Çok yorucu ,garip bir gündü.Aslında sabah evde huzurlu ama okula gidince çok yorucu...Bu çocukların artık tatili gelmiş.Benim de öyle.Dinlemeyen tüylü küreler çoğunlukta.
Tüm okulca.
Dün Nasrettin Hoca'nın Buzağı adlı fıkrasını, ben söyledim,onlar yazdı.Okudular.Kontrol ettim,hatalarını düzelttik.Bugün ona uygun giysi getirdiler.Oğlanlar bomboş gelmiş,3 kız şalvar ve sarık yapmak için örtü getirmişler.Son ders fıkrayı canlandırdık.Demek ki köyde kızlara hâlâ şalvar dikiyorlar ama oğlanlara yok.Biri babama aldıracağım diye böğürüyordu,boşver birlikte sakalını yapın dedim.
Bu hafta verilmeyenlerle ilgili kurgusunu ben veriyorum,onlar problemini ve işlemini yapıyor.Bir derste 4 tane yapar olduk.Ne fark ettim,bu verilmeyen işlem anca toplama ve çıkarma işlemini tekrar etmeye yaradı,yoksa çocukların farklı düşünmesini sağlayamadım.Önümüzdeki hafta da debelenmeyi düşünüyorum.Ne konuymuş Yarabbi,ben bittim ama bitmedi gitti.
Renkli kartonları A4 boyutunda kestim,yarın üzerine sağlıklı besinleri fotokopi kağıtlarına boya kalemi ile çizip kartona yapıştıracağız da şimdi
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] öğretmenimin tabağını görünce kartonu tabak şeklinde kesiyim dedim.