2020'li Yıllarda Öğretmen Olmak...

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.083
  • 23.766
  • 5.083
  • 23.766
# 19 Ara 2011 21:18:51
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
"dağ köylerinde tek başına kaderine terk edilmiş öğretmenler" tanımladığınız öğretmen sayısı toplam öğretmen sayısı içinde çok küçük bir bölümdür.
Birleştirilmiş sınıflarda öğrenim gören öğrenci sayısı, toplam öğrenci sayısının çok küçük bir bölümüdür.
Bir anket yapılacak olsa "birleştirilmiş sınıf" kavramını bilen kişi sayısı % 1'i bile geçmez.
"eş durumu nedeniyle birleşemeyen aile" sayısı da toplam çalışanlar içinde çok küçük miktarlardadır.
turgutkuzan Bey,
Yukarıdaki açıklamalarınızı kendi kanaatınıza göre değerlendirmişsiniz.Sizin gibi eğitim konusunda derin düşüncelere sahip bir arkadaşımız nasıl oluyorda bazı şeyleri kısacık cümlelerle hemde umursamadan geçebiliyor, inanın çok şaşırdım, hem de üzüldüm. Eğitimde küçücük bir hatanın nelere mal olacağını tahmin etmeniz lazım."Küçük bir bölümü oluşturur" dediğiniz o öğretmenlerin insan yetiştirdiğinden bihaber yetiştirilen öğrencilerin ileride ülke yararına  ya da ülke zararına neler yapabileceğini aklınıza getirmeniz gerekirdi.
Bir insanı kazanmak ya da kaybetmek yıllar yılı hep "küçük" demekle geçiştirilmiş...
Zaman zuhur etmiş, sizin "küçük bölümü oluşturanlar" diye tabir ettiğiniz o evlatlar -üzülerek ifade edeyim- devlete kurşun sıkar hale gelmiş, anne ve babayı hiçe sayıp memleketin başına bela olmuş. Düne kadar "küçük" diye tabir edilen o çocukların ıslahı için devlet bugün çareler arıyor onları nasıl kazanırız hesaplarıyla uğraşıyor.
"Kolay'"ı kazanmak her zaman her şartta kolaydır.Önemli olan "zor" olanı kazanmaktır.

Ben, böyle düşünüyorum.
Saygılar, selamlar.

Çevrimdışı epigrafya

  • Üye
  • *
  • 12
  • 12
  • 12
  • 12
# 19 Ara 2011 21:36:51
2020'li yıllar bence imkanlar açısından çok zengin olacak ama ahlaki olarak bir gerileme olacak. Ülkemizde Amerikanvari öğrenciler türeyecek ve belki okul basıp adam öldürme haberlerini izleyeceğiz akşamları.
İnsanlar imkanlara sahip ama mutsuz olacaklar. Öğrenciler google'ın imkanlarından daha fazla yararlanacaklar. Kes kopyala ve yapıştır özelliklerini çok kullanacaklar. Belki de özel olarak ödev hazırlayıp gönderen siteler olacak. Örneğin benim adım Ayşe Fatma coğrafyadan yeryüzü şekillerini ödev olarak aldım. Hazırlayıp bana gönderebilirmisiniz gibi.

2020 yıllarında teknolojik imkanlar artacak. Her öğrenci tablet pc'lerle okula gelecek derste de bağlanıp ortak oyun oynayabilecekler. Öğretmen orada kendi kendine birşeylerden bahsedip duracak. Durumu yetkililere bildirince de yetkililer "Sayın hocam sizde dersi zevkli hale getirin" diyerek öğretmeni azarlayacaklar.

aklıma şimdi bunlar geliyor devamını sonra yazarım

Çevrimdışı atasay15

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.483
  • 10.706
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.483
  • 10.706
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 19 Ara 2011 23:25:20
adamın biri öğretmenimle hemfikirim. size göre küçük sayılan seyler aslında o kadar buyuk seyler ki .

yavuz sultan selimin vefatına sebep olan küçücük bir sivilce.. daha sonra buyuyup şirpence oluyor..

yukarıda saydıgım kanayan yaralara önlem alınmazsa eğitim sistemi kan kaybından dolayı ölür..

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 20 Ara 2011 01:01:42
BİRLEŞTİRİLMİŞ SINIF UYGULAMASI
Birleştirilmiş sınıflarda öğretim, Türk Milli Eğitim Sistemi’nde eskiden beri uygulanmaktadır. Türkiye’de bu uygulamayı zorunlu kılan üç temel neden vardır. Bunlar; öğrenci sayısının azlığı, öğretmen sayısının azlığı ve derslik sayısının yetersizliğidir. Yaklaşık 17 bin birleştirilmiş sınıflı okulun, 7 500’ünün tek öğretmenli olması, öğrenci sayısının azlığının en önemli neden olduğunu göstermektedir.
İstatistiklere göre mevcut ilköğretim okullarının yarısına yakını birleştirilmiş sınıflı okullardır. Bu okullarda görev yapan öğretmen ve öğrenim gören öğrenci sayısı bağımsız sınıflardakilerin yaklaşık  (% 10)’u kadardır.
Türkiye’nin sosyal, ekonomik ve coğrafi koşulları birleştirilmiş sınıflar uygulamasını zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle Türkiye’nin tüm illerinde birleştirilmiş sınıf uygulaması yapılan okullar vardır. AB ülkelerinin hemen hepsinde, ABD’de, Japonya ve Kanada gibi pek çok ülkede de birleştirilmiş sınıflar uygulaması yapılmaktadır.
............................. ............................. ....

Talim terbiye eski başkanı Prof. Selçuk ABD'de yapılan araştırmalarda ne öğretim elemanları ne de öğretmen adaylarının yüzde 99'unun teknolojiyle bütünleşik şekilde ders yapamadıklarına dikkat çekerek, "Teknoloji bu çağın çocuklarının eli kolu gibi.Muhakkak surette sınıflarda yerini almalı. Dewey, 'Eğer bugün, dün öğrettiğimiz gibi öğretiyorsak, çocuklarımızın geleceğinden çalıyoruz' diyor.

Ancak 1980'lerdeki 1 milyon bilgisayar projesinden beri, teknolojiyi buzdolabı alır gibi okullara sokmaya çalışıyoruz. Bu tür iyi tasarlanmamış projelerin başarısızlığı 'teknolojinin gereksizliği' düşüncesini güçlendirmektedir.

Şimdilerde aynı senaryoyu Fatih Projesi sürecinde yaşıyoruz. Eğer bir eğitim sisteminin tüm girdi, süreç ve çıktıları yapısal olarak iyi işler haldeyse teknoloji artı değer katar" diye konuştu.

Prof. Selçuk'un değerlendirmeleri

- Öğretmen yetiştirmeyi üniversiteye havale ettik. Üniversiteler otuz yıldır iyi öğretmen yetiştiremiyor.

- Araçları amaç kıldık; sınav kazanmayı sistemin ana gayesine dönüştürdük. ÖSYM bir dakikada soru çözebilenleri başarılı, iki dakikada çözebilenleri başarısız diye etiketlerken, aslında milyonlarca çocuğumuzun kendine olan güvenini yok eden bir kuruma dönüştü. Türkiye'de başarısız olarak etiketlenen onbinlerce çocuğumuz dünyanın iyi üniversitelerinde pekala üstün başarılar ortaya koydular.

- İyi yapamadığımız şeyleri daha çok yapmaya çalıştık. Hiç kimsenin İngilizce öğrenemediği bir sistemi onbinlerce yeni öğretmen atayarak devam ettirdik.

- Öğretmen kalitesiyle uğraşmak yerine, bilgisayar alımı, sınav sayısını artırma, öğretmene sınav koyma gibi gereksiz işlere yöneldik.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 20 Ara 2011 16:30:26
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
2029 olsun öğretmenim. eğitim SİSTEMimiz 20 yıl öncesinden çok farklı değil.
bu arada eğitimhane eğitim sistemimizi mi değiştirdi? eğitimhane eğitime katkı yapmıştır diyebiliriz, sisteme değil.
sanırım hiç kimse her fırsatta eleştirdiği "sistem"e katkı yapmak istemez!
teknoloji de sisteme katkı yapamaz. teknoloji sistemin aracı olabilir öğretmenim.
sanırım bi kavram kargaşası var. "SİSTEM" derken farklı şeyler algılıyoruz.
son olarak keşke giriş mesajında kehanetler yerine başka bir öğretmenimizin de değindiği gibi öngörüler, tahminler gibi kelimeler seçseydiniz. daha uygun olurdu sanırım.
iyi akşamlar...

Hayırlı akşamlar.

Türk dil kurumunun sitesinde sistem kelimesi için şu anlamlar belirtilmiş:
- Düzen
- Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni
- Yol, yöntem
- Bir aracı oluşturan düzen, düzenek, tertibat
- Model, tip
- Organizmada aynı işlevleri gerçekleştirmek için birbirleriyle ilgili bağlantılı organların oluşturduğu birlik veya grup.

Son tanımlamada en anlaşılır olanıdır.
Bakanlık, öğretmen, öğrenci, veli, egitimhane, okul, idareci vs. birlikte EĞİTİM SİSTEMİNİ oluşturur.
Bağlantılardan birindeki gelişme diğerlerini de pozitif yönde etkiler.
Teknolojik gelişmelerin kullanılması bir gelişmedir ve bu gelişme toplamda  EĞİTİM SİSTEMİNİ geliştirir.
Benzer şekilde Egitimhane üyeleri (fikir ve materyal) ÜRETİM yoluyla EĞİTİM SİSTEMİMİZE KATKI yapmaktadır.
Bu katkılar EĞİTİM SİSTEMİNİ geliştirmektedir.
YAPICI eleştiriler sistemlerin gelişmesinde en büyük etkendir.
Yapıcı eleştirilerde bulunan herkes eğitim sistemimizin gelişmesine destek veriyor demektir.

Mesajlarımda kehanet kelimesi sadece alıntılar yaptığım bir kitabın ismi olarak kullanılmıştır.
Kendi görüşlerimi ifade ederken herzaman tahmin kelimesini kullanmaya özen gösterdim.

Son bir not, mesajlarımın üst kısmında mesaj sayısı bilgisinin altında (Öğrenci Velisi) bilgisi bulunmaktadır.

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 20 Ara 2011 16:34:49
Sayın Turgutkuzan hocam;

  Siz hiç doğuya gitmediniz yada uzak ilçelere gitmediniz anlaşılan.5 sene vanda geçirdim 60 ın üzerinde köy okulu vardı. Her okulda 100 un üzerinde öğrenci ve 3-5 personel mevcuttu. Biso dediğiniz ibare azımsanmayacak derecede fazla.Şimdiki bulunduğum ilçede de aynı şekilde ilçe merkezinden daha fazla köy okulu var. 

Çevrimdışı omerozd

  • Uzman Üye
  • *****
  • 560
  • 1.555
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 560
  • 1.555
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 20 Ara 2011 17:03:05
2020 yılında bugünlerimizi özlemle arıycaz.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 20 Ara 2011 17:10:08
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
turgutkuzan Bey,
Yukarıdaki açıklamalarınızı kendi kanaatınıza göre değerlendirmişsiniz.
Sizin gibi eğitim konusunda derin düşüncelere sahip bir arkadaşımız nasıl oluyorda bazı şeyleri kısacık cümlelerle
hemde umursamadan geçebiliyor, inanın çok şaşırdım, hem de üzüldüm.
Eğitimde küçücük bir hatanın nelere mal olacağını tahmin etmeniz lazım.
"Küçük bir bölümü oluşturur" dediğiniz o öğretmenlerin insan yetiştirdiğinden bihaber yetiştirilen öğrencilerin
ileride ülke yararına  ya da ülke zararına neler yapabileceğini aklınıza getirmeniz gerekirdi.
Bir insanı kazanmak ya da kaybetmek yıllar yılı hep "küçük" demekle geçiştirilmiş...
Zaman zuhur etmiş, sizin "küçük bölümü oluşturanlar" diye tabir ettiğiniz o evlatlar -üzülerek ifade edeyim-
devlete kurşun sıkar hale gelmiş, anne ve babayı hiçe sayıp memleketin başına bela olmuş.
Düne kadar "küçük" diye tabir edilen o çocukların ıslahı için devlet bugün çareler arıyor onları nasıl kazanırız
hesaplarıyla uğraşıyor.
"Kolay'"ı kazanmak her zaman her şartta kolaydır.Önemli olan "zor" olanı kazanmaktır.

Ben, böyle düşünüyorum.
Saygılar, selamlar.
Hayırlı akşamlar.

ÖZEL TEŞEKKÜR.

Mesajlarımda yanlış anlaşılmaları önlemek için açıklayıcı ifadeler bulunduruyorum.
Bu durum mesajlarımın uzun ve sıkıcı olmasına sebep oluyor.
İlgili mesajımı kısa tutmak istediğim için yanlış anlaşılma olmuş.
Bir örnek ile "küçük" ifadesine açıklık getireyim.
Yakın zamanda math2007 forumdaşımın açtığı "Matematikte Tanımsız Ve Belirsiz Kavramları" başlıklı konudan belirsiz kavramının ne anlama geldiğini öğrendim.
"Küçük" ifadesine açıklık getirmek için kullanacağım örnek sanıyorum belirsizlik kavramı içinde örnek teşkil ediyor.

Bakanlık bütçesinden Kış aylarında Türkiye'deki tüm yolların açık tutulabilmesi için 10.000 TL ayrıldığını varsayalım.

Van ilimizin Bahçesaray ilçesinin yıl boyunca açık tutulabilmesi için gerekli harcama miktarı 10.000 TL.
Bahçesaray dışındaki tüm yerleşim birimlerinin yıl boyunca açık tutulabilmesi için gerekli harcama miktarı 10.000 TL.

Bu durumda bakanlık ne yapacaktır?

A) Tüm yolların açık tutulması için harcamalar yapılacaktır. Para bittiğinde herkes kendi başının çaresine bakacaktır.

B) Bahçesaray beşbin kişilik küçük bir yerleşim birimidir.
Diğer yerleşim birimlerinin ulaşıma açık olması için Bahçesaray yolunun kapalı kalmasına göz yumulacaktır.

C) Ekmekteki KDV oranı %2 artırılarak yolların açık tutulması için gerekli miktar toplanacaktır.

D) Öğretmen maaşlarına yapılacak olan % 5 oranındaki zam % 1 e çekilerek yolların açık tutulması için gerekli miktar tasarruf edilecektir.

...
Seçenekler çoğaltılabilir. Bu seçeneklerin DOĞRU ŞIKKI sınavı yapan kuruma göre değişir :)
Matematikçiler işin kolay yolunu bulmuş, sonuç belirsiz deyip, işin içinden çıkıyorlar :)
Bizde belirsiz sonucunu kabul edelim ve yolların açık tutulması için ayrılmış olan parayı, güzide sahillerimizin birinde lüks bir sosyal tesis yapmak için harcalayım. Sizin içinde uygun mudur?

Örneğimizde B şıkkına göre hareket etmek Bahçesaray'da yaşayanları UMURSAMAMAK olarak değerlendirilebilir mi?
Yönetimde işlerin VERİM esasına göre yapılması tercih edilir.
En fazla FAYDA elde edilecek seçenek uygulamaya konulur.
"Bir insanı kazanmak ya da kaybetmek yıllar yılı hep "küçük" demekle geçiştirilmiş..."
ifadelerinden sonraki cümlelerinize cevap yazmak konumuzun dışına çıkmak olacaktır.
Farklı bir bakış açısıyla düşünmeniz için iki cümle eklemek istiyorum.
"devlete kurşun sıkar hale" gelen kişiler ilköğretimi, ortaöğretimi hatta üniversitenin bir bölümünü bu devletin sağladığı imkanlarla okumuş, bu devletin ekmeğini yiyip, içmişlerdir.
Diğer bir deyişle "devlete kurşun sıkar hale" gelmek SADECE "küçük" görmek kavramıyla açıklanacak bir durum değildir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 20 Ara 2011 18:16:37
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
eğitim sanal ortama teslim edilecek diyebilir miyiz?
Hayırlı akşamlar.

Eğitim ve öğretim kelimeleri zaman zaman birbirlerinin yerine kullanılabiliyor. Bu durum yanlış anlaşılmaları da beraberinde getiriyor.

ÖĞRETİMDE sanal ortamlar ağırlıklı olarak kullanılmaya başlanabilir ama EĞİTİM için sanal ortamın kullanılması hemen hemen imkansızdır.
Eğitim kelimesi terbiye kelimesinin karşılığı olarak kullanılır.
Daha açık ifade edersek güzel / iyi olarak tanımlanan DAVRANIŞLAR kazandırmak amacıyla yapılan işlemler  eğitim olarak ifade edilebilir. Eğitimde insan unsuru çok önemlidir. Sanal ortamlar sağlıklı bir eğitim vermek için uygun değildir.

Çevrimdışı yun123

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 408
  • 331
  • Matematik Öğretmeni
  • 408
  • 331
  • Matematik Öğretmeni
# 20 Ara 2011 21:59:22
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
2020'li yıllar bence imkanlar açısından çok zengin olacak ama ahlaki olarak bir gerileme olacak. Ülkemizde Amerikanvari öğrenciler türeyecek ve belki okul basıp adam öldürme haberlerini izleyeceğiz akşamları.
İnsanlar imkanlara sahip ama mutsuz olacaklar. Öğrenciler google'ın imkanlarından daha fazla yararlanacaklar. Kes kopyala ve yapıştır özelliklerini çok kullanacaklar. Belki de özel olarak ödev hazırlayıp gönderen siteler olacak. Örneğin benim adım Ayşe Fatma coğrafyadan yeryüzü şekillerini ödev olarak aldım. Hazırlayıp bana gönderebilirmisiniz gibi.

2020 yıllarında teknolojik imkanlar artacak. Her öğrenci tablet pc'lerle okula gelecek derste de bağlanıp ortak oyun oynayabilecekler. Öğretmen orada kendi kendine birşeylerden bahsedip duracak. Durumu yetkililere bildirince de yetkililer "Sayın hocam sizde dersi zevkli hale getirin" diyerek öğretmeni azarlayacaklar.

aklıma şimdi bunlar geliyor devamını sonra yazarım

bizler ne güne duruyoruz.
Atatürkü anlatacağız, işleyeceğiz beyinlerine,
bayrak ve vatan sevgisini öğreteceğiz onlara.
bunlarda gelecek nesle bunları öğretecek.
TÜRK MİLLETİ, ALLAHINA, ATASINA, BAYRAĞINA, VATANINA BAĞLI OLACAK. SAHİP ÇIKACAK.

Çevrimdışı yemyeşil

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 223
  • 122
  • 223
  • 122
# 23 Ara 2011 16:02:45
Başlığı açan kişiye sesleniyorum:

Öğretmen olmadığınız halde öğretmenler hakkında nasıl bu kadar rahat yargıya varabiliyorsunuz? Üstelik yüzbinlerce öğretmenin üye olduğu bir sitede!

-Birleştirilmiş sınıf okutan öğretmenler toplam öğretmen sayısı içinde çok küçük bir bölümmüş!

-Birleştirilmiş sınıflarda okuyan öğrenci sayısı toplam öğrenci sayısının çok küçük bir bölümüymüş!

-Bir anket yapılacak olsa "birleştirilmiş sınıf" kavramını bilen kişi sayısı % 1'i bile geçmezmiş!

-Aldığı maaşla geçinemediğini söyleyenler, her ne hikmetse daha iyi kazanç sağlayacakları alanlara yönelmezlermiş!

-.............

Bu liste uzayıp gidiyor böyle. hangi birini yaziyim?

Oturduğunuz yerden öğretmenler hakkında yorum yapıyorsunuz.

Birleştirilmiş sınıf kavramını ve sorunlarını anketlere göre mi belirleyeceğiz? Başkalarının bu sorundan bihaber olması, cahil olması o sorunun önemsiz olduğu anlamına mı geliyor?

Özellikle maaşını az bulanlar başka iş yapsın derken öğretmen olarak sesimizi kısıp oturalım, önümüze konulanla idare edelim, hakkımızı aramayalım öyle mi? Biz hakettiğimizi istiyoruz. Bunu istemek için de başkalarından onay alacak değiliz!

Keşke 2020'li yılları tahmin etmeden önce bugünü görebilseydiniz...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 24 Ara 2011 19:17:49
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Başlığı açan kişiye sesleniyorum:

Oturduğunuz yerden öğretmenler hakkında yorum yapıyorsunuz.

Birleştirilmiş sınıf kavramını ve sorunlarını anketlere göre mi belirleyeceğiz?
Başkalarının bu sorundan bihaber olması, cahil olması o sorunun önemsiz olduğu anlamına mı geliyor?
Özellikle maaşını az bulanlar başka iş yapsın derken öğretmen olarak sesimizi kısıp oturalım,
önümüze konulanla idare edelim, hakkımızı aramayalım öyle mi?
Biz hakettiğimizi istiyoruz. Bunu istemek için de başkalarından onay alacak değiliz!

Keşke 2020'li yılları tahmin etmeden önce bugünü görebilseydiniz...
Hayırlı akşamlar.

Divan Şairi Hayali'nin şu beyti çok meşhurdur:

“Cihan-ara cihan içindedür arayı bilmezler
Ol mahiler ki derya içredür deryayı bilmezler”

Açıklaması:
“Dünyayı süsleyen aslında dünyanın içindedir ancak süsleyeni (ve/veya süsleyeni aramayı) bilmezler
O denizin içindeki balıklar da denizi bilmezler.”

Bir yapının içindeyseniz, yapının tamamını görememeniz normaldir.
Yapının dışında olanlar (Genellikle) yapıyı daha OBJEKTİF gözlemleyebilirler.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] adresindeki web sitemi incelemiş ve forumda yazdığım mesajları okumuş olsaydınız oturduğum yerden öğretmenler hakkında yorum yapmadığımı bilirdiniz.
Web sitemde ve forumda yayınladığım şu yazılarımı okumanızı hararetle tavsiye ederim.
HAYALİMDEKİ ÖĞRETİM SİSTEMİ
Siz de matbaaya karşı mısınız?
BDE için 4 N (Neden? Nasıl? Ne zaman? Nerede? Bilgisayar Destekli Eğitim)
Ben bir korkağım.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Birleştirilmiş sınıf öğretmenlerine şu soruları yöneltmek istiyorum.

1) En son ne zaman seminer vermesi için sınıfınıza Narkotik polisi davet ettiniz?
2) Öğrenci tanıma anketinde, cinsel taciz ile ilgili soruda öğrencileriniz en çok işaretlediği seçenek hangisidir?
3) Şimdiye kadar belediye başkanı veya yerel yöneticinin makam odasını basarak isteklerimizi yerine getirmezseniz seni linç ederiz diye tehdit ettiniz mi?
4) Okulun karşısındaki iş yeri ve apartmanlara kamera takmak için velilerden para topladınız mı?
5) Velilere, çocuğunuzun uyuşturucu kullanıp kullanmadığını nasıl anlarsınız başlıklı yazı gönderdiniz mi?
6) Velilere, çocuğunuzun cinsel tacize uğrayıp uğramadığını nasıl anlarsınız? Cinsel tacize uğramışsa neler yapmanız gerekir?
başlıklı yazılar gönderdiniz mi?
...
Sorularımı çok mu saçma buldunuz?
Haklısınız çünkü bu sorular İstanbul, Ankara, İzmir, Adana gibi KÜÇÜK yerleşim birimlerindeki öğretim kurumları ile ilgilidir.
Bu tür sorunların DIŞINDAKİ kişiler olarak belki çözüm önerileriniz olabilir.
Eğitim ve öğretimdeki sorunları çözme makamındaki kişiler hangi sorunu daha önce çözmeleri gerektiğini biliyorlardır sanırım.

Serbest ekonomi ile yönetilen ülkelerde (ismi farklı da olsa şu anda dünyadaki ülkelerin % 90'ı serbest ekonomi uygulamaktadır.)
fiyat, arz ve talebe göre belirlenir.
Diğer bir deyişle çalışanın ücretini, çalışan veya işveren belirlemez arz talep dengesi belirler.
Kalifiye öğretmenler, istedikleri takdirde yüksek ücretle görev yapabilmektedir.
Bu durum sadece öğretmenler için değil her alandaki kalifiye eleman için geçerlidir.
Daha fazlasını hakettiğini düşünen kişiler sesini yükseltmek yerine işverenlere kalitesini göstermelidir.
Serbest ekonomilerde, kalitesini artırmak yerine sesini yükseltmeyi tercih edenlerin sesi duyulmamaya devam edecektir.

Umarım açıklamalarım tatminkar olmuştur.

Not-1: Makam odasını basma örneği, ilgili makamın okul önüne yaya üst geçidi yaptırmayı reddetmesini belirtmek için verilmiştir.
Not-2: Okula konulan kameralar, okul çevresinde dolaşan kötü amaçlı kişilerin tesbitinde yeterli görülmediği için okulun karşısındaki  işyeri ve apartmanlara kamera konulması İHTİYACI ortaya çıkmıştır.

Çevrimdışı yemyeşil

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 223
  • 122
  • 223
  • 122
# 24 Ara 2011 22:40:36
Öğretmenleri denizin içinde bulunan ve denizi farketmeyen balıklara benzetmeniz şahane olmuş!

Öğretmenleri küçümseyen mesajlar yazmaya bayılıyorsunuz sanırım!

Madem biz öğretmenler olarak hiç bir şeyin farkında değiliz, artık foruma hiç kimse mesaj yazmasın. Sadece denizin dışındaki balık turgut kuzan mesaj yazsın!

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 24 Ara 2011 22:46:34
Hz.Ali derki;bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.
öğretmenin değeri tartışalamaz...öğretmen olmayanların bizleri anlamasıda beklenemez.gösterdiğimiz çabalar lütfen göz ardı edilmesin.bizler 7/24 çalışıyoruz.okuldan çıkınca evde de iş yapıyoruz.unutulmasın!!!!!

Çevrimdışı geles

  • Uzman Üye
  • *****
  • 759
  • 6.807
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 759
  • 6.807
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 24 Ara 2011 23:04:32
cevap yazmak bile gereksiz ama belirtmek isterim Türkiyede 70 binin üzerinde okul var ve  bunların 15.000 tanesi birleştirilmiş sınıf ki bunlarında 7500 tanesi tek öğretmenli okullar...



 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK