Yorumlu Haberler

Eğitim-Bir-Sen’in Sivas şubesi eski başkanı İlhan KARAKOÇ’un “öğretmen maaşları hiç olmazsa sendika şube başkanlarının yarısı kadar olsun” itirafı...
Ali Yalçın.. Biz imzalamadık, hakem heyeti verdi:))
Memur-Sen İstanbul İl temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 nolu şube başkanı Talat Yavuz 
'Zam yetkili Sendikadan değil, hükümetten istenir' '   trajikomik...

Ve öğretmenlerin çoğu bu sendikaya mensup. Yazık...

Marmara Bölgesine sibirya soğukları geliyor

Eğitim-Bir-Sen’in Sivas şubesi eski başkanı İlhan KARAKOÇ’un “öğretmen maaşları hiç olmazsa sendika şube başkanlarının yarısı kadar olsun” itirafı...
Ali Yalçın.. Biz imzalamadık, hakem heyeti verdi:))
Memur-Sen İstanbul İl temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 nolu şube başkanı Talat Yavuz 
'Zam yetkili Sendikadan değil, hükümetten istenir' '   trajikomik...

Kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar.

Independent Türkçe’den Can Bursalı’nın haberine göre, Umut-Sen Koordinatörü Başaran Aksu, DİSK'e bağlı en büyük sendika olan Genel-İş'in Genel Başkanı Çalışkan ve yöneticilerinin, 20 ile 25 bin lira aralığında maaş aldığını iddia etti.

Aksu, yöneticilerin 'Hizmet Ödülü' başlığında ek ücretler aldığını belirtirken, durumu ‘yağma’ olarak nitelendirdi.

Aksu'nun iddialarına yanıt veren  Genel-İş Genel Başkanı Çalışkan, "Yöneticilerimizin maaşı 13-14 bin lira civarında. Benim maaşım da 14 bin 500 lira" dedi. 25 bin lira aldığı iddiasını reddeden Çalışkan, maaşının yanı sıra yılda 4 maaş da ikramiye aldığını dile getirdi.

"Sendikaya üye olanlar o rakamları kazanabiliyor mu?" sorusuna Çalışkan, “Biz, bazı iş yerlerinde 11 - 12 bin lira seviyesinden toplu sözleşme imzaladık. Sendika yöneticileri de üyelerden çok farklı maaşlar almıyor.” yanıtını verdi.

Türkiye'nin dört bir yanında 120 bin üyelerinin olduğunu ve 24 saat çalıştıklarını söyleyen Çalışkan, otel, konaklama gibi giderlerin sendika tarafından karşılandığını ancak bazı giderleri de kendi ceplerinden ödediklerini söyledi.

Çalışkan, Başaran Aksu'nun 'Hizmet Ödülü'ne yönelik iddiasını yönelik de “O gider birimi, sendikada görev yapmış ve görevi sona eren arkadaşlarımıza, ihbar tazminatı niteliğinde yaptığımız ödemedir. Mevcut yöneticilerle herhangi bir ilgisi yok" açıklamasını yaptı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda eğitimin yeniden okullarda başlayacağı güne olan özlemini dile getirdi. Bakan Selçuk okullar arası yapılacak voleybol maçında ilk servisi kendisinin atacağını söyledi.

Selçuk’un paylaşımı şöyle:

“Salgın sona erecek, okullarda sosyal mesafesiz eğitime devam edeceğiz, okullar arası voleybol maçları yapacağız ve okullarımızın aylardır boş kalan spor salonlarında, ilk servis atışını ben yapacağım. Her sandalyede bir öğrenci olacak. Maç bitiminde ıslık çalacağız. Olur mu?”

Okullar tekrar açıldığında dondurma, fındık dağıtacağız diyenler vardı. Şu an onlar aklıma geldi 🤔

O parayı da devlet ödüyor öğretmenim. Sözde bizi temsil ediyorlar ama alakası yok.

Dediğiniz gibi hocam, toplu sözleşme parasını devletimiz ödüyor... Bizim kesilen sendika aidatı malum...
5,75 temmuz zammı +7.36 aralık zammı =13,11 

 2020 enflasyon =14,6 bizim 1 buçuk ne oldu anlamadım )

Bütün sendikalı (A, B, C fark etmez) meslektaşlarımı istifaya davet ediyorum...

Bu uzman öğretmenler neyin uzmanı hala anlayamadım. Bu öğretmenlere müfredat dışı uzaylılardan bilgi mi geliyor ? Şimdilerde benim bile adını hatırlamakta zorluk çektiğim "Hüseyin Çelik"in ucube kariyer sistemi.

 Zamanın MEB bakanı  "MEB'in 2007/19 sayılı genelgesiyle öğretmenlere hasta olmayı bile yasaklamıştır. "

Bu uzmanlık olayının devletin cebinden fazladan para çıkması dışında bir özelliği var mıdır?
      Madem çok paranız vardı bu parayla okullara her ay eksik ihtiyaçlarını almada bu paraları aktarabilirlerdi. Mesela velilere aidat aidat diye dilenmeye mecbur bırakılmazdı okullar ...gibi
   

Dediğiniz gibi hocam, toplu sözleşme parasını devletimiz ödüyor... Bizim kesilen sendika aidatı malum...
5,75 temmuz zammı +7.36 aralık zammı =13,11 

 2020 enflasyon =14,6 bizim 1 buçuk ne oldu anlamadım )

Bütün sendikalı (A, B, C fark etmez) meslektaşlarımı istifaya davet ediyorum...

1 buçuğun 1i bir-sene ;buçuğu da başkanına gitmiştir

Bu uzmanlık olayının devletin cebinden fazladan para çıkması dışında bir yönü var mıdır?
      Madem çok paranız vardı bu parayla okullara her ay eksik ihtiyaçlarını almada bu paraları aktarabilirlerdi. Mesela velilere aidat aidat diye dilenmeye mecbur bırakılmazdı okullar ...gibi
   

Gurur yapıp geri adım atamadılar, bir adım ileri de gidemediler. Alan hakkıdır, o dönemde sınava girebilmiştir şanslıdır, alamayanın gözü yaşlı 

Bu uzmanlık olayının devletin cebinden fazladan para çıkması dışında bir yönü var mıdır?
      Madem çok paranız vardı bu parayla okullara her ay eksik ihtiyaçlarını almada bu paraları aktarabilirlerdi. Mesela velilere aidat aidat diye dilenmeye mecbur bırakılmazdı okullar ...gibi
   

Değil mi öğretmenim.  Hatta sene başında verilen eğitim~öğretim tazminatı da devlete yük. O da okullara verilmeli size göre değil mi? Ne kadar yanlış düşünüyorsunuz.  Öncelikle şunu söylemek isterim. Uzman öğretmen ayırımına bende karşıyım. Fakat o artık kazanılmış bir hak. Tüm öğretmen arkadaşların uzman öğretmen olma şansı olmalı. Şartlar eşitlenmeli. Yani herkes günümüzde de uzman öğretmen olabilmeli. Uzman öğretmenlik maaşı tüm öğretmenlere verilmeli demiyorsunuz da, uzman öğretmen olmuş arkadaşın maaşı okullara verilsin diyorsunuz. Herkesin gözü öğretmen maaşında. Öğretmenin gözü öğretmen maaşında olmamalı. Saygılarımla.

NEDEN İMZA ATMADIĞIMIZ ANLAŞILMIŞTIR❗️
📌2020 yıllık enflasyonunun % 14.60 çıkması, Kamu İşvereninin ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun 5. Dönem Toplu Sözleşmede kamu görevlilerine reva gördükleri zam oranların yetersizliğini teyit etmiş, tepkimizin haklılığı anlaşılmıştır.
📌 5. Dönem Toplu Sözleşmede Memur-Sen olarak niçin imza atmadığımızı ve neye imza atmadığımızı anlamakta zorluk çekenler için 2020 yılı enflasyonunun aylık, altı aylık ve yıllık verilerinin her biri, anlamayı kolaylaştırıcı etki yapacaktır.
📌 5. Dönem Toplu Sözleşme masasına Memur-Sen olarak sunduğumuz zam teklifleri ile İşvereninin önerdiği ve İşveren Hakeminin de kabul ettiği teklifler arasındaki farka tepkimizin doğruluğu; 2020 yılının her iki döneminde de enflasyon farkı verilmesiyle ispatlanmış oldu.
📌 2020 ve 2021 yıllarında Kamu İşvereni+İşverenin Hakem Kurulu iradesiyle sırasıyla %4+%4  ve %3+%3 zam kararı alınmış ve oluşturdukları toplu sözleşme metnine böyle yansıtılmıştı. Memur-Sen olarak masaya, refah payı hariç  %8+%7 ve %6+%6 teklifimizi taşımıştık.
📌 Tekliflerimizin gerekçesini ifade etmiş İşverene ve Hakemine de “enflasyon hedefi ve tahmini üzerinden önerdiğiniz oranlar, gerçekçi değil. Zira ne hedefiniz ne de tahmininiz hiç tutmadı” uyarısında bulunmuştuk. Beraberinde “zammı enflasyon değil masa belirlesin” demiştik.
📌 2020 yılının birinci ve ikinci altı ayında enflasyon farkı verilmek durumunda kalmasından çıkarılması gereken sonuçlar var. Bunlar; hem siyasi iradeye, hem Kamu İşverenine hem de olası bir uzlaşmazlıkta İşverenin Hakemine mesajlar içeriyor.
📌 6. Dönem Toplu Sözleşmede daha makul/makbul tekliflerle gelmesi adına Kamu İşverenine (ve daha adil karar vermesi adına İşverenin Hakemine) 2020 yılı enflasyon oranı ve 5. Toplu Sözleşme metni üzerinden şunları da ifade etmek gerekiyor.
📌 a)Toplu Sözleşmeye imza atmamamız emeği korumanın, ekonomiyi verileriyle anlamanın gereğiydi.
b) Kamu İşvereni enflasyon tahminini/hedefini değil gerçeğini baz almalıydı.
c) Memur-Sen’in “zam+refah payı” önerisi kabul edilseydi, enflasyon gündem olmaz bu tartışma yaşanmazdı.
d) Enflasyon farkı gelecek kayıplarını gideriyor. Geçmiş ay kayıplarını gidermek için enflasyon tazminatı da ödenmesi gerekiyor.
e) Enflasyon farkı ödenmeyi gerektiren enflasyon oranıyla gelir vergisi matrahlarındaki artış uyumlu görünmüyor. Matrahlarda ilave artış gerekiyor.
📌 Kamu görevlilerinin ilk altı ayda %1.75, ikinci altı ayda %4,18 düzeyinde enflasyon farkı almak durumunda kalması; Memur-Sen’in 8+7+refah payı’nın gerçekçiliğini de imza atmamasının gerekçelerini de teyit ediyor. Birileri de bu gerçekten/gerekçelerden rahatsızlık duyuyor.
📌 5. Dönem Toplu Sözleşmenin zam oranları Memur-Sen’in değil İşverenin ve Hakeminin kararıdır. Bunu, Memur-Sen’e atfetme telaşına girenler artık anlasın ve boşuna yorulmasınlar.
5. Dönem Toplu Sözleşmede Memur-Sen’in zam oranlarında imzası da rızası da yoktur.
Ali Yalçın
Genel Başkan
Selam ve dua ile...

NEDEN İMZA ATMADIĞIMIZ ANLAŞILMIŞTIR❗️
📌2020 yıllık enflasyonunun % 14.60 çıkması, Kamu İşvereninin ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun 5. Dönem Toplu Sözleşmede kamu görevlilerine reva gördükleri zam oranların yetersizliğini teyit etmiş, tepkimizin haklılığı anlaşılmıştır.
📌 5. Dönem Toplu Sözleşmede Memur-Sen olarak niçin imza atmadığımızı ve neye imza atmadığımızı anlamakta zorluk çekenler için 2020 yılı enflasyonunun aylık, altı aylık ve yıllık verilerinin her biri, anlamayı kolaylaştırıcı etki yapacaktır.
📌 5. Dönem Toplu Sözleşme masasına Memur-Sen olarak sunduğumuz zam teklifleri ile İşvereninin önerdiği ve İşveren Hakeminin de kabul ettiği teklifler arasındaki farka tepkimizin doğruluğu; 2020 yılının her iki döneminde de enflasyon farkı verilmesiyle ispatlanmış oldu.
📌 2020 ve 2021 yıllarında Kamu İşvereni+İşverenin Hakem Kurulu iradesiyle sırasıyla %4+%4  ve %3+%3 zam kararı alınmış ve oluşturdukları toplu sözleşme metnine böyle yansıtılmıştı. Memur-Sen olarak masaya, refah payı hariç  %8+%7 ve %6+%6 teklifimizi taşımıştık.
📌 Tekliflerimizin gerekçesini ifade etmiş İşverene ve Hakemine de “enflasyon hedefi ve tahmini üzerinden önerdiğiniz oranlar, gerçekçi değil. Zira ne hedefiniz ne de tahmininiz hiç tutmadı” uyarısında bulunmuştuk. Beraberinde “zammı enflasyon değil masa belirlesin” demiştik.
📌 2020 yılının birinci ve ikinci altı ayında enflasyon farkı verilmek durumunda kalmasından çıkarılması gereken sonuçlar var. Bunlar; hem siyasi iradeye, hem Kamu İşverenine hem de olası bir uzlaşmazlıkta İşverenin Hakemine mesajlar içeriyor.
📌 6. Dönem Toplu Sözleşmede daha makul/makbul tekliflerle gelmesi adına Kamu İşverenine (ve daha adil karar vermesi adına İşverenin Hakemine) 2020 yılı enflasyon oranı ve 5. Toplu Sözleşme metni üzerinden şunları da ifade etmek gerekiyor.
📌 a)Toplu Sözleşmeye imza atmamamız emeği korumanın, ekonomiyi verileriyle anlamanın gereğiydi.
b) Kamu İşvereni enflasyon tahminini/hedefini değil gerçeğini baz almalıydı.
c) Memur-Sen’in “zam+refah payı” önerisi kabul edilseydi, enflasyon gündem olmaz bu tartışma yaşanmazdı.
d) Enflasyon farkı gelecek kayıplarını gideriyor. Geçmiş ay kayıplarını gidermek için enflasyon tazminatı da ödenmesi gerekiyor.
e) Enflasyon farkı ödenmeyi gerektiren enflasyon oranıyla gelir vergisi matrahlarındaki artış uyumlu görünmüyor. Matrahlarda ilave artış gerekiyor.
📌 Kamu görevlilerinin ilk altı ayda %1.75, ikinci altı ayda %4,18 düzeyinde enflasyon farkı almak durumunda kalması; Memur-Sen’in 8+7+refah payı’nın gerçekçiliğini de imza atmamasının gerekçelerini de teyit ediyor. Birileri de bu gerçekten/gerekçelerden rahatsızlık duyuyor.
📌 5. Dönem Toplu Sözleşmenin zam oranları Memur-Sen’in değil İşverenin ve Hakeminin kararıdır. Bunu, Memur-Sen’e atfetme telaşına girenler artık anlasın ve boşuna yorulmasınlar.
5. Dönem Toplu Sözleşmede Memur-Sen’in zam oranlarında imzası da rızası da yoktur.
Ali Yalçın
Genel Başkan
Selam ve dua ile...

Madem rızası yok. Mevcut duruma tepki ne olacak çok merak ediyorum? Öğle araları grev mi yapılacak yoksa canlı derslerde ekran karartma mı ?

"Endonezya, Türkiye'nin de satın aldığı Çin menşeli korona virüsü aşısı CoronaVac'ı gelecek hafta kitlesel kullanıma sunacak. Ancak ülkede yaşlılar yerine gençlere öncelik verilecek. Endonezyalı yetkililer, aşının yaşlılar arasındaki koruma oranının hâlâ bilinmediğini ve önce çalışan yetişkinleri aşılayarak ekonomiyi canlandırmak istediklerini açıkladı. Uzmanlar ise Endonezya'nın stratejisinin sonuçlarını merak ettiklerini söyledi."

Endonezya'nın yolundan gidelim. Ekonomimiz canlanmalı...

Bize yapılan maaş zammında ; Suç öğretmene kalacak. İddaya giren var mı?

Buçuk aliyi savunuken hiç mi yüzünüz kızarmıyor.
Yazık günah,sizin yüzünüzden milyonlar geçim sıkıntısı çekiyor.
Zerre hakkım varsa helal etmiyorum.