günaydınlar arkadaşlar. okul hazırlıklarına başlamadan önce sizlerle bir şey paylaşayım ve fikrinizi alayım dedim.
dün kaynak kitaplar hakkında bilgilendirme, hemen bu ilk günlerin değerlendirilmesi babında veli toplantısı yapmıştım. kaynak konusunda serbest olduklarını (alıp almamakta) söylemeyi ihmal etmedim. ödev konusunda daha en baştan hassas olmaları gerektiklerini önemle rica ettim, ve işte bildik klasik konulardan bahsettim. neyse aslı mesele şu; benim bilmem davar otarıp hiç çalışmadığı halde kolayca üniversite kazanan ve bilmem kaç üniversite bitirmiş, bilmem nerede yönetici, nerede hoca bir velim var. kesinlikle öğrencisinin ödev yapmasını istemediğini, çocuğunun bu dönemi özgürce yaşamasını istediğini, her halukarda onun başarılı olacağına inandığını tıpkı kendisi gibi ( zahir 100/100 genlerini taşıdığına emin, ''İsmail abinin genleri'' aklıma geldi de neyse
)
söyledi . kendisine hak verdiğimi, öğretmen olarak müfredatı uygulamaktan başka bir isteğimizin olmadığını ama şimdiki sistemde maalesef sınavlara hazırlık için bir çalışma olmasının kaçınılmaz olduğunu düşündüğümü, onun bu isteklerini karşılayabilecek bir özel okul dahi ; bildiğim kadarıyla, olmadığını söyledim.
eve geldikten sonra neden bu kadar sabırlı davrandım diye kendime kızmaya başladım. artık kaynak falan almasına gerek olmadığını,ödev yapmaması için, ve de kendi düşünce sistemine uygun bir okul arayıp çocuğunu oraya götürmesi gerektiğini söyleseydim.
yani adam beni resmen böyle ödevle boğan bir öğretmen konumuna soktu. kaldı ki geçen yıl bir gün ödev yaptıramadım onun çocuğuna, bunu da kendisine söyledim zaten, ^^şikayetinize rağmen bari ödev yaptırmış olsaydınız anlardım'' diye.
şimdi bugün onu çağırıp özel bir konuşma yapmayı istiyorum. ne dersiniz zümrelerim? hazmedemedim olayı. en çok ta önce beni bi övdü bi övdü, sonraaaa, bir dövdü resmen(!) ama çok anlayışlı davrandım ona kızıyorum ya..