Yorumsuz! : Haberler

İdam cezasinin varligi yoklugu ayri bir taryisma konusu
Hatta kimi ceza hukukculari muebbetin idamdan daha agit bir ceza oldugunu dusunuyor bu da tarisilabilir
Ancak;
Mesele sadece iç hukuk meselesi değil, avrupa insan hakları sözleşmesine göre idam cezası verilemiyor. Türkiyede bu sözleşmeyi imzaladi. idam cezası uygularsak, sözleşmeyi ihlal etmis oluruz ki bunun ayrica yaptiromlari varmi, varsa nedir tam olarak bilmiyorum.
Ayrica kimi hukukcularda ceza hukukunun evrensel ilkesi olan geriye yürümeme ilkesi geregi idam cezasının getirilse dahi geçmişe yonelik uygulanamayacagini soyluyor.

Buradan hareketle sanki kitlelerin hosuna giden acik kapi birakan cumleler kuruluyormus gibi geliyor.

bizdeki bir temenni hocam. tabiki bunu en iyi hukukçular bilir.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]   hocam zaten yazacakmiydinız yoksa benim yoruma istinaden mi yazdınız anlamadim. Çok hizlisiniz. Teşekkürler bilgi için

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]   hocam zaten yazacakmiydinız yoksa benim yoruma istinaden mi yazdınız anlamadim. Çok hizlisiniz. Teşekkürler bilgi için

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] yazacaktım zaten.

Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürlüğü, bazı okul kurumlarda FETÖ'yle gizli ya da açıktan ilişkisi olan idarecileri, müdür ve müdür yardımcılarını görevden almaya hazırlanıyor. İl Milli Eğitim Müdürlüğünün, daha önce haklarında şikayetler olmasına rağmen sendika baskısıyla ve FETÖ mensubu maarif müfettişlerinin bu okul müdürleri hakkında soruşturmaları örtbas etmeleriyle bazı okul müdürleri hakkında işlem yapmıyordu. Gelinen aşamada, FETÖ ile doğrudan ya da gizli olarak ilişkisi bulunan okul müdürlerinin bu hafta görevden alınacakları bildirildi.

Öncelikle Vatanımıza ve Milletimize geçmiş olsun. Allah bu acıları bu Millete bir daha yaşatmasın.
Yeni yeni kendime gelebildim. Gördüklerimi ve yaşadıklarımı hazmetmem mümkün olmayacak. Belki zamanla alışacağım fakat unutabileceğimi zannetmiyorum.
Bu satırları yazıp yazmamak için çok düşündüm. Özellikle kendi meslektaşlarımın yani öğretmenlerin yazdıkları içimi acıttı. Olayları canlı canlı yaşamadan ama diyerek cümleler kuranları görmek büyük hayal kırıklığı oldu.
Kendi öğrencilerime hep her duyduğunuza inanmayın derdim. Gördüm ki bunu öğretmenlerimize de söylemeliymişiz. Akıllarını kullanmalarını telkin ederdim. Sosyal medya üzerinden gördükleri fotoğrafları, yazılan yazıları sorgulamadan kabul edenleri görmek düşündürücü.
O gece kaçınız canlı canlı hadiseleri yaşadı? Önündeki insanlara aldırmadan üzerlerine sürülen tankları, zptleri kaçınız gördü? Üzerinize hedef gözetmeksizin ateş açıldı mı? Yanı başınızda yaralanan veya ölen kaç kişi gördünüz? Meclisin bombalandığı, insanların kaçıştığı, ambulansların yaralıları bile almaya gelemediği bir atmosferi yaşadınız mı? Kendi uçaklarımızın attığı bombaların şiddetini hissetiniz mi? Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün halini kendi gözüyle gören kaç kişi oldu? En yakın arkadaşınızın yanınızda kanlar içinde kaldığını görseydiniz ve çaresiz kalsaydınız neler hissederdiniz? Arkada bıraktıklarınızı bile unuttuğunuz oldu mu?
Kandırılan askerlerden bahsettiniz. Ama onlar bilmiyorlardı, onlar emir kuluydu dediniz. Tatbikata gidiyorlardı dediniz. Masum askeri dövdüler dediniz. Emir kulu olacaklarına Allah’ın kulu olsalardı demediniz. Kanunsuz, suç olan emri uygulamak zorunda değiller demediniz. Onuruyla ölmek varken hain damgası yemeseydiler demediniz. Yakalanan askerlerin çoğunun zarar verilmeden polise teslim edilmesine rağmen birkaç münferit hadiseyi ön plana çıkardınız, yazık dediniz. Buraya gelmeyin darbe yapıldı diyen askerleri duymadınız. Kalabalıkların üstüne ateş açan askerin ne tatbikatı yaptığını anlamadığını düşündünüz. Belki de haklıydınız. Çoğusu bilmiyordu, korktu belki. Şaşkındı ne yapacağını bilemiyordu belki. Fakat yanınızda insanlar vurulurken başınızın üstünden mermiler geçerken o kurşunları kimin attıklarını bilmezsiniz. Rütbelerini düşünmezsiniz. İnsanları ezme pahasına giden tankı durdurup içindeki askeri çıkarsaydınız aferin yavrum iyi yaptın demez bir tokat da siz atardınız. Belki yanlıştı o görüntüler ama oldu. Keşke olmasaydı. Halkın çoğunun sağduyusunu görmeden o birkaç hadiseyi insanların gözüne sokmak bana göre iyi niyetle açıklanamaz. Kaldı ki zaman zaman öfkesinden kendi çocuğuna veya öğrencisine bile çocuktur demeden tokat atabilen birisi o anda insanların yaşayabileceği öfkeyi nasıl düşünemez? Bakış açımız geniş olsun sayın öğretmenlerim. Kimse olanları meşru gösteremez.
O gece büyük acılar yaşandı. Yiten yaşamların, akan gözyaşlarının hesabı sorulmadan nasıl uyunur? Bu ülkeye idam cezası gelmeli. Can korkusu olsun ki adımlar dikkatli atılsın, hainler bir daha fırsat bulamasın. Kendi askerimizin, bu milletin uçağıyla, helikopteriyle, mermisiyle, bombasıyla insanları öldürmesi en fazla acı veren olaydır. Düşman yapsa bu kadar acıtmazdı emin olun.
Bu işin ucu nereye kadar giderse gitsin. Bu işe destek verenlerin hepsi cezasını çeksin. Eminim Milli eğitim camiasından da alınanlar olacaktır. Bu hainlerin her yerden temizlenmesi gerekir velev ki öğretmen olsun.
Her ne kadar duygularımı tam anlamıyla ifade edemesem de bu konudaki ilk ve son mesajım budur. Bir kişi bile okusa benim için kâfidir. Allah’a emanet olunuz.

BASIN AÇIKLAMASI

TARİH   :   19 Temmuz 2016
SAAT   :   13:00   

15 Temmuz 2016 akşam saatlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yuvalanan illegal çete mensubu terörist hainlerin (FETÖ) girişimleri 17 Temmuz 2016 günü saat 16:00 itibariyle bütün yurt genelinde tam anlamıyla bastırılmış ve Türk Silahlı Kuvvetleri birlik ve kurumlarının tamamında mutlak kontrol sağlanmıştır.
Her ne kadar bu darbe girişimi Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde başlatılmış olsa da, bunu yapmaya kalkışan hainlerin, halkımızın Peygamber ocağı olarak adlandırdığı Türk Silahlı Kuvvetlerinin, vatanını, milletini, bayrağını seven ezici çoğunluktaki mensuplarıyla kesinlikle hiçbir alakası yoktur.
Bu kapsamda: 15 Temmuz 2016 Cuma günü saat 16:00 sularında Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından verilen bilgi, Genelkurmay Karargahında; Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi AKAR, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki ÇOLAK ve Gnkur. II’nci Başkanı Orgeneral Yaşar GÜLER’in katılımıyla değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeye bağlı olarak;
Genelkurmay Başkanı tarafından;
(1)   Silahlı Kuvvetler Komuta Harekat Merkezi Amiri Tuğgeneral İlhan KIRTIL aranarak, Türk hava sahasında ikinci bir emre kadar hiçbir askeri hava aracının (uçak, helikopter vs.) havalanmaması, havada bulunanaların derhal üslerine dönmesi,
(2)   Kara Havacılık Komutanlığına gidilerek orada bulunan personel konuları ve hava araçlarının uçmaması dahil gereken her türlü tedbirin alınması,
(3)   Etimesgut’taki Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığına gidilerek tank ve zırhlı araçlar başta olmak üzere tüm araçların hareketlerinin durdurulması ve hiçbir şekilde dışarı çıkmamaları yönünde gereken tedbirlerin alınması emirlerini vermiştir.
Gnkur.II’nci Başkanı tarafından da; Gnkur.Bşk.nın emriyle Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Merkezi aranmış ve Türk Hava Kuvvetlerine ait tüm hava araçlarının uçuşlarının durdurulması talimatı verilmiştir.
Böylece, alınan bilgi doğrultusunda bu alçak ve sefil girişime karşı ilgili/sorumlu makamlara gerekli ikaz ve emirler anında ve en geniş şekliyle iletilmiştir.
Bünyemizde ur haline gelen, kendilerine emanet edilen ve düşmana karşı kullanılması gereken silahları devletimize, silah arkadaşlarına ve halkımıza karşı kullanmakta tereddüt dahi etmeyen illegal çete mensubu terörist hainler (FETÖ) tarafından ihanet belgesi olan sözde (2 numaralı) bildirinin Genelkurmay Başkanınca imzalanması ve televizyonda okunması yönünde kendisine tehdit ve zorlamada bulunulmuştur. Hainlerin bu talepleri Genelkurmay Başkanı tarafından hakaret içeren ifadelerle, hiddetle ve kesinlikle reddedilmiştir.
Bu kapsamda; yüksek siyasi liderlik, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerçek evlatlarının ve kahraman emniyet mensuplarımızın anında verdiği tepki ve asil milletimizin engin bir anlayış ve kahramanca karşı koymasıyla içimizde urlaşan cunta heveslisi illegal çete mensubu terörist hainler (FETÖ) ile kahramanca mücadele edilerek, bağrımızda beslediğimiz yılanlara alanda layık oldukları cevap verilmiştir.
Bu zilleti ve rezaleti, Türkiye Cumhuriyeti Devletine, mazisi şan ve şerefle dolu Türk Silahlı Kuvvetlerine ve asil milletimize yaşatan alçaklar en ağır şekilde cezalandırılacaklardır.
Bu nedenle Yüce Milletimizin asker elbisesi içerisine girmiş eli kanlı canilerden oluşan illegal çete mensubu bu terörist hainler (FETÖ) ile görevinin başında olan, ülkemizin bekası için, aynı zamanda BTÖ ile de canla başla mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetlerinin kahraman ve fedakar mensuplarını çok iyi ayırt edecek şekilde davranışta bulunacağına inanıyoruz. Bunun da ülkemizin ve asil Milletimizin birlik, bütünlük ve güvenliği bakımından hayati önemi haiz olduğunun bilincindeyiz.
Bir kez daha, bu darbe girişimi esnasında demokrasi ve hukuk düzenine sahip çıkma adına şehit olan kahraman silah arkadaşlarımıza, kahraman emniyet mensuplarımıza ve içerisinde çok sayıda gencimizin de bulunduğu kadirşinas milletimizin kahraman evlatlarına Yüce Allah’tan rahmet, değerli aile fertleri ve yakınlarına başsağlığı ve sabır, bütün yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.
Türk Silahlı Kuvvetleri en genç erinden en yüksek rütbeli general/amiraline kadar tüm personeliyle demokratik hukuk sistemi içerisinde Devletimizin ve yüce Milletimizin emrinde, görevinin başındadır.
Zafer, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, asil milletimizin yüksek değer ve hedeflerine inananlarındır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

bizde bir mdr yrd vardi artistin teki.zamana abone yapmaya çalışırdı.sutlanmis.

Düşünüyorum kendi görüşümden bir insan veya karşıt görüşten bir insan ya da adi şuç işlemiş bir cani ... Öyle suçlular var ki yaşamayı hak etmiyor diye düşünüyorum bazen....Ama sonra vazgeçiyorum onlar için idam istemekten ...çok zor şartlar sunulabilir onlara...Ama Allahın verdiği canı Allah alır benim dünya görüşüm hayat felsefem budur

Tam da bunları dile getirmek istemişimdir. Hainler ölmeli ama öldürmek caniliktir. Allahımın verdiği canı bir başkası alması benim dünya görüşüme de uymaz.

Özel ve devlet hastanelerine  657 ye tabii hiçbir devlet memuruna ikinci bir emre kadar rapor verilmemesine dair yazı gönderilmiş

Öncelikle Vatanımıza ve Milletimize geçmiş olsun. Allah bu acıları bu Millete bir daha yaşatmasın.
Yeni yeni kendime gelebildim. Gördüklerimi ve yaşadıklarımı hazmetmem mümkün olmayacak. Belki zamanla alışacağım fakat unutabileceğimi zannetmiyorum.
Bu satırları yazıp yazmamak için çok düşündüm. Özellikle kendi meslektaşlarımın yani öğretmenlerin yazdıkları içimi acıttı. Olayları canlı canlı yaşamadan ama diyerek cümleler kuranları görmek büyük hayal kırıklığı oldu.
Kendi öğrencilerime hep her duyduğunuza inanmayın derdim. Gördüm ki bunu öğretmenlerimize de söylemeliymişiz. Akıllarını kullanmalarını telkin ederdim. Sosyal medya üzerinden gördükleri fotoğrafları, yazılan yazıları sorgulamadan kabul edenleri görmek düşündürücü.
O gece kaçınız canlı canlı hadiseleri yaşadı? Önündeki insanlara aldırmadan üzerlerine sürülen tankları, zptleri kaçınız gördü? Üzerinize hedef gözetmeksizin ateş açıldı mı? Yanı başınızda yaralanan veya ölen kaç kişi gördünüz? Meclisin bombalandığı, insanların kaçıştığı, ambulansların yaralıları bile almaya gelemediği bir atmosferi yaşadınız mı? Kendi uçaklarımızın attığı bombaların şiddetini hissetiniz mi? Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün halini kendi gözüyle gören kaç kişi oldu? En yakın arkadaşınızın yanınızda kanlar içinde kaldığını görseydiniz ve çaresiz kalsaydınız neler hissederdiniz? Arkada bıraktıklarınızı bile unuttuğunuz oldu mu?
Kandırılan askerlerden bahsettiniz. Ama onlar bilmiyorlardı, onlar emir kuluydu dediniz. Tatbikata gidiyorlardı dediniz. Masum askeri dövdüler dediniz. Emir kulu olacaklarına Allah’ın kulu olsalardı demediniz. Kanunsuz, suç olan emri uygulamak zorunda değiller demediniz. Onuruyla ölmek varken hain damgası yemeseydiler demediniz. Yakalanan askerlerin çoğunun zarar verilmeden polise teslim edilmesine rağmen birkaç münferit hadiseyi ön plana çıkardınız, yazık dediniz. Buraya gelmeyin darbe yapıldı diyen askerleri duymadınız. Kalabalıkların üstüne ateş açan askerin ne tatbikatı yaptığını anlamadığını düşündünüz. Belki de haklıydınız. Çoğusu bilmiyordu, korktu belki. Şaşkındı ne yapacağını bilemiyordu belki. Fakat yanınızda insanlar vurulurken başınızın üstünden mermiler geçerken o kurşunları kimin attıklarını bilmezsiniz. Rütbelerini düşünmezsiniz. İnsanları ezme pahasına giden tankı durdurup içindeki askeri çıkarsaydınız aferin yavrum iyi yaptın demez bir tokat da siz atardınız. Belki yanlıştı o görüntüler ama oldu. Keşke olmasaydı. Halkın çoğunun sağduyusunu görmeden o birkaç hadiseyi insanların gözüne sokmak bana göre iyi niyetle açıklanamaz. Kaldı ki zaman zaman öfkesinden kendi çocuğuna veya öğrencisine bile çocuktur demeden tokat atabilen birisi o anda insanların yaşayabileceği öfkeyi nasıl düşünemez? Bakış açımız geniş olsun sayın öğretmenlerim. Kimse olanları meşru gösteremez.
O gece büyük acılar yaşandı. Yiten yaşamların, akan gözyaşlarının hesabı sorulmadan nasıl uyunur? Bu ülkeye idam cezası gelmeli. Can korkusu olsun ki adımlar dikkatli atılsın, hainler bir daha fırsat bulamasın. Kendi askerimizin, bu milletin uçağıyla, helikopteriyle, mermisiyle, bombasıyla insanları öldürmesi en fazla acı veren olaydır. Düşman yapsa bu kadar acıtmazdı emin olun.
Bu işin ucu nereye kadar giderse gitsin. Bu işe destek verenlerin hepsi cezasını çeksin. Eminim Milli eğitim camiasından da alınanlar olacaktır. Bu hainlerin her yerden temizlenmesi gerekir velev ki öğretmen olsun.
Her ne kadar duygularımı tam anlamıyla ifade edemesem de bu konudaki ilk ve son mesajım budur. Bir kişi bile okusa benim için kâfidir. Allah’a emanet olunuz.

++++

Eyvallah hocam gönlüne diline sağlık

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] öğretmenim, yaptığınız güzel tespitlerin tümüne olmasa da büyük bir çoğunluğuna katılıyorum. Ama ben yine de gerçekten ne olduğunu anlamayan bir grup er diyebileceğimiz askerimizin olduğu kanaatindeyim. Muhtemelen illegal emirlere uyulmaması gerektiğini bilmeyen, bilse bile itiraz etmekte tereddüt eden ( ki adamların ne kadar gözü dönmüş olduğu yeni yeni korkutucu bir şekilde ortaya çıkıyor) askerler olduğunu düşünüyorum. Zaten çoğu ellerinde silah olduğu halde, silahsız halka doğrudan teslim oluyor. Gönüllü olarak bu işin içinde olsalar 19-20 yaşında bir genci elinde silahıyla durdurmak kolay kolay mümkün olmaz herhalde. Mutlaka masumları vardır.

İdam cezası için bir şey demek zor. Vebalinden korkuyor insan. Gerçi vatana ihanet başlı başına bir suç ve cezası da bellidir ama arada kurunun yanında yanacak çok insan olabilir.

bizde bir mdr yrd vardi artistin teki.zamana abone yapmaya çalışırdı.sutlanmis.

Nasıl hocam, bu kadar çabuk mu?

Nasıl hocam, bu kadar çabuk mu?

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] hocam başladı ayıklama.
İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin, daha önce haklarında şikayetler olmasına rağmen sendika baskısıyla ve FETÖ mensubu maarif müfettişlerinin bu okul müdürleri hakkında soruşturmaları örtbas etmeleriyle bazı okul müdürleri ve yardımcıları hakkında işlem yapmıyordu. Gelinen aşamada, FETÖ ile doğrudan ya da gizli olarak ilişkisi bulunan okul müdürlerinin ve yrdlerin görevden alınacakları söyleniyor

Meb'de 15.200 Kamu Personeli Açığa Alındı

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]