ben okuma arzusunun bireysel bir tutum olduğunu düşünmüyorum mesela japonyada insanların her fırsatta okuduğunu biliyoruz genetik bir durum olmadığına göre bir eğitilmişlik ve yönelme durumu vardır gerçi biz türkler herşeyi bildiğimiz için okumuyoruz:) ama okuma kazanılabilen bir alışkanlıktır bizde neden olmuyor
Çok doğru söylediniz aslıgöksu öğretmenim. Ayrıca atom111 öğretmenimin örnek davranışlarını söylememe gerek bile yok. Keşke Japonya gibi bizim toplumumuzda elinden kitabı düşürmeyen, beş dakikayı bile okumak için kar sayan bir toplum olsaydı. Türkçe derslerinin yükü azalırdı herhalde. Ama malesef ülkemizde böyle bir durum olmadığı için iş ailelere ve öğretmenlere kalıyor. Fakat şahsi durumumu söylemem gerekirse 50-60 kişilik öğrenci mevcudu ile her konuda yeteri kadar titiz davranacak kadar vaktimiz olmuyor. Toplu olarak çalışmalar, yönlendirmeler yapmak zorunda kalıyoruz. Bu da bana göre yeterli verimi sağlamıyor. Hep bir yerler eksik kalıyor. Japonya gibi ülkelerde böyle bir konu konuşulmuyor zaten. Ama bizim ülkemizde malesef atom111 öğretmenimiz gibi insanlar parmakla gösteriliyor.
Ben mesela her hafta okuma yarışması yapmaya karar verdim. ama okuma yarışması benim sınıfımda üç üç buçuk ders saatimi alıyor. Böyle olunca da son dersleri ayırmaya karar verdim. Sınıfı bu sene aldım. Ne yaşadılar ne yaptılar bilmiyorum ama aşırı isteksiz ve davranış bozuklukları olan bir sınıf. Doğum dolayısıyla geçici bir sınıf verdiler. Gideceğimi de bildikleri için beni pek dikkate almıyorlar. Oyunlu ders işleme bile kar etmiyor. Her konuyu oyunla anlatmayı çok severim. Özellikle matematik dersini. Ama ona bile istek duymayan bir sınıf. Konuya dönecek olursak ne yaparsam yapayım bu kısa sürede onlara okumak adına bir alışkanlık kazandıramayacağım. En azından okumaları ilerlesin diye yarışma yaptırıyorum. Ama çok üzgün bir sene geçirdiğim kesin. Buradaki okuma yarışmalarının sonuçlarını gıpta ile takip ediyorum.