Ders içinde bir öğretmen nelere dikkat etmelidir ?
1 - Diksiyonuna, jest ve mimiklerine, el ve vücut hareketlerine çok dikkat etmelidir. İcabında aynanın karşısına geçip bir aktör gibi kendini eğitmelidir. Öğrencinin karşısına çıkan bir öğretmen de onun itibarına dokunacak ve onu hafife aldıracak hiçbir zaafı olmamalıdır. Aynı zamanda ders anlatırken öğrencilerin dersi anlayabilmeleri için ne süratle konuşacak, ne de ses tonunu çok alçaltarak anlaşılmaz ve bayıltıcı kılmayacaktır.
2 - Tahtayı kullanma, tahtayı kullanma adına titizlik gösterme, bir öğretmenin verimliliği adına çok şey ifade eder. Tahtadan kopuk işlenen ders, ders değildir. Tahtayı kullanmada bir plan dahilinde ön hazırlık gerektirir. Ön hazırlığı ve planı olmayan her iş verimsizliğe mahkumdur. Öğretmen arkadaş, her şeyiyle öğrenciye kendini imrendirici kılmaya mecburdur. Renkli tebeşirlerle, muhakkak güzel, okunabilir bir yazıyla tahtayı kullanmalıdır. Bir de öğretmen tahtayı kullanayım derken bir yanıyla da öğrencilerle olmalıdır. Siz onlardan koparsanız onlar da sizden kopar.
3 - Dersin özelliğine göre dersle ilgili çeşitli kaynak, materyal, poster, şekil, sesli-görüntülü alet, tepegöz vb... Bunlarla ders işleyebilmek, bu zenginliklerden istifade edebilmek çok önemlidir. Tabii ki bu da bir ön hazırlık, gayret ister.
4 - Öğretmen bir dersi nasıl sunabilmelidir ?
Her dersi farklı bir şekilde sunabilmeniz, için ön hazırlık yapmak şarttır. Bu farklılığı her derste sunabilirseniz tekdüzelikten uzak, etkili bir ders yapmış olursunuz. Ders sunarken öğrencilerin duygusal zekalarını tahrik edebilme, onlarda merak uyarabilme çok önemlidir. Eğer öğretmen öğrencisinin öğrenme iştahını uyarmadan dersini sunmaya kalkarsa gerçek manada konuyu hazmettiremez, ancak o konuyu ezberletmiş olur, ezbercilik yapmış olur. Anlattıklarımızı sindirmeliyiz. Öğrenciyi zihnen konuya hazırlamalıyız, öğrenciyi motive etmediğimiz taktirde bütün yaptıklarımız ve emeğimiz boşa gider. Gerçek öğretmen ve vazife şuuruna müdrik öğretmen en önce öğrenciyi motive edebilen ve aynı zamanda dersine mutlak surette planlı ve hazırlıklı gelen öğretmendir.
5 - Öğrencinin genel katılımı sağlanmayan ders, öğretici tarafından ne kadar mükemmel de sunulsa, güzel bir ders değildir. Öğretmen derste bir orkestra şefi olmalıdır. Bütün nefesli, nefessiz çalgı aletleri ve elemanları ile öğrenci orkestraya iştirak ettirilmiş olmalıdır. Öğretmen dersini ders saati içinde öğretmesini, her öğrenciye özelliğine göre iletişim kurarak inmesini bilebilmelidir. Bir öğretmen ders içinde ilgi ve alakayı temin edemiyor, öğrencilerin dersten kopmalarına göz yumuyor, görmemezlikten geliyorsa, o öğretmenin hem mesleğine hem de kendine olan saygısında bir problem var demektir.
6 - Aktif ve verimli bir ders, hazırlıklı gelmiş öğrencilerin katılımıyla elde edilir. Öğrencinin derse hazırlıklı gelmesi öğretmenin maharetini ve seviyesini gösterir. Dersine ve öğrencisine gerçek manada sahip öğretmen, mutlaka hem kendisinin hem de öğrencisinin derse hazırlıklı gelmesini sağlar ve böylece öğrencinin derse katılımı ve ders içi diyalogu sağlıklı bir şekilde olur.
7 - Ders kürsüde oturarak takrir (anlatım yoluyla) yapıldı mı, ne kadar güzel anlatırsak anlatalım ders içindeki muhataplarımız bizi belirli bir müddet dinler ve sonra dersten koparlar. Oturarak ders işlenmez. Bir öğretmen oturuyorsa, ya ders içinde çok efor sarf etmiştir, haklı olarak o an oturabilir, ama oturmayı adet haline getirmiş ise ya kendine tam güveni yoktur ya da mesleğinin yorgunu olmuştur.
8 - Öğretmenin kılığı-kıyafeti ile birlikte sınıfının düzeni de, sınıfına çeki-düzen vermesi de iş edinip ortaya koyabilmesi de çok önemlidir. Bir öğretmenin bu artısıdır. Ne derbederlikte ne de düzensizlikte verimlilik aramayalım. Verimli olmanın ön şartı hem öğretmenin kendi vitrinini hem de sınıfının tertibini sağlamasıdır.
9 - Teneffüste mutlaka öğretmen tarafında bir öğrenci vazifelendirilerek tahtaya gün, tarih, dersin ve öğretmenin adı, dersin konusu ve ana hatlarıyla yazdırılmalıdır.
10 - Ödev vermek, yerinde ve ihtiyaca yönelik ödev verebilmek, öğretmenin ciddi bir çalışma ve araştırmasına dayanmalıdır. Ödev vermek için, verilen ödev, ödev değildir. Ödev verirken ne istediğini ve getirisinin ne olması gerektiğini öğretmen çok iyi bilmelidir ve bilerek ödev vermelidir.
Ödev vermek kadar ödevi değerlendirmek ve takip etmekte önem arz eder. Değerlendirilmeyen ve takip edilmeyen ödev birşey ifade etmez. Öğretmen muhakkak verilen her emeğin takipçisi ve değerlendiricisi olmalıdır.