, şehîd olurlar...
Bir mutlu günde, ki ölüm tatlıydı; Yerde kalmazdı ruh... kanatlıydı.


Konsun, yine pervazlara Güvercinler; (Hû hû)lara karışsın Âminler...
Mübarek akşamdır; Gelin ey Fâtihalar, Yâsin'ler!


Vicdanlar, sakat çıkmadan,
Yâ Muhammed, yarına; İyiliklere gel, güzelliklere gel Âdem oğullarına!
Yüreklerden taşsın Yine, imanlar!
Itrî, bestelesin Tekbîr'ini; Evliyâ okusun Kur'an'lar!
Ve Kur'ân'ı göz nurûyla çoğaltsın Kayışzade Osman'lar!
Na'tini Gaalip yazsın, Mevlid'ini Süleyman'lar!
Sütunları, kemerleri, kubbeleriyle
Geri gelsin Sinan'lar!
Çarpılsın, hakikat niyetine
Cenaze namazı kıldıranlar!
Gel, ey Muhammed, bahardır...
Dudaklar ardında saklı Âminlerimiz vardır!..
Hacdan döner gibi gel; Mi'rac'tan iner gibi gel; Bekliyoruz yıllardır! Bulutlar kanad, rüzgâr kanad; Hızır kanad,cibrîl kanad; Nisan kanad, bahar kanad; Âyetlerini ezber bilen Yapraklar kanad...
Âyetlerini ezber bilen Yapraklar kanad...
Açılsın göklerin kapıları, Açılsın perdeler, kat kat!
Çöllere dökülsün yıldızlar; Dizilsin yollarına Yetimler, günahsızlar!
Çöl gecelerinden, yanık Türküler yapan kızlar
Sancağını saçlarıyla dokusun; Bilâl-i Habeşî sustuysa Ezanlarını Dâvûd okusun!


Konsun, yine pervazlara Güvercinler; (Hû hû)lara karışsın Âminler...
Mübarek akşamdır; Gelin ey Fâtihalar, Yâsin'ler!


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı tefoo

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.462
  • 18.585
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.462
  • 18.585
  • Müdür Yardımcısı
# 12 Tem 2014 00:44:02
...

Bunu dinleyin .Dinleyin ki Rahmet peygamberinin yetim duasını

Aydınlık şehir, nurlu belde Medine’de bir bayram sabahı… “Rahmet Peygamberi” tebrik için evleri dolaşıyormuş… Herkes sevinç içindeymiş. Mutluluk duygusu insanların yüzlerinde tebessüme dönüşüyormuş… En çok sevinenler de herhalde çocuklarmış…



Bayramlık elbiseleriyle sevinçle oraya buraya koşturup duruyorlarmış… Ümmetinin sevincini paylaşan Peygamberimizin gözüne birden uzak bir köşede boynunu bükmüş bir kız çocuğu takılmış…
Elbisesi yamalı, ayakkabısı yırtıkmış… Yanına yaklaştığında, avuçlarıyla yüzünü kapatıp ağladığını görmüş… Peygamberimiz onu bu halde görünce hemen yanına gidip, tatlı ve şefkatli sesiyle sormuş: “Yavrucuğum! Bu bayram gününde niçin ağlıyorsun?”
Çocuk içini çekmiş… Başını kaldırmadan ve soruyu soranın kim olduğuna bakmadan konuşmaya başlamış: “Babamı hatırladım, bu yüzden ağlıyorum… Geçen bayram bizimleydi, şimdiyse yok artık… Son savaşta Peygamberimizle birlikte gitti. Onunla yan yana dövüştü ve sonunda şehit oldu. İnsan böyle yetim kalınca elbette ağlar…”
Bunları duyan sevgili Peygamberimizin yüreği sızlamış. Küçük kızın başını okşayarak şöyle demiş: “Sil gözünün yaşını yavrucuğum. Kaldır başını, bak sana ne diyeceğim… İster misin, senin baban ben olayım? Fatıma, ablan, Ayşe de annen olsun… Bu teklifime ne dersin?”
Bu sözleri duyunca çocuk şaşırıp kalmış… Demek ki dert yandığı, içini döktüğü kişi sevgili Peygamberimizmiş… Sadece evet demek için başını hafifçe sallayabilmiş…
Peygamberimizin evine beraberce giderken, artık sevinçle yürüyormuş bu küçük yetim kız … Tuttuğu ipek yumuşaklığındaki elden, sanki ılık ılık mutluluk akıyormuş kalbine…
Eve vardıklarında, ev halkı da çok sevmiş bu küçük yetim kızı… Elini yüzünü yıkayıp, saçlarını taramışlar. Güzel elbiseler giydirmişler, karnını doyurmuşlar. Bayram harçlığı vermişler, sonrada oynasın diye sokağa salıvermişler…
Çocuklar, bu güzel elbiseli, yüzü ışıl ışıl parlayan çocuğa imrenmişler. Bazıları dayanamıyarak sormuş: “Ne oldu sana, neden bu kadar sevinçlisin?” Küçük kız, elbiselerini ve harçlığını göstererek cevap vermiş:
- Benim de bir babam var artık ! Hem öyle bir baba ki, dünyada bulunmaz eşi… Böyle babası olan kim sevinmez ki? Hem yüreği şefkat dolu Ayşe annem var benim… Saçlarımı tarayan, elbisemi giydiren bir de Fatıma ablam… İşte bu yüzden çok sevinçliyim… Dünyalar kadar mutluyum…
Sevgili çocuklar, imrenilecek kadar varmış değil mi? Kim bilir ne kadar sevinmiş, ne kadar mutlu olmuştur bu küçük kız… Kendisine kucak açan sevgili Peygamberimiz bakın ümmetine de neyi tavsiye ediyor: “Kim çocuklarını bayram günü giyindirip süslerse, Allah da onu kıyamet günü öylece süsler.”

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı zeynepgulsu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 23.288
  • 42.288
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 23.288
  • 42.288
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 12 Tem 2014 04:08:13
Az da olsa surekli bagış en guzeli.Hicbirsey yapamiyorsak bunu bari yapalim.bu bagis bizi ne zengin eder ne de fakir.iç huzurunuz olur.

Çevrimdışı tefoo

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.462
  • 18.585
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.462
  • 18.585
  • Müdür Yardımcısı
# 12 Tem 2014 12:38:06
Konuyla ilgili bazı rivayetleri verdikten sonra, çıkarılan hükümleri kısaca açıklayacağız: (Hadis için bk. Buhârî, İman 32; Müslim, Müsafirîn 215-218, Münafıkın, 78)

Peygamber Efendimiz (asv) buyuruyor:

“Allah katında amellerin en makbulü az da olsa devam üzere yapılanıdır.”

“Allah  katında amellerin  en  makbul  olanı  hangisidir?” diye  sorulunca; Peygamber Efendimiz (asv): “Az bile olsa devamlı olanıdır.” buyurmuşlar.

Hz. Âlkame şöyle demiş: Müminlerin annesi Hz. Âişe'ye sordum; Resûlüllah’ın günlerden birine özel yaptığı bir şey var mıydı?” Âişe, şu cevâbı verdi:

“Hayır! Onun ameli devamlıydı. Resûlüllah’ın yaptığı şeylere hanginiz güç yetirebilir ki.”

Başka bir rivayette Peygamber Efendimiz (asv):

“Allah Teâlâ'ya amellerin en makbulü, az da olsa en devâmlısıdır.” demiştir.


Allah  yapacaginiz hayirlari kabul eylesin

Çevrimdışı nursel68

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.053
  • 9.752
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.053
  • 9.752
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Tem 2014 13:39:43
Yetimlik zor, acı Allah yardımcıları olsun..Bizlerde ne yapabiliyorsak karınca kararınca destek olmalıyız...
Maddi ne yapabiliyorsak. ama asıl manen desteğe ihtiyaçları var...

Hele yetim olmadan yetim kalanlar..Babası varken yetim yetişen nice evlat var. Allah böyle babaları ıslah etsin...

Çevrimdışı ceylin*

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 340
  • 795
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 340
  • 795
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 12 Tem 2014 13:41:56
Çocuk yetistirme yurtlarinda birsuru evlat gördum maalesef ki bircogunun ana babası hayatta.
Yarabbi yardim et evlatlarımıza..

Çevrimdışı aydanur89

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.483
  • 1.535
  • 3.483
  • 1.535
# 12 Tem 2014 13:43:36

Hz Peygamber bir bayram sabahı camiden evine dönüyordu. Sokakta bayramlıklarını giyinmiş, oynayan çocukları gördü. Fakat bir tanesinin durumu dikkatini çekmişti. Kenarda oturmuş, kirli ve eski elbiseler içinde diğerlerini seyrederken aynı zamanda ağlıyordu. Hz. Muhammed (s.a.v.) yanına yaklaşıp;


-“Ağlama güzel çocuk, ne diye ağlıyorsun, sen niçin arkadaşlarına katılmıyorsun?” Çocuk hüzünlüydü ve o hüzünle cevap verdi:
-“Ben yetimim, benim babam Uhud Savaşında şehid oldu.” Yetimler yetimi Hz. Muhammed (sav) için bu kadarı yeterliydi. Çocuğa duygulu gözlerle baktı ve
-“İstemez misin Ben baban olayım, Aişe annen olsun, Fatıma da kardeşin?” diyerek onu teselli etmeye çalıştı. Çocuk;
-“Evet isterim” cevabını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, yetimin başını okşadı ve ismini sordu. Çocuk “Büceyr” deyince Efendimiz,
-“Hayır. Senin ismin Beşir olsun” buyurdu.


Çocuğun elinden tutup, evine götürdü. Yedirip içirdi, üstünü başını giydirdi, bir süre sonra sokağa çıkıp diğer çocukların arasına karıştığında, Beşir’deki değişikliği gören çocuklar merakla sordular:
-“Sen daha önce ağlayıp duruyordun. Şimdi nasıl oldu da böyle güzel oldun?” Beşir:
-“Açtım, doydum, çıplaktım, giyindim, yetimdim Resulullah babam, Aişe annem oldu” dedi. Bütün çocuklar gıpta ederek;

-“Ne olaydı, bizim de babalarımız Uhud’da şehit olsaydı da, biz de böyle bir babaya kavuşmuş olsaydık.”


Peygamberimizin vefatına kadar Beşir Bin Akra onun yanında kaldı. Rasul-i Zişan'ın vefatından sonra Beşir için asıl yetimlik başlamış oldu. Şöyle ağlıyordu:
-“İşte şimdi yetim kaldım, işte şimdi garip oldum”

 


Çevrimdışı nursel68

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.053
  • 9.752
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.053
  • 9.752
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Tem 2014 13:45:16
Bayram geliyor, çevremize bir bakalım sevindirecek bir yetim var mı?!!

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 12 Tem 2014 13:51:51
KEHF  SURESİ 82. AYET:
“Duvar ise şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi. Altında onlara ait bir define vardı. Babaları da iyi bir insandı. Rabbin, onların olgunluk çağına ulaşmalarını ve Rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarmalarını istedi. Bunları ben kendi görüşüme göre yapmadım. İşte senin, sabredemediğin şeylerin içyüzü budur.”

Mevlam bu bayramda bütün yetim çocukların yüzünü güldürsün inşallah..

Çevrimdışı ceylin*

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 340
  • 795
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 340
  • 795
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 12 Tem 2014 14:19:09
Mazlumun dünyasında kıyamet koparken zalime yatagında huzur verme Yarabbi!!!

Çevrimdışı eraegtm

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.720
  • 29.915
  • 6.720
  • 29.915
# 12 Tem 2014 18:54:28
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Mazlumun dünyasında kıyamet koparken zalime yatagında huzur verme Yarabbi!!!
(Amin) Son zamanlarda dilimizden düşmemesi gereken dualardan bir tanesi.

Çevrimdışı kirsehir

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.952
  • 12.251
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 10.952
  • 12.251
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 12 Tem 2014 21:10:23
Daha önce destek sınıfında ders verdiğim bir öğrencim var. Babası annesini öldürmüş, babası da hapisteyken kendini yakmış. Şimdi halasının yanında ve halasını annesi biliyor. Geçenlerde gördüm, indim arabadan ve yanına gittim. Önce tanımadı beni ve sonra ''öğretmenim unutmamışsın beni'' dedi. Unutmak mümkün müydü ki bu yetimi. Bu bayrama inşallah güzel girecek yavrum.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK