Öğretmenler günü için güzel çalışma "Gel Öğretmenim"
SEVGİLİ ÖĞRETMENİM
Merhaba!
Ben öğretmen hasreti çeken yüzlerce köy çocuğundan biriyim.Adım Gülbeyaz!
Annem,hayatta hep güleyim,güzel günler göreyim diye adımı Gülbeyaz koymuş.Ama keşke,keşke isimler insanların kaderlerini değiştirebilseydi.Burada okulumuz var,tahtamız,sıralarımız,silgimiz,sobamız var.Fakat sen, yoksun öğretmenim!
Biz Aliyiz,Ahmet’iz,Ayşe’yiz,Zeynep’iz.Bu yıl da cıvıl cıvıl bir okul hayal ederek, okula koştuk.Hatta bak,dün akşam ellerimize kınalar yaktık.Çünkü bayram bildik geleceğin günü.Ama sen, yoktun öğretmenim…Gelseydin,gelseydin çiçeklerle karşılayacaktık seni okulun önünde.Sen sıcacık ellerinle içimizi ısıtacak,küçücük kalplerimiz o sevgiyle kuşlar gibi kanatlanacaktı.Sonra,sonra sıralarımıza geçecektik ve biz evden getirdiğimiz tezeklerle hep beraber sobayı yakacaktık,ısınacaktık bir güzel.Hayata,insanlığa,güzelliğe ısınacaktık öğretmenim!
Ama biliyorum bunlar hep hayal ve biz hep içimiz buruk yaşıyoruz öğretmenim.Biz bu topraklara bahar getirmenin hayallerini kuruyoruz.Fakat sen yoksun ya öğretmenim her tarafta kış var,rüzgar var,tipi var.Her yerde cahillik var,kan davaları,başlık paraları var. Ah öğretmenim ahh! şanlı ay yıldızım,bayrağım,kavgaların enkazından bize küskün bakmayacaktı…
Gel ki,bayrağımızın gülümseyişi vursun yüzlerimize,matemimiz bayram olsun…Bekledik o gün gelen olmadı ve biz tekrar evlerimize döndük,ertesi gün tekrar okula gittik,gelmeyeceğini bile bile ertesi gün,daha ertesi gün hep gittik.Boynumuz bükük kaldı elimizdeki çiçekler gibi.Ne olursa olsun gelmeni istiyoruz öğretmenim.Evet öğretmenim gelin ve bize bizi anlatın.Siz gelmelisiniz,görmeyenlere göz,duymayanlara kulak,yürümeyenlere ayak olmalısınız…
Siz gelmezseniz,kimden öğreneceğiz insan gibi sevmeyi ve sevilmeyi.Bizi kim hazırlayacak Türkiye’mize.Keşke,keşke bu hüzünlü film bir an önce bitse,ışıklar yansa bir de baksak ki sen, dört bir yanımızda yükselen karanlık dağın tepesinden dolunay gibi doğmuşsun öğretmenim.Bize bilgi getirmişsin,kitaplar getirmişsin kucak kucak…
Haa!Kitap dedin de aklıma geldi öğretmenim,bak sana ne göstereceğim.Bunu geçen gün trenden attılar,ara sıra böyle kitap attıkları da oluyor.Bu kuş uçmaz kervan geçmez köyden bir demiryolunun geçmesi haftanın iki günü de olsa tren sesinin duyulması doğrusu büyük şans.İşte o günlerde biz çocuklar,trenin sesini duyar duymaz başlarız ardı sıra koşmaya.Hem de bütün gücümüzle,gerçi bu tehlikeli bir oyundur ama olsun.Trenden atılan gazeteler,dergiler kapanın elinde kalır.Sonra bu eski gazeteleri okuruz bir güzel.Okuruz okumasına da,şu magazin sayfaları yok mu,işte bunların yüzünden bizim köydeki kızların nerdeyse yarısı artist özentisi olup çıktılar öğretmenim.
Ne olur öğretmenim gel!Gel de bize hayatın bir magazin masalı olmadığını anlat.Yıkılan yuvalardan,kırık hayatlardan,o arka sokaklardan,sahipsiz çığlıklardan söz aç.Anlat ki hazan vurmasın yapraklarımıza,anlat ki yörüngesiz kalmasın bilgilerimiz,ne olur öğretmenim gel,çünkü burada şefkatli parmaklarının okşamasını bekleyen güller var.Burada gülistanlar var.
Eğer gelirseniz,buralarda bahar gelir öğretmenim.Kin ve nefretin yerine sevgi çiçekleri açar… Biliyorum burası çok soğuk,çok kurak,kışlar çok çetin ama,ama sizin bizi ısıtacak sevginiz olduğu bizim de sizi ısıtacak yüreklerimiz var.Gözlerimiz yollarda seni bekliyoruz,gel artık öğretmenim,ne olur gel ! Bizi daha fazla karanlığa bırakma.Bizi karanlığa alıştırma öğretmenim gel !Ve siz buradakiler,en çok sevdiğiniz renk hala yeşilse,siyahları fark etmiyorsanız,dikenler batmıyorsa ellerinize,acılar demirlemiyorsa yüreğinize,bir oyun havasıysa bütün hayatınız, hadi hadi kalkın oynayın.Boş verin,tıkayın kulaklarınızı ,dinlemeyin bu söylediklerimi,untun gitsin kınalı ellerimi…
Abi! Eğer bir kış günü trenle geçersen bu uzak dağ köyünden, o zaman daha iyi anlayacaksın beni,o zaman göreceksin tipinin karın dehşetini.
Aaa!Tren,siz de duydunuz mu trenin sesini.Çabucak yetişmeliyim,kim bilir kısmetime bir kitap,gazete düşer bugün.Gazete,gazete atın ban,ne olur durun gazete ,gazete atın bana.Heyy,durun ne olur durun,gazete atın bana gazete!
Görüyorsunuz ya abi,bir tren daha geçip gitti.Ama benim için her gün günlerden umut.İnanıyorum,bir gün mutlaka yankılanacak dünyanın her yanındaki Gülbeyazların çığlığı.Çünkü semalar kan ağlarken,her şey alt üst,her şey talanken durur mu Mevlana gönüllü öğretmenler!İnsanlığın baharı senin elinden öğretmenim,ne olursun gel artık,gel,
gel öğretmenim!