İlave hizmet puanı değil ama Yüksek Lisans yapan öğretmen kısmı ile ilgili birkaç şey söylemek istiyorum müsaadenizle. Hem duygularımı paylaşmak hem de bazı düşüncelerimi belirtmek istiyorum.
3 sene önce başlamış olduğum Yüksek Lisans eğitimimi geçtiğimiz günlerde tez savunmamı başarıyla vererek tamamlamış bulunmaktayım. Bu yola girdiğimde ne puan teşviki vardı ne de bu eğitimden maddi olarak bir beklentim. Mesleki tecrübe, kişisel gelişim, öğrenme hazzı, öğrencilerime daha faydalı bir eğitim verebilmek ve daha bir sürü güzel düşüncelerle girdim bu yola.
Sınıf öğretmeniyim yüksek eğitimimi ise bulunduğum şehirden farklı bir şehirde tamamladım (200km’lik mesafe). Herkesin bahsettiği sorunlar var, gerek bu başlıkta gerekse farklı forumlarda. Hepsini yaşadım... Gerçek anlamda zorluklar çıktı önüme. Ancak bu eğitim öncelikle benim hayalimdi ve bunu gerçekleştirmem gerekiyordu. Gerçekleştirdim. Mutluluğumu tarif etmem zor.
Çalıştığım Yüksek Lisans tezimi istediğim ve öğrenmek istediği bir alanda yazdım. Dolayısıyla tezim, üzerinde gerçekten emek harcadığım ve bunu yaparken bu işten haz aldığım için beni öylesine tatmin etti ki... Gerek danışman hocam, gerek jüri üyeleri ve gerekse fikirlerine başvurduğum akademisyen hocalarım tez çalışmam için öylesine güzel sözler sarf ettiler ki... Tezini bir kitaba çevirebilirsin diyen hocalarım oldu. Aynı zamanda tez çalışmamdan Ziya Hocanın da haberdar olması gerekir diyerekten danışman hocam tez çalışmamı bakanımıza iletecek. Bu anlamda yazdığım tez çalışmam beni tatmin etmenin çok ötesine taşıdı. Çünkü severek, isteyerek ve özenerek ilmek ilmek dokudum çalışmamı.
Bunları yazarak kimseye çalım satmak derdinde değilim emin olun. Söylediğim gibi ben bu eğitime başladığımda puan falan olayı da yoktu zaten. Ancak anlatmak istediğim şey şu; lütfen eğer bir şeyi yapıyorsak onu isteyerek ve severek yapalım. Sadece puan için ve teşvik için değil. Başlıkta çoğu öğretmenimizin tezsiz yüksek lisans okumak için bir çaba içerisinde olduğunu görüyorum. Büyük mutluluk veriyor bu durum bana. Ancak işin bir de farklı boyutunu düşünmeden edemiyor insan. Keşke hizmet puanı teşviki olmadan önce de bu çaba içerisinde olan çok daha fazla öğretmenimiz olsaydı diye düşünmeden edemiyorum.
Keşke kimseyi puan için mecburen bir diploma almaya mecbur etmeseydi sistem. Bunu ben de isterdim. Ancak şu bir gerçek arkadaşlar; öğretmeniz ve öğrenmek zorundayız... Hem de meslek hayatımız boyunca. Öğrenmeliyiz ki öğretebilelim. Mesleğimiz kesinlikle ve kesinlikle dünya üzerindeki en proaktif meslek grubudur. Değişen dünyayı ve sürekli gelişen bilgiyi olduğu yerden izleyen bir öğretmen olmamalıyız ki Ülke olarak ayak da kalabilelim.
Son olarak şunu da dile getirmek istiyorum arkadaşlar. Gerek eğitim sistemimiz için ve gerek siyasi olarak eleştirilecek fazlaca şey olduğunu düşünenlerdenim. Ancak eğitimin siyaset üstü bir mesele olduğuna inanıyorum. Hükümetler ve kişiler gelip geçicidir; aslolan devlettir… Evet eleştireceğiz ancak eleştirimizi memleket çocuklarına en iyi hizmeti sunarak yapacağız. Çocuklar bu ülkenin geleceği ve biz onlar için elimizden gelen gayreti sonuna kadar göstermeliyiz. Çünkü bizim için başka bir Vatan yok…
Saygılarımla…
emeklerinize sağlık hocam. tez konunuz hakkında bilgi verebilir misiniz? Yüksek lisansa yeni başlıyorum yardımcı olur musunuz? dersler, kaynaklar vb. teşekkür ediyorum.