3. Sınıf Öğretmenleri Günlüğü 2015-2016

Geçmiş olsun öğretmenim. Kaybolmuş derken?

Çalınmış sayın hocam. Çocukça bir iş işte. Şükürler olsun yaşandı bitti. Becerebildiğim kadar temiz halletmeye çalıştım.

Benim sınıfta çok şükür hic hırsızlık olayı yaşanmadı ama hocam kitap kayıp dergi kayıp dendiğinde tamam ben bulurum uzmanlastim artik dikkatsiz öğrencilerim yaninda oturan arkadasınin kitabini koymuştur gerçektende ertesi gün orda bulurum

Çalınmış sayın hocam. Çocukça bir iş işte. Şükürler olsun yaşandı bitti. Becerebildiğim kadar temiz halletmeye çalıştım.

Anladım öğretmenim.. Tekrardan geçmiş olsun, bir daha hiç yaşanmaması dileğiyle..

İyi geceler arkadaşlar Türkçe kitabındaki "Neden Bir Roket Yapıyoruz?" metnini nasıl buldunuz? Beni ciddi anlamda rahatsız etti bu metin.

Bu gün sınıfımda bir öğrencimin karnı ağrıyordu. Sabah istifra etti annesini aradım yürüme 15 20 dakika mesafede gelemem otobüse binsin gelsin dedi. Otobüste bir şey olma ihtimalini göz önüne alarak göndermedim. Okul müdürümüze durumu bildirdim. Görsel sanatlar dersiydi, sınıfıma göz kulak olun bırakıp geleyim dedim. Müdürümüz yolda kaza falan geçirirseniz kimse öğretmen iyilik yapmak istemiş demez götürme dedi. Kendisi de götürmedi. Çocuk tekrar istifra etti. O sırada annesi aradı; çocuk gelmedi dedi. Annenin ve müdürümüzün tavrı dolayısıyla öğrencim okul çıkışına kadar karın ağrısıyla baş etmek zorunda kaldı. Kendimi çok rahatsız hissettim. Şimdi keşke müdürü dinlemeyip çocuğu evine getirseydim diyorum ama geri dönemiyoruz maalesef...

İyi geceler arkadaşlar Türkçe kitabındaki "Neden Bir Roket Yapıyoruz?" metnini nasıl buldunuz? Beni ciddi anlamda rahatsız etti bu metin.

Benim aklımda kalan en önemli ayrıntı "19 kelimeden oluşan bir cümleydi."
Bence sadeleştirilse fena bir metin değil. Bu tür metinlerdeki amaç öğrencide ilgi alanı oluşturmak sanırım. Ancak 3.sınıf metninde "asteroid" kelimesi olmasa da olurdu.
Geçen yılın kitabında daha kötü metinler vardı diye hatırlıyorum.

Bu gün sınıfımda bir öğrencimin karnı ağrıyordu. Sabah istifra etti annesini aradım yürüme 15 20 dakika mesafede gelemem otobüse binsin gelsin dedi. Otobüste bir şey olma ihtimalini göz önüne alarak göndermedim. Okul müdürümüze durumu bildirdim. Görsel sanatlar dersiydi, sınıfıma göz kulak olun bırakıp geleyim dedim. Müdürümüz yolda kaza falan geçirirseniz kimse öğretmen iyilik yapmak istemiş demez götürme dedi. Kendisi de götürmedi. Çocuk tekrar istifra etti. O sırada annesi aradı; çocuk gelmedi dedi. Annenin ve müdürümüzün tavrı dolayısıyla öğrencim okul çıkışına kadar karın ağrısıyla baş etmek zorunda kaldı. Kendimi çok rahatsız hissettim. Şimdi keşke müdürü dinlemeyip çocuğu evine getirseydim diyorum ama geri dönemiyoruz maalesef...

Şeytanın avukatlığını yapmayalım ama gitmemekle doğru olanı yapmışsınız bence. Siz bahsettiğiniz 15-20 dakikada sınıfınızın başında yokken olacakların hesabını vermek çok daha zor olabilir sayın hocam.

Herkese hayırlı geceler diliyorum. Biz de bugün h.bilgisi ve fen bilimleri tema sonu değerlendirme çalışmalarını yaptık.

Dans eden üzüm ve mısır deneylerini yaparken hem eğlendik hem öğrendiklerimiz tekrar etme şansı bulduk. Daha önceden de karbonat ve sirke ile balon şişirme deneyini yapmıştık.

Matematikte toplama işlemi ile ilgili problemler çözdük.
Müzik dersinde flüt ile çalabildiğimiz 4. şarkımızı da bugün öğrenmeye başladık.

Benim aklımda kalan en önemli ayrıntı "19 kelimeden oluşan bir cümleydi."
Bence sadeleştirilse fena bir metin değil. Bu tür metinlerdeki amaç öğrencide ilgi alanı oluşturmak sanırım. Ancak 3.sınıf metninde "asteroid" kelimesi olmasa da olurdu.
Geçen yılın kitabında daha kötü metinler vardı diye hatırlıyorum.

Gözbebekleri dışarı fırlar, dünyaya gelince dengelerini sağlayamazlar... Çocukları uzaydan bilimden soğutan bir metindi bence. Uzayın sadece korkunç değil güzel bir yer olduğunu, araştırmanın önemli olduğunu, astronot olmanın korkunç değil önemli olduğunu anlatana kadar canım çıktı ve çocuklar metinden çok negatif etkilendiler.

benim öğrencilerimin çoğunluğu uzaya gitmek ister misin etkinliğine hayır cevabını verdi metinde okuduklarından dolayı. Ben uzaya gidebilmenin güzelliklerini anlatınca çoğunluğu fikir değiştirdi.

Gözbebekleri dışarı fırlar, dünyaya gelince dengelerini sağlayamazlar... Çocukları uzaydan bilimden soğutan bir metindi bence. Uzayın sadece korkunç değil güzel bir yer olduğunu, araştırmanın önemli olduğunu, astronot olmanın korkunç değil önemli olduğunu anlatana kadar canım çıktı ve çocuklar metinden çok negatif etkilendiler.

Teşekkürler öğretmenim doğru tespitler katılıyorum.

Bu gün sınıfımda bir öğrencimin karnı ağrıyordu. Sabah istifra etti annesini aradım yürüme 15 20 dakika mesafede gelemem otobüse binsin gelsin dedi. Otobüste bir şey olma ihtimalini göz önüne alarak göndermedim. Okul müdürümüze durumu bildirdim. Görsel sanatlar dersiydi, sınıfıma göz kulak olun bırakıp geleyim dedim. Müdürümüz yolda kaza falan geçirirseniz kimse öğretmen iyilik yapmak istemiş demez götürme dedi. Kendisi de götürmedi. Çocuk tekrar istifra etti. O sırada annesi aradı; çocuk gelmedi dedi. Annenin ve müdürümüzün tavrı dolayısıyla öğrencim okul çıkışına kadar karın ağrısıyla baş etmek zorunda kaldı. Kendimi çok rahatsız hissettim. Şimdi keşke müdürü dinlemeyip çocuğu evine getirseydim diyorum ama geri dönemiyoruz maalesef...

Okan hocam öncelikle geçmiş olsun. Hocam bence olması gerekenler olmuş. Birilerine göre her zaman iyi niyetli olmak doğru işler yaptığınız anlamına gelmiyor maalesef.

Çalıştığım kurumlardaki tecrübemin bana öğrettikleri ;
1- Kaza veya hastalık anında önce ambulansı sonra idareyi bilgilendir ve son olarak veliyi ara.
2-Asla ufacık çizik, ufacık bir morluktan birşey olmaz deme, ona sağlık görevlileri karar versin.Zaten önemsiz ise hastaneye götürmüyorlar.
3-Mecbur olmadıkça ders ve nöbet saatlerinde görev yerini terk etme.

 Bu uyarılarıma dikkate almayan 2 arkadaşım son 1 ayda ciddi sıkıntılar yaşadılar.
Bugün 147'ye gelen şikayetlerden bir demet okuttu idarecim. Şahsımla ilgili olmasa da okudukca şok üstüne şok yaşadım.

Öyle bir hale getirdiler ki artık büyüklerimizin Önce CAN, sonra CANAN sözüne epeyce itibar etmemiz gekiyor sanırım...

Benimkilerde de aynısı oldu öğretmenim. Uzay kıyafetlerinin ve roketin gerekliliği çok daha farklı şekilde anlatılabilirdi bence. Biz metni okuduktan sonra uzay fotoğraflarına baktık internetten, yıldızları ve sistemleri inceledik. Fotoğraflar çok ilginç geldi de durumu kurtardım.

Bundan sekiz yıl önce y.ova da çalışırken, 2.sınıf hayat bilgisi kitabındaki bir konunun etkinliklerini yapıyoruz ve bir soru şöyle: " Uzaya çıkmak ister misiniz? Neden?"
Bende çocuklara kimin cevabı hoşuma giderse onlara yıldız atacağım dedim.
Cevapları kontrol ederken "Şükran" isimli öğrencim şu cevabı vermiş: Evet. Çünkü yıldızlrı görmek istiyorum. Basit bir cevap gibi görünebilir ama o an etkilendim ve yıldız attım.
Daha sonra Şükran'a : Kızım neden böyle bir cevap yazdın dediğim de.
"Öğretmenim siz yıldız atacağınızı söylediniz bende onu atacağınızı bildiğim için bu cevabı verdim, yani yıldızı kitabımın üstünde görmek istedim " deyince bende anladım ki her öğrencinin içinde çocuk masumiyetiyle birlikte az da olsa cinlik yatıyormuş.))

Çok geçmiş olsun Okan öğretmenim.