İstiklal Marşı sırasında, marşın en başından en sonuna kadar birbirine tekme atan ve didişen başka bir sınıfın öğrencilerini tören sonrasında fiziksel temasım olmadan sözle uyardığım için Milli Eğitim Müdürlüğüne şikayet edildim. Şikayette öğrenciye fiziksel şiddette bulunduğum ve gerekli cezai işlemin yapılması istenmiş. Okul müdürlüğüne şikayete acilen cevap verilmesi ile ilgili yazı geldi. Okul müdürüne kamera kaydını da izlettim, hocam size resmen iftira atılmış dedi. Gereken cevabı yazacağım dedi. Bugün çocuğun velisi geldi okula müdür yardımcısı konuşmak ister misiniz dedi, odasına gittim veliyle konuştum ve velinin dediği şu, çocuk o kadar korkmuş ki ağzında uçuklar çıkmış, psikolojisi bozulmuş. İstiklal Marşımızın ciddiyetini, bayrak töreninde nasıl davranılması gerektiğini, Müzik dersinde 2 yıldır bu konuyu işlediğimizi anlatmama rağmen veli çocuğum da çocuğum diyor. Müdür yardımcımızdan bir destek bekledim, en ufak şekilde arkamda durmadı. Çok üzüldüm, çok kırıldım. Biz çocuklar için uğraşıp, didinirken; bir şeyler kazandırmaya çalışırken iftiraya uğruyoruz ve herkes koltuğundan korktuğu için veli ve öğrenci her konuda haklıdır, öğretmen kesinlikle haksızdır düşüncesinde. Bu da bana ders olsun. Bundan sonra bir öğrenci okulun camını da kırsa, kapısını da kırsa yanından geçip gideceğim diğer öğretmenler gibi. Hep söylediğim suya sabuna dokunmayan öğretmenlerden olmak lazım. Duyarsız, tepkisiz, aman şu günü kazasız belasız atlatalım kafasında olacağım. Her geçen gün ülkeme dair umutlarım tükeniyor. Veli her zaman haklıdır düşüncesinin, öğretmen her zaman haksızdır düşüncesinin egemen olduğu; öğretmenlik meslek onurunun ayaklar altına alındığı bir ülkede Pisa'da veya başka mecralarda bu sistemle başarı beklemek gerçekten rüya görmek demek... Biz veliye rağmen davranış kazandıramazken, eğitimi halledememişken; öğretim yapmaya çalışıyoruz...
Çok geçmiş olsun öğretmenim. Sen ben uğraşmaz isek eğitim sistemimiz bizi de içine çeker. Var olan umutlarımız da yok olur gider. Bu durumlarla sürekli karşılaşacağız ama inatla bunu yeneceğiz. Okul idareleri her yerde aynı. Kapılarını kapatıp ben görmedim, duymadım, bilmiyorum yalanları ile koltuğunun hakkını vermeyenlerle dolu. Umut olmaya çalışan bir avuç insanız. Bizde umutlarımızı idareciler üzerinden yok edersek gerçekten hedeflediğimiz düzlüğe çıkamayız. Başaracağız, başaracağız, başaracağız... başka yolu yok....