Ah ah sen misin 15 günde bir okulun tüm panolarını değiştiren, tek yazılı kağıdını dahi zaman boşa gitmesin diye sınıfta okumayan, kendi cebinden okul kütüphanesine kitap alan, 8. sınıf öğrencileri için eğitim koçluğu hizmeti veren, akşamları işleyeceği konularla ilgili video bilgi ve soru toplayıp hazırlayan... Eminim benden bin kat fazla çalışan arkadaşlarım da vardır. Öğrencilere canım feda ama artık yaptığımız bu çalışmalara karşılık bizi kale alıp bir tarih bile vermeyen meb. e bir tepki vereceğim. Artık 15 saat derste ne kadar hizmet verilirse o bir damla dahi fazlası yok.
Bu şekilde düşünen öğretmenlerin sayısı hiç de az değil.
Eli öpülecek nice öğretmenin yaptıklarının yanında belki de hiç kalacak bile olsa yaptığım fedakarlıkları artık yapmayacağıma kendi kendime söz verdim.
Bu, işimi kötü yapacağım anlamına gelmesin; profesyonelce görev tanımımda yazanları layığı ile yerine getirmeye ve vicdanımı rahat tutmaya çalışacağım ama asla, kat'iyen bu düzene hizmet edecek kişisel katkılarım olmayacaktır.
Şahsen kendimi aptal olarak görürüm eğer "fedakarlık" yapacak olursam. Ben ne kadar iyi olursam, çocuklara o kadar faydam dokunur. Bunun yolu da bu düzene hizmet eden -kendini tüketen- kör bir idealist olmaktan geçmiyor kesinlikle.
Beceriksizliklerini kamuoyuna karşı örtmek için camiayı karalama politikasının işe yaradığı bir ülkedeyiz. Akıl alır gibi değil. Düşündükçe öfkem artıyor, burada kessem iyi olacak.