2 gün önce eşim ( o da öğretmen) ve iki çocuğumla Adana dan Ankara ya yola çıktım. Belki TES in 27 Ağustos'taki eylemine yetişiriz umuduyla, hem de hız sınırının üst sınırı hızla. Yol yapım çalışmaları ve bizim evden yedi buçukta çıkmamız Ankara ya 14.30 da varmamıza neden oldu. Sendika üyesi değilim ama ailemle başka bir amaçla Ankara'ya gitsek de öğretmenlerin sorunlarına destek olmaya çalışacaktık.
Meb ile ilgili olmayan resmi işimizi hallettikten sonra inadım tuttu. Bir şekilde bakanlığı farklı bir yolla protesto etmem gerekiyordu. Lakin yanımda hanım ve Ankara nın kalabalığına ve yoğun trafiğine şaşkın şaşkın bakan iki çocukla mümkün olmadı.
Haydi Anıtkabire dedim.
Anıtkabir i ziyaret ettik, müzeyi gezdik. İkinci cumhurbaşkanımız İsmet İnönü nün kabrini de ziyaret edip oradan ayrıldık. Durur muyum ben doğru Atatürk Orman Çiftliğine doğru giderken, yol üzerindeki rahmetli Alparslan Türkeş in mezarını da ziyaret ettik.
Atatürk Orman Çiftliğindeki Atatürk Evi ni gezdik.
Ziyaret ettiğimiz kişilerin söyledikleri aklıma gelince içimden hep "Siz haklıymışsınız." demek geçiyordu.
Sonra Hayvanat Bahçesine. Bizimkiler bir hayli mutlu oldular. Çoktandır bu büyüklükte bir hayvanat bahçesi görmemişlerdi. (Sırada Gaziantep Hayvanat Bahçesi var.)
Hayvanlar o kadar masumdu ki neredeyse Bakanlığın uygulamaları yanında daha insanca duruyorlar gibiydiler.