21. Yüzyıl Ödev Anlayışı Nasıl Olmalıdır?

Çevrimdışı keray

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 456
  • 376
  • 456
  • 376
# 30 Oca 2016 17:08:47
😁😁😁

Çevrimdışı php_korsan

  • Bilge Üye
  • *****
  • 13.107
  • 14.680
  • 13.107
  • 14.680
# 30 Oca 2016 17:13:06
Bizim zamanımızda öğrenciler bilgiye açtı.Hafta sonu kütüphanede yer bulacağız diye yine sabah erkenden kalkar yollara düşerdik.Ansiklopedi takımları pahalı, bilgisayarların fiyatları 3 milyardan başlardı.Ya konuyu derste öğreneceksiniz ya üniversitede okuyan mahallede bir abi yada abla yardım edecekti.
Şimdiki çocuklar daha hızlı öğreniyor.Yeğenim 1.sınıf öğrencisi çatır çatır kitap okuyor ve internetten test çözüyor.Cep telefonundan gösterdiğim oyunun her özelliğini kendi kendine çözüyor ve oyunu nakavt ediyor.TV'de alt yazı yada reklamda geçen her cümleyi okuyor ve yorumluyor.Etrafta müthiş bir bilgi akışı var.Her çocuk artık böyle...
Burada bakanlığa çok iş düşüyor.Morpa kampüs gibi interaktif eğitim portalları hazırlamak ve ücretsiz internet vermek olabilir.Veliler de pahalı cep telefonları yerine çocuklarına bilgisayar alsalar daha iyi olur.Avrupada ilkokul öğrencileri bu tarz portallarda öğretmenin koyduğu metni kendi sesiyle okuyor ve öğretmenine gönderiyor.Test sorularını kodluyor sanal sınıfa gönderiyor.Ben böyle bir şeyi arzuluyorum.

Çevrimdışı php_korsan

  • Bilge Üye
  • *****
  • 13.107
  • 14.680
  • 13.107
  • 14.680
# 30 Oca 2016 17:17:03
Ve şunu da unutmayın pencereden caddeye, sokağa nereye bakarsanız bakın üretilen icat edilen aklınıza ne geliyorsa herşey sizden akıllı olmayanlar tarafından yapıldı.Steave Jobs'un filminin şu son radyo konuşma sahnesini gönderiyorum size.Sağlıcakla kalın.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 31 Oca 2016 16:32:21
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
...
Burada bakanlığa çok iş düşüyor.
...
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Verdiğiniz örnekler için teşekkür ederim.
Bakanlığa düşen iş kadar Egitimhane üyelerine düşen GÖREVLER olduğuna inanıyorum.
Ve benim ilgilendiğim kısım (Egitimhane üyelerinin ilgilenmesi gereken kısım) bu konuda kendilerine düşenlerin neler olduğunu tartışmak ve çözüm üretmektir inancındayım.

Çevrimdışı kuluncak

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 642
  • 3.230
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 642
  • 3.230
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 31 Oca 2016 16:44:17
Bize işimizi öğretmeyen kimse yok. İnternette Mustafa Denizli'ye maç sırasında taktik veren polis memuru gibi vatandaşımız. Her işten anlarız.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 31 Oca 2016 16:57:28
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Melih Arat beyin "Çakma Star Wars: Güç uyanıyor" başlıklı yazısından bir bölüm paylaşmak istiyorum.

Alıntı
Star Wars filmlerini ve Star Wars Klon Savaşları isimli animasyon dizisinin tamamını birkaç kez izledim.
Bu filmleri üniversitelerde master derslerinde ödev olarak verdim ve hatta sınavlarda sordum.
İlk 6 film ve 6 sezon yayımlanan animasyon serisinin çok yönlü bir kişisel gelişim kaynağı, hayat denilen sistemi anlamamız, insanların bir ömür içinde yaptıkları hataları keşfetmemiz için eğlenceli bir referans olduğunu söyleyebilirim.

Bir filmi ödev olarak vermiş veya vermeyi aklından geçirmiş bir Egitimhane üyesi olup olmadığını çok merak ediyorum.
Böyle bir ödev öğrencilerin ilgisini çekmez diyebilir misiniz?

Bu tür ödevler ancak üniversite öğrencilerine verilebilir MAZERETİNİ söylemeye hazırlananlara bir hatırlatma yapmak isterim.
Animasyon filmlerin büyük bir çoğunluğunun hedef kitlesi ilköğretim öğrencileridir ve bu filmleri çocuklar güzel zaman  geçirmek için izlerler.
Filmlerde yer alan DERSLERE dikkatlerinin çekilmesi gerekir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 31 Oca 2016 17:03:35
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bize işimizi öğretmeyen kimse yok.
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Öğretmenlik "Hazır cevap" olmayı gerektirir.
İşinizi öğretmeye kalkışan bir olduğu zaman vereceğiniz cevap kişinin YANLIŞ yaptığını anlamasına vesile olmalıdır.
Halden şikayet etmek, hiç bir kimseye  bir şey  kazandırmaz.
Bu tür durumlarda nasıl davranılması gerektiğinin araştırılıp öğrenilmesi gerekir.

Çevrimdışı kuluncak

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 642
  • 3.230
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 642
  • 3.230
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 31 Oca 2016 18:37:44
.

Çevrimdışı tanya34

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 53
  • 144
  • 53
  • 144
# 31 Oca 2016 18:59:38
Öğretmenlik özellikle de "sınıf öğretmenliği"  hiçbir meslekle ve zümreyle kıyaslanmamalıdır.
Bizler öğrencilerimizin birçok alanda özellikle de davranışsal anlamda yeterlilik düzeylerini üst seviyeye taşımakla yükümlü kişileriz. Davranışın yanı sıra bilişsel sürecin gelişimini de yakından takibini yapan, yönlendiren ve rehberlik eden kişileriz. Bizim işimiz tepeden bakarak "hımmm şöyle yap böyle yap" demeyle ültimatom verilecek bir meslek değil yazık ki.

Siz aracınız için servise gittiğinizde oradaki ustaya " şunu şöyle tak bunu böyle yap v kayışını şöyle değiştir.. Vs." gibi söylemlerde bulunuyor musunuz?  Ya da bir mühendise, mimara, teknisyene?
Niye öğretmenlik mesleği herkesin yorumuna açık olabilirken ve yönlendirmelere maruz kalabilirken, "veli"ler (hepsi değil)  bu kadar bilmişken, hiç düşündünüz mü eğitim fakülteleri niçin var? Neden  alelade herkes öğretmen olamıyor da belli br tedrisattan geçmesi gerekiyor?

Her eğitim alan elbette olamıyor. Çünkü unutulan bir şey var; vicdan. O olmazsa bu meslek hakkıyla yapılamaz. 
Yetiştirdiğimiz her bir çiçekten sorumluyuz. Ve onların en güzeliyle açması için neye, ne zaman,ne kadar ihtiyacı var biz biliriz sadece. Bunu unutmayalım ve artık öğretmenlerimize güvenelim...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 01 Şub 2016 16:14:18
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Öğretmenlik özellikle de "sınıf öğretmenliği"  hiçbir meslekle ve zümreyle kıyaslanmamalıdır.
Bizler öğrencilerimizin birçok alanda özellikle de davranışsal anlamda yeterlilik düzeylerini üst seviyeye taşımakla yükümlü kişileriz. Davranışın yanı sıra bilişsel sürecin gelişimini de yakından takibini yapan, yönlendiren ve rehberlik eden kişileriz. Bizim işimiz tepeden bakarak "hımmm şöyle yap böyle yap" demeyle ültimatom verilecek bir meslek değil yazık ki.

Siz aracınız için servise gittiğinizde oradaki ustaya " şunu şöyle tak bunu böyle yap v kayışını şöyle değiştir.. Vs." gibi söylemlerde bulunuyor musunuz?  Ya da bir mühendise, mimara, teknisyene?
Niye öğretmenlik mesleği herkesin yorumuna açık olabilirken ve yönlendirmelere maruz kalabilirken, "veli"ler (hepsi değil)  bu kadar bilmişken, hiç düşündünüz mü eğitim fakülteleri niçin var? Neden  alelade herkes öğretmen olamıyor da belli br tedrisattan geçmesi gerekiyor?

Her eğitim alan elbette olamıyor. Çünkü unutulan bir şey var; vicdan. O olmazsa bu meslek hakkıyla yapılamaz. 
Yetiştirdiğimiz her bir çiçekten sorumluyuz. Ve onların en güzeliyle açması için neye, ne zaman,ne kadar ihtiyacı var biz biliriz sadece. Bunu unutmayalım ve artık öğretmenlerimize güvenelim...
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Forumdaşlarımın konuya yazdığım ilk mesajdaki, konumuzu ilgilendiren sorulara cevap yazmak yerine neden "öğretmenlik mesleğini" SAVUNMA ihtiyaç hissettiğini anlayamıyorum.
Bununla birlikte mesajınıza istinaden öğretmenlik mesleğinin neden herkesin yorumuna açık olduğunu daha önce yazmış olduğum bir mesajdan alıntı yaparak cevaplamak ihtiyacı hissettim.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
...
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] sitesinde "Who Teaches?" sorusu sorulmuş. Soruyu "Kim öğretir? veya öğretmen kimdir?" şeklinde tercüme etmek mümkündür.

Sitede yer alan cevabı özetlemeye çalışayım :

  • Herkes kendisinin ve birbirinin öğretmenidir.
  • Çalışanlarımızın ve yöneticilerimizin öğretmeniyiz.
  • Kardeşlerimizin, ebeveynlerimizin ve çocuklarımızın öğretmeniyiz.
  • Tanıdıklarımızın, arkadaşlarımızın ve hatta düşmanlarımızın öğretmeniyiz.

İlgili bölümün son cümlesini şu şekilde tercüme etmek istiyorum.

Sen bir öğretmensin. Az bir çabayla harika bir öğretmen olabilirsin. :)
...

Bir toplumdaki herkes öğretmendir.
Öğretmenlik mesleğini icra edenlerin "Harika öğretmenler" olması beklentisindeyiz.
"Harika bir öğretmenim" diyebilen bir egitimhane üyesi var mı?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 01 Şub 2016 16:37:37
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Melih Arat beyin "Öğretim Tekniğinde Devrim Yapın" başlıklı yazısından bir bölüm :
Alıntı
Ders yılının başında öğrencilerime “bu dersten ya 100 alırsınız, ya 89 alırsınız ya da kalırsınız.”derim.
Yalova Üniversitesi’nde bu kuralı ilk kez ilan ederken dersin hiç bitmeyen sorumluluk ve ödevlerini ilan edip bunları yapmayacak olurlarsa 32 defa “kalırsınız” demişim. 
Öğrenciler “Yandık” demişlerdi.
Kendilerinden 12 kitap okumalarını,
bir grup sunumu yapmalarını,
her dersten sonra dersin facebook sayfasında her ders oturumuyla ilgili bir yazı yazmalarını,
iki arkadaşlarının yazısına yorum yapmalarını
ve bir girişimciyle söyleşi yapıp videoya çekmelerini ve montajlı bir şekilde sunmalarını istemiştim.

14 buluşmada mazeretli dahi olsa 3 kez gelmeyen kalacaktı.
Ayrıca bir final sınavı yapılacak, 4 soru sorulacak ve 4 soru tam olarak cevaplanacaktı.
Bunlardan birini dahi yapmazlarsa kalacaklardı.
Sonuç; tüm öğrenciler bunları yaptı; tamamını yapanlar 89; tüm görevleri zamanında yapıp sınıfta aktif katılım gösterenler 100 aldı. Kalansa olmadı.
Aynı yöntemi lisans derslerinde de kullanıyorum; sonuç çok başarılı.
Öğrenci performansını artırmada görev, önemli ölçüde öğretmene ve öğretim üyesine düşüyor.
Siz derse iyi hazırlanıp giderseniz, öğrenciden de aynı performansı talep etme hakkınız doğuyor.
Sınavlara gelince lise ve üniversite öğrencilerini bir ders kitabından ya da ders notlarının tamamından sorumlu tutmak yerine,
klasik bir sınavda soruları sınav öncesi verip örneğin 30 soru 30 cevap verip sınavda bunlardan 30 tanesini soracağım ve 30’unu da doğru yanıtlamazsanız kalırsınız dediğinizde öğrencilerin nasıl bir odaklanmayla çalıştığına hayret ederseniz.
Elbette bu yöntemlerde 49’la kalma gibi bir şey olmuyor.
Derse tam devam gösteren, ödevleri ve final sorularını tam yapan öğrenci 89’u basıp geçiyor.
Yıldız olanlar da 100’ü kapıyor.
Öğretmen ve öğretim üyelerinin böyle bir değişim yapmaları öğrenci performansını radikal ölçüde artırırken bütünleme kağıdı okuma zahmetini de ortadan kaldırıyor.

"Eğitim Konuşmaları" başlıklı konuda konuk35 forumdaşım egitimde / öğretimde "korku" unsurunun kullanılmasını doğru bulmadığı yönünde görüş belirtmişti.
Melih Arat beyin yazısından anlaşılabileceği gibi "korku" duygusu DOĞRU tetiklendiğinde faydalı olabilmektedir.
Öğrencilerin Melih Arat beyin yöntemlerinden memnun kaldıklarına inanıyorum. (VERİM alınan yöntemler tekrar tekrar kullanılır.)

Çevrimdışı evanescence_161

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.712
  • 36.869
  • 2.712
  • 36.869
# 01 Şub 2016 17:01:36
Teorik değil ,uygulama örnekleri

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]



Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 02 Şub 2016 13:00:17
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Teorik değil ,uygulama örnekleri
...
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Linklerde yayınladığınız fotoğrafları inceledim. Bir kısmı yazma öğretimi üzerine...
Anladığım kadarıyla 21. yüzyıldaki ödev / öğretim anlayışının uygulamalarınızdaki gibi olması gerektiği görüşünü savunuyorsunuz.
Kendi düşüncelerimle, sizin düşüncelerinizin karşılaştırılmasının yapılabilmesi için aşağıdaki GÖRSEL çalışmayı yaptım.

Uygulamalarınızın, benim düşündüğüm sisteme üstünlüklerini belirtebilir misiniz?
Bugün 1. sınıfa giden öğrencileriniz üniversite hayatları ve sonrasında kalem kullanacaklar mıdır?

Çevrimdışı evanescence_161

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.712
  • 36.869
  • 2.712
  • 36.869
# 02 Şub 2016 13:21:06
Lİnkleri vermemdeki amaç klasik bir okuma yazma öğretimi yapmadığımı göstermek içindir.ÖĞrenmenin merkezinde öğrenci olduğunu anlamınız gerekiyordu.Siz sadece oradan tahtada da yazı yazan pardon kalem tutan öğrencileri çekip tümü değil parçaya odaklanmışsınız.BUradan sadece yapılanalra bir eleştiri bulamadığınız için sadece tahtada yazı yazan öğrencilerime taktığınızı düşünüyorum.Halbuki o etkinliğin öncesinden tuz havuzunda saklı olan keliemler bulundu,okundu(arka fonda klasik müzik çalarken (GÖrsel-işitsel materyallarin tamamı kullanıldı) daha sonra kağıtların içinde yazılanalrın görsel hafızaında ne kadar yer edindiği görmek için hepsi tek tek tahtada kel,iemelrini yazdı ve okudu.

TÜM BUNLARA İSTİNADEN YORUMUNUZ BU İSE SİZE KALE ALMIYORUM.

KALEM YÜZYILDIR VAR OLAN BİR NESNE SİZ KULLANMASSANIZDA ONU KULLANACAK KALİGRAFİ USTASI,RESSAM BULUNUR MERAK ETMEYİN.

Çevrimdışı evanescence_161

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.712
  • 36.869
  • 2.712
  • 36.869
# 02 Şub 2016 13:26:25
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Linklerde yayınladığınız fotoğrafları inceledim. Bir kısmı yazma öğretimi üzerine...
Anladığım kadarıyla 21. yüzyıldaki ödev / öğretim anlayışının uygulamalarınızdaki gibi olması gerektiği görüşünü savunuyorsunuz.
Kendi düşüncelerimle, sizin düşüncelerinizin karşılaştırılmasının yapılabilmesi için aşağıdaki GÖRSEL çalışmayı yaptım.

Uygulamalarınızın, benim düşündüğüm sisteme üstünlüklerini belirtebilir misiniz?
Bugün 1. sınıfa giden öğrencileriniz üniversite hayatları ve sonrasında kalem kullanacaklar mıdır?


UNUTMADAN  BİLGİSAYARIN HAYATIMIZIN HER SAFHASINDA YERİ OLDUĞUNU VE BUNDAN SONRADA OLACAĞINI KABUL EDİYORUM AMA HAYATIMIZIN HER ANINDA BİLGİSAYAR BAŞINDA SANAL BİR DÜNYADA İLETİŞEME VE SOSYAL BECERİLERE KAPALI BİR NESİLDENSE BİRLİKTE YAZAN,ÇİZEN,KONUŞAN BİR NESLİ TERCİH EDERİM.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK