rica ederim dolaylı ithamlarınızı kendinize saklayınız. kimin nasıl eğitimci olduğuna siz karar verecek değilsiniz. ikincisi üniversite sınavında nereyi tutturup nereyi tutturamadığımızı veya kaç puanla nereyi tercih ettiğimizi bilemezsiniz. verebileceğiniz örnekler ancak taban puanlar üzerinden olabilir ama şimdi başvuralanrın o taban puanlarla üniveristeye yerleşen kişiler olduğunu doğrudan bilmeden budur demek tezinizi ne kadar sağlam kılabilir? en azından kendi adıma 2001 yılında 173 ea, 184 sözel puanıyla sosyal b. ve türkçe öğretmenliğine gidebilecekken sınıf öğretmenliği tercih ettim.
şu anki hezeyanınızı 5. sınıfların dersleri neden bize veriliyor? biz o yaş gurubunun formasyonunu almadık diye bir özeleştiri yapıp bunu değerli eğitimhanelilerle paylaştınız mı? sınıf öğretmenlerinin girmesi gereken 5. sınıf dersleri hakkında helal haram boyutunu aynı parametreye göre ölçtünüz mü? ya da yıllardır sınıf öğ. olmayıp sınıf öğretmenliği kadrolarını işgal edenler hakkında bir söylem içinde oldunuz mu? ülkemizin birçok ücra köşesinde 2 yıllık yüksek okulların alakasız alanlardan mezun ücretli öğretmenler var. onların verebildikleri eğitim düzeyi, size, eğitimhanenin bir foruma helal haram boyutuna varmış bir mesajı yazdıracak kadar rahatsız etti mi? onları da geçtim 60 aylık çocukların eğitiminden anasınıfı öğretmenleri sorumludur, çünkü o yaş gurubunun eğitimini alan anasınıfı öğretmenleridir. çocuklar bu yaşta sınıf öğretmenlerinden okuma yazma eğitimi değil, anasınıfı öğretmeninden kendi yaşlarına uygun eğitim almalıdır diye bir düşüncenizi paylaşma gereği duydunuz mu? yani herkes eğitimi aldığı işi yapmalıdır görüşünüzü "bir eğitimci" olarak her durumda sabit ve sarsılmaz mesajlarınızla savundunuz mu? yoksa işin ucu ileriki zamanlarda ekdersinizi azaltmaya veya yer değiştirmenizi zorlaştırmaya varınca mı böyle düşünmeye başladınız? yok hep böyle düşünüyordunuz ise bahsettiğim diğer konularda mesaj yazacak kadar rahatsız hissetmeyip işin ucu branşınıza dokununca mı rahatsızlığınız bu noktaya ulaştı?
şahsen alan değişikliği uygulamasını doğru bulmuyorum. şimdi tanınmış bir olanağı kullanmayın diyebilmek için daha önce reva görülen tüm haksızlıklarda en az şimdiki kadar rahatsız hissedebilip bunu dile getirmek gerekirdi. daha önce reva görülenlerde buralara mesaj yazabilecek kadar rahatsız hissetmeyip iş kendi alanlarınıza dokununca işe; adalet, helal, haram, fırsatçılık pencerelerinden seslenmek için çok geç bir zaman. son olarak sınıf öğretmenlerinin yıllardır mazur kaldığı haksızlıklara ses çıkarmamış kimselerin de sınıf öğretmenliğine vicdan muhasebeciliği yapmasını kabul edemem.
Ağzınıza sağlık. Çalıştığım okulda çevre mühendisinden tutun da gıda mühendisi , bir devlet kurumunda daha önce memur olan, sanat tarihi okumuş olan hatta muhasebe okumuş olan sınıf öğretmenleri var. Eminim Türkiye'nin pek çok yerinde bu böyle. Binlerce atanamayan sınıf öğretmenlerinin yerini de onlar işgal etmiyor mu?