2011 İldışı Atamalar Ve Kontenjan...

ahmet_yıldırım öğretmenim puan ve kontenjan bilgilerini nereden ediniyorsunuz? Ben çok deneyimsizim.Kontenjanları ve açık yerleri başvuru başlayınca görmeyecek miyiz?Cevaplarsanız çok sevinirim.

sınıf öğretmenlerinin puanını görünce dudağım uçukluyo zaten.branşımdan dolayı puanım düşük de olsa umudum var hocam  

evet öğretmenim.biz sınıf öğretmenleri yıllarca puan biriktiriyoruz ancak ortalama 10-15 yıl geçecekte memleketimize ya da memleketimize yakın bir yere tayin isteyebileceğiz.
Aslında ben huzuru yerinde olduktan sonra bir öğretmenin illaki memleketine tayin istesin düşüncesinde değilim .
Fakat uzun yıllar da yakınlarımızdan ayrı kalıyoruz.
Kendim 15 yıla yakın bir öğretmenim ve hala memleketimden uzaktayım.
 

Ben de çıkmayacağını bile bile  tayin isteyeceğim;
1-muğla
2-aydın
3-denizli
4-antalya

branş: Sınıf Öğretmenliği
puan : 205

Aydına, Bilgisayar branşında geçen yıl en son 79 puanla tayin yapıldı yanlış hatırlamıyorsam.

2010 mayıs ildışı  atama puanları değilde daha önceki sonuçları nerden bulabiliriz.

Sonuçları bulmanız zor. Herkes tayin istedikleri okullara ait taban puanları görebiliyor. Onlar sitelerde paylaşmadığı sürece görmek mümkün değildir...

ahmet_yıldırım öğretmenim puan ve kontenjan bilgilerini nereden ediniyorsunuz? Ben çok deneyimsizim.Kontenjanları ve açık yerleri başvuru başlayınca görmeyecek miyiz?Cevaplarsanız çok sevinirim.

Hocam paylaştıklarım geçen yılın.

Sınırsız kontenjan olmaz, mantıksız olur diye birkaç msj okudum. Yorumum bu msjlara değil. MEB de böyle düşünüyor.

Ne kadar doğru? Ya da doğruysa niçin doğru oldu bu yanlış?

Evet, sınırsız kontenjan olmaz ama, her yıl bir milyon kusur çocuğumuz okula başlıyor. bunların hepsi İzmir, Ankara, İstanbul ve Muğla'da dünyaya gelmiyor.

Yurdun her yerinde sürekli derslik ve öğretmen ihtiyacı doğuyor. Süreklilik ilkesi hayatın doğasında var. Sınırsız yığılma mantıklı değil tabiki. Ancak emeklilik denen bir de kurum var, zamanı gelen emekli olur, dinlenmeye çekilir. Önce, sonra, kıdem, hizmet yılı, çalışma süresi diye kavramlarımız, biriktirdiğimiz bonuslarımız var.

Mezun olup atanmışsın. Zorunlu hizmet bölgeleri oluşturulmuş, boşuna değil. İyi, kötü, orta nedir? biraz da matematik hasbelkader hepimiz biliyoruz az çok.

Özür tayinlerinde kılı kırk yarmazsan, aradabir aflarla sistemde öncelik mantığını bozarsan, ilk kez açılacak bir okula ilk atama yaparsan, revaçta bir yere ilk atamadan da yer ayırırsan,  kıdem hizmet ve puana bakmaksızın her yeri sözleşmeli ile doldurup, sonra bunları ne yapacağını şaşırırsan önceliği olanları aradabir es geçersen, il içi, il dışı çalışma zorunluluk süreleri ile 3 ayda bir oynarsan, rotasyon işlemez tabii, kontenjan olsa ne olur, olmazsa ne olur.

Haa! bir de ''kantin önünde sıraya girmek bana uymaz, bir seferlik de kimse görmesin'' ve ''neyse bu sefer de böyle olsun, bir daha olmasın'' gibi duygusal yaklaşımlarımız var. Kim kimin hakkını kime devrediyor belli değil. Toplum ''hepimizin toplamı'' değil miydi?

Kurallarla sürekli oynamanın bedelini kim ödeyecek?

Sınırsız kontenjan olmaz tabi ki de; rotasyonun doğal işleyişine mudahale edersen süreklilik ilkesini bozar, sırası gelen adamı her atama döneminde en arkaya bırakıp şoklara uğratırsan ''yığılma olur'' gerekçesine sarılırsın ama yemezler.

Öğrenciliğimden hatırlıyorum. Yıl 89; sevgili müzik öğretmenim etrafa dert yakınıyor; bu saatten sonra da doğu hizmeti mi yaptırılır canım'' diye. İyi de sen yapmazsan, ben yapmazsam kim yapacak bu hizmeti.

Velhasıl torpile, kıyağa, istismara göz yuman da ona tenezül edende de ortak nokta aynı, ''ben kurtarayımda kendimi, gerisi...''

Kuralları koy, sonra da boz, aflarla delik deşik et, aradabir rotasyon var diye hatırlat, beni olduğum yere çak. ''SINIRSIZ KONTENJAN İSTEMEK MANTIKSIZ'' de ben de yuttum.

YIĞILMA nasıl olur anlatayım; Kurallarla sürekli oynarsan bal gibi yığılma olur. ''Kurunun yanında yaş da yanar'' iyi de İSTESEK YANMAYABİLİR de... dee işte

Güzel bir metin olmuş Hocam.

Bence de.

sınıfçıların buluştuğu bir yeri nasıl oluşturabiliriz

Sınırsız kontenjan olmaz, mantıksız olur diye birkaç msj okudum. Yorumum bu msjlara değil. MEB de böyle düşünüyor.

Ne kadar doğru? Ya da doğruysa niçin doğru oldu bu yanlış?

Evet, sınırsız kontenjan olmaz ama, her yıl bir milyon kusur çocuğumuz okula başlıyor. bunların hepsi İzmir, Ankara, İstanbul ve Muğla'da dünyaya gelmiyor.

Yurdun her yerinde sürekli derslik ve öğretmen ihtiyacı doğuyor. Süreklilik ilkesi hayatın doğasında var. Sınırsız yığılma mantıklı değil tabiki. Ancak emeklilik denen bir de kurum var, zamanı gelen emekli olur, dinlenmeye çekilir. Önce, sonra, kıdem, hizmet yılı, çalışma süresi diye kavramlarımız, biriktirdiğimiz bonuslarımız var.

Mezun olup atanmışsın. Zorunlu hizmet bölgeleri oluşturulmuş, boşuna değil. İyi, kötü, orta nedir? biraz da matematik hasbelkader hepimiz biliyoruz az çok.

Özür tayinlerinde kılı kırk yarmazsan, aradabir aflarla sistemde öncelik mantığını bozarsan, ilk kez açılacak bir okula ilk atama yaparsan, revaçta bir yere ilk atamadan da yer ayırırsan,  kıdem hizmet ve puana bakmaksızın her yeri sözleşmeli ile doldurup, sonra bunları ne yapacağını şaşırırsan önceliği olanları aradabir es geçersen, il içi, il dışı çalışma zorunluluk süreleri ile 3 ayda bir oynarsan, rotasyon işlemez tabii, kontenjan olsa ne olur, olmazsa ne olur.

Haa! bir de ''kantin önünde sıraya girmek bana uymaz, bir seferlik de kimse görmesin'' ve ''neyse bu sefer de böyle olsun, bir daha olmasın'' gibi duygusal yaklaşımlarımız var. Kim kimin hakkını kime devrediyor belli değil. Toplum ''hepimizin toplamı'' değil miydi?

Kurallarla sürekli oynamanın bedelini kim ödeyecek?

Sınırsız kontenjan olmaz tabi ki de; rotasyonun doğal işleyişine mudahale edersen süreklilik ilkesini bozar, sırası gelen adamı her atama döneminde en arkaya bırakıp şoklara uğratırsan ''yığılma olur'' gerekçesine sarılırsın ama yemezler.

Öğrenciliğimden hatırlıyorum. Yıl 89; sevgili müzik öğretmenim etrafa dert yakınıyor; bu saatten sonra da doğu hizmeti mi yaptırılır canım'' diye. İyi de sen yapmazsan, ben yapmazsam kim yapacak bu hizmeti.

Velhasıl torpile, kıyağa, istismara göz yuman da ona tenezül edende de ortak nokta aynı, ''ben kurtarayımda kendimi, gerisi...''

Kuralları koy, sonra da boz, aflarla delik deşik et, aradabir rotasyon var diye hatırlat, beni olduğum yere çak. ''SINIRSIZ KONTENJAN İSTEMEK MANTIKSIZ'' de ben de yuttum.

YIĞILMA nasıl olur anlatayım; Kurallarla sürekli oynarsan bal gibi yığılma olur. ''Kurunun yanında yaş da yanar'' iyi de İSTESEK YANMAYABİLİR de... dee işte

gerçekten de konuyu özetlemişsiniz öğretmenim.

ilköğretim matematik adanaya tayin isteyecek arkadaşlar yok herhalde bu sayfada.
benim 108 puanım var.adanaya isteyecem tayin..

hocam İnşallah çıkar tayininiz benim de 93 daha önce konuşmuştuk. Sanırım benim tayin çıkmayacak böyle giderse...

Merhaba Saygıdeğer Hocam; 120 puanım var. Kocaeli'de kadrolu Beden Eğitimi Öğretmeniyim. Manisa'nın Turgutlu ilçesine tayinim çıkarmı sizce bu puanla? Eşim 21.06.2010 tarihinden beri Manisa Turgutlu'da Bağ-Kur mensubu. Temmuz 2011 itibarıyla 13 aylık bağkurlu olacak ve hala aktif Bağkurda. İl dışı çıkmazsa  Ağustos'ta eş özründen tayin çıkmama ihtimali sözkonusu olabilirmi sizce.  Cevap yazarsanız sevinirim:))

Merhaba Saygıdeğer Hocam; 120 puanım var. Kocaeli'de kadrolu Beden Eğitimi Öğretmeniyim. Manisa'nın Turgutlu ilçesine tayinim çıkarmı sizce bu puanla? Eşim 21.06.2010 tarihinden beri Manisa Turgutlu'da Bağ-Kur mensubu. Temmuz 2011 itibarıyla 13 aylık bağkurlu olacak ve hala aktif Bağkurda. İl dışı çıkmazsa  Ağustos'ta eş özründen tayin çıkmama ihtimali sözkonusu olabilirmi sizce.  Cevap yazarsanız sevinirim:))

yırtmışsın hemşerim

Murat Hocam garanti diyosun yani benim için öylemi