Paylaşımlar için çok teşekkürler Değerli Eğitimhaneli arkadaşlar
Ben de elimdeki piyes örneklerini incelerken kısa ve gülümseten; küçük sınıfların da oynayabileceği kısa bir oyuna rastladım. Üzerinde yapılacak bir kaç değişiklikle çok güzel bir 23 Nisan etkinliği daha elde etmiş oluruz.
Oyunu aşağıya kopyalıyorum:
AHA O BABO
(Bir adam elinde sopa sahneye girer. Diğer elinde bir kağıt. Önce sağa sola bakar, sonra seyircilere döner.)
Merhabalar! Buralı mısınız hepiniz? Yaaa ben bir adres arıyorum. Aha bu kağıtta yazıyor. Ama benim okuma yazmam olmadığından bizim deli çavuşa yazdırdık. Deli dediğime bakmayın, aslında iyi adamdı da, yat,kalk,sürün,arkadaşınızı katlayın,dürün,fırına sürün derdi de başka bir şey demezdi. (kollarıyla hareketleri yapar)
Biz de ona deli çavuş derdik.Nereli olduğunu kimse bilmezdi. Biz de korkudan soramazdık. Ben mi nereliyim? Karslıyım tabii ki. Ne güzeldir benim memleketim bir bilseniz. Gerçi cennet vatanımın her yeri güzel.
Neyse konumuza dönelim. Şimdi bizim koskoca bölükte iki Karslıydık biz. Hemşo yani. Ben daha kıdemliydim tabii ki.(kasılarak) O yüzden de daha erken bitirdim vatani görevimi. Hemşom ne mi yapıyor şimdi. O hala ağlıyordur.
Yanlış anlamayın aman ha. Askerlikten korktuğundan veya sıkıldığından değil. Onun görevi bu. Aşçı da bizim hemşo. Her gün çuval çuval soğan soyunca adam dayanamıyor tabii.
Bu bizim hemşo çok gariban adamdı. Ben tezkereyi alınca babasına bir haber,bir selam götürmemi istedi.Ben de kabul ettim. O da bizim deli çavuştan aman diledi ve adresi bu kağıda yazdırdı. Ama kime sorsam adam cüzamlıymışım gibi kaçıyor benden. Bir de suratıma kağıdı atıp “Dalga mı geçiyon benle.” Diye dövmeye kalkıyor. Ne zormuş bu okuma yazma bilmemek. Okuyabilsem bulacağım da, ah ah zamanında çok istemiştim okula gitmeyi ama okul yoktu ki köyde. Askerde de okuma öğreteceklerdi, ben oh talimden kurtulduk diye yatardım hep derste.
Aha biri geliyor,dur bir sorayım bakiim. ( sağ taraftan sahneye bir kişi girer.)
-- Gardaş, Selamunaleyküm.
-- Aleykümselam,buyur
-- Kardaş bana şu kağıtta yazan adresi bir tarif eder misin?
(Adam kağıdı alır,okur.Sinirli bir şekilde)
-- Dalga mı geçiyorsun benle kardeşim. Çek git senle mi uğraşacağım ya ( der.Gider.)
Gördünüz mü başıma geleni. Yine aynısı oldu. Kime sorsam aynısını yapıyor. Ne yazıyor ki bu kağıtta. Yoksa bizim deli çavuş yanlış mı yazdı. Ya da hemşo başka memleket adresi mi verdi ki. Aha biri daha geliyor. Dur şuna bir okutayım şu adresi. (Birisi sahneye girer.)
-- Gardaş kurbanın olam şu kağıtta yazan adresi bana okur musun. Bizim askerden hemşo yazdıydı da babasına selam götürecektim.
-- Ver bakalım. (der adam ve kağıdı okumaya başlar.)
Sayın ve saygıdeğer kıdemli hemşom
Şimdi
Varacaksın Kars’a
Kars’ın ortasında var bir arsa
Arsanın ortasında bir oda
Odanın önünde kapı
Kapının üstünde tokmak
Çalacaksın tokmağı
Açılacak kapı
Çıkacak karşına bir babo
Aha o babo benim babo
Selamlarımı ilet
Aşçı hemşon memo
(adam sinirli bir şekilde)
-- Bu ne biçim adres kardeşim. Dalga mı geçiyorsun sen. (der. Kağıdı atar gider.)
Ulan hemşo,ulan hemşo (Bezgin bir şekilde) Böyle adresi sorsam ben de beni döverdim...
(der. Sahneyi terk eder)
Benim hoşuma gitti. Skece bulunduğunuz köye ait esintiler de eklerseniz ve bu işi başarabilecek kabiliyetli bir de öğrenci seçerseniz, yine çok güzel bir bayram olacağına ben şimdiden eminim