Anket

23 Mayısta Yapılacak Grevi

Destekliyorum
Desteklemiyorum
Kararsızım

3+3'e Cevap: 23 Mayıs'ta Grev

Çevrimdışı rdenizv

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.493
  • 1.980
  • 2.493
  • 1.980
# 21 May 2012 00:10:35
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Çok kıymetli hocam,sizi suçlayıcı olmadım.Genelleme yaptım hepimiz,biz dedim.Öyle birşey hissettiyseniz sizden çok özür diliyorum.Onca çözülecek sorun varken,kar tatillerinde ekders ödenecek diye lanse edilmesi,toplum gözünde ya öğretmenler zaten az çalışıp çok para alıyorlar,çok tatil yapıyorlar diye her yerde değersiz görülürken ,tatillerde de para alacaklarmış demeleri bizi göklere mi çıkaracak.Yani kazanım bu mudur?

2 gun izin alsak 1 haftalık ekdersimiz gidiyor.Bu adaletsizliği yapanların adı da Adalet! Ekders konusunda eski duruma dönerse asıl o zaman kazanım olur.Bu arada hak hukuku öne çıkarıp greve karşı çıkan arkadaşlar da bizim hakkımızı yiyecekler çunku greve gidecek olanlar bu haftaki ekderslerinin yarısından sizler için de vazgeçiyorlar.Benden yana hakkım helal olsun size!

Çevrimdışı taşralı

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 334
  • 214
  • 334
  • 214
# 21 May 2012 00:26:04
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Çok kıymetli hocam,sizi suçlayıcı olmadım.Genelleme yaptım hepimiz,biz dedim.Öyle birşey hissettiyseniz sizden çok özür diliyorum.Onca çözülecek sorun varken,kar tatillerinde ekders ödenecek diye lanse edilmesi,toplum gözünde ya öğretmenler zaten az çalışıp çok para alıyorlar,çok tatil yapıyorlar diye her yerde değersiz görülürken ,tatillerde de para alacaklarmış demeleri bizi göklere mi çıkaracak.Yani kazanım bu mudur?
Hocam ben bir alıntı yaptım.Genel birşeyler söyledim.Sizin sadece kar tatiline takılmanız ve bu konuda aceleci davranmanız şüphesiz kötü niyetinizden değil.Kar tatilinde veya herhangi bir zaman girmediğimiz ders için ek ders almayı mantıken,ahlaken,kendi şahsıma doğru bulmadığım için zaten bunu kazanım olarak görmüyorum.Sırf sayı çoğalsın diye öğretmenlere ayda 8-10 tl katkı yapacak veya çok kısıtlı bir grubun yararlanacağı şeylerin reklamının yapılmasınıda doğru bulmuyorum.Örneğin vergi matrahının yükseltilmesi dolaysıyla her sene ağustosta devlet tarafından ''zengin''kabul edilerek yüzde 5 daha fazla vergi ödeme konusunun gündemde olmamasınıda kabul etmiyorum.Ben Toplu görüşmeden toplu sözleşmeye geçilmesini,Memur sen in faaliyetlerini iyi niyetle ve dikkatle ve en önemlisi önyargısız sonuna kadar takip ediyorum,edeceğim.Doğru bulduğuma bravo,yanlış bulduğuma olmadı diyeceğim.Çok tersime giderse Üye olduğum gibi istifada ederim.Amiyane tabiriyle Ahmet Gündoğdu babamın oğlu değil!!!

Çevrimdışı mete2011

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 68
  • 254
  • 68
  • 254
# 21 May 2012 00:26:26
Bence Grevin İçeriği Sadece Zam İsteme Olmamalı Değişen 4+4+4 Sisteminde Biz Öğretmenlerin Fikirlerinin Hiç Alınmamaması Da Olmalı. Aslında Geç Kalınmış Bir Eylem Sistem Değişirken Tüm Öğretmenlerin İş Bırakması Gerekirdi.

Çevrimdışı kirsehir

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.952
  • 12.251
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 10.952
  • 12.251
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 21 May 2012 00:38:33
Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlık, pişman olurum diye yapmadıklarımızdır. ___Tolstoy___

Çevrimdışı parames_syum

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.379
  • 15.865
  • 1.379
  • 15.865
# 21 May 2012 01:22:01
GREVE KATILAN KAMU EMEKÇİLERİNE CEZA VERİLEMEZ!
16.05.2012

1) Anayasa’nın 2. maddesi devletin sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirtmektedir.

2) 51. madde; önceden izin almaksızın sendika kurma ve bu sendikalara üye olarak bu doğrultuda etkinlik yapma hakkının bulunduğunu belirtmektedir.

3) 90. madde; milletlerarası anlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümlerinin uygulanacağını belirtmektedir.

ULUSLARARASI HUKUK: CEZA VERİLEMEZ
4) 151 sayılı ILO Sözleşmesi’nin 3. maddesinin 2. fıkrasında, “… Kamu makamları bu hakkı (sendikal faaliyet) sınırlayacak veya bu hakkın yasaya uygun şekilde kullanılmasına engel olacak nitelikte her türlü müdahaleden sakınmalıdır” denmiştir. (Kamu makamları sendikal faaliyetleri engelleyemez, bu faaliyetlere müdahale edemez.)

5) 87 No’lu ILO Sözleşmesi’nin 8/2 maddesinde, “Yasalar, bu sözleşme ile öngörülen güvencelere zarar verecek nitelikte olamaz veya zarar verecek şekilde uygulanamaz” hükmüne yer verilmiştir. (Çalışanların sendikal etkinlere katılması nedeniyle cezalandırılamayacağı açık bir biçimde ortaya konmuştur.)

6) Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın “Toplu pazarlık yapma ve eylem hakkı” başlıklı 28. maddesinde; “Çalışanlar ve işverenler veya bunların ilgili kuruluşları … grev eylemi dahil olmak üzere kendi çıkarlarını korumak için ortak (toplu) eylem yapma hakkına sahiptir.” denmektedir. (Bizi de bağlayan uluslararası hukuk grevi temel bir sendikal haktır)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ (AİHM) ; CEZA VERİLEMEZ
7) Grev geleneği olan KESK ve ona bağlı Yapı Yol Sen’in açtığı ve 27 Mart 2007 günü karara bağlanan başvurusunda (Karaçay – Türkiye) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, greve verilen ceza için “demokratik toplumda gerekli olmadığı” sonucuna vararak Türkiye’nin AİHS’in 11. maddesini ihlal ettiği kararını vermiştir.

 Yapı Yol Sen’in açtığı ve 17 Temmuz 2007 günü karara bağlanan diğer başvurusunda (Satılmış ve Diğerleri – Türkiye) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de grev yapan çalışana ceza verilemeyeceğine karar vermiştir.

9) İş bırakma eylemine katılan öğretmenler adına açılan ve 17 Temmuz 2008 günü karara bağlanan başvuruda (Urcan ve Diğerleri – Türkiye) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuranlara uygulanan cezai yaptırımların “demokratik bir toplumda gerekli olmadığı” sonucuna varmıştır.

DANIŞTAY; CEZA VERİLEMEZ
10) Danıştay 1. Dairesinin E.2001/3307, K.2001/4415 sayılı kararında “… sendikal faaliyet kapsamında bir gün süreyle göreve gelmemesi fiilinin mazeret olarak kabulünün gerektiği, dolayısıyla 657 sayılı yasanın 125/C-b maddesinde öngörülen “özürsüz” olarak bir gün göreve gelmemek fiilinin sübuta ermediği görülmüştür” denmiştir.

11) Danıştay 12. Dairesinin E.2004/4643, K.2005/313 sayılı kararının gerekçesinde “… davacının sendikal faaliyet kapsamında göreve gelmemesi fiilinin mazeret olarak kabulünün gerektiği dolayısıyla 657 sayılı. Yasanın 125/C-b maddesi anlamında özürsüz olarak göreve gelmemek fiilinin sübuta ermediği görülmüştür.” denmiştir.

12) Danıştay 12. Dairesinin E.2005/5767, K.2008/225 sayılı bir başka kararında “… davacının sendikal faaliyet kapsamında göreve gelmemesi fiilinin mazeret olarak kabulünün gerektiği…” denmektedir.

13) Ayrıca TCK 118. maddesinde sendikal faaliyetin engellenmesi yasaklanmıştır.

BAKANLIK GENELGESİ; CEZA VERİLMESİN
14) 05.08.1999 gün ve 1999/44 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nde “…Kamu görevlilerinin sendika ve konfederasyonlar şeklinde örgütlenmelerine engel olunmaması bu örgütlerin etkinliklerinin genel kolluk yetkisi kullanılarak müdahale edilmemesi, sendikal çalışmaları nedeniyle sendika yöneticilerine ve üyelerine disiplin cezası uygulanmamasının gerektiği“  belirtilmiştir.

MEB HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ; CEZAYA GEREK YOK!
15) MEB Hukuk Müşavirliği’nin 27 Şubat 2012 tarih, 02-17848 sayılı yazısında, sendikal kararlar doğrultusunda yapılan iş bırakma eylemlerine katılımın sendikal faaliyet olarak kabul edilmesi gerektiği” belirtilmiştir.

SONUÇ…
Tüm ilgili yasa maddelerinin, genelgelerin, uluslararası ve iç hukuk kararlarının değerlendirilmesi sonucunda; sendikaların aldığı grev kararı sonucu greve katılan çalışanların herhangi bir ceza almayacağı ortadadır. Kamu emekçilerinin greve çağrısına uymalarında herhangi bir yasal engel bulunmamaktadır.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
***


Türk Eğitim-Sen olarak bağlı bulunduğumuz Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonu tarafından, hükümet ile yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde taleplerimizin karşılanmaması ve 3+3 gibi komik bir teklif getirilmesi sebebiyle, şayet 21.05.2012 tarihli görüşmede de taleplerimiz karşılanmaz ise 23.05.2012 tarihinde iş bırakma eylemi kararı alınmıştır. Kamu çalışanlarının haklı taleplerine karşılık hükümetin takındığı vurdumduymaz tavra karşılık eylem yapmaktan başka çare kalmamıştır.

Kamu çalışanlarının bağlı bulundukları sendikaların aldıkları karar uyarınca bir gün göreve gelmemesi eylemi, sendikal faaliyet kapsamındadır.

        Danıştay 2. Dairesi’nin 2004/4209 E., 2004/4148 K. sayılı ve 20.12.2004 tarihli kararında, öğretmen olan davacının bağlı bulunduğu sendikanın aldığı karar uyarınca bir gün göreve gelmemesi eyleminin sendikal faaliyet kapsamında değerlendirileceğine ve iş bırakma eylemine katılması nedeniyle disiplin cezası verilemeyeceğine karar verilmiştir.

        Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Müşavirliği de söz konusu Danıştay kararını ilgi tutarak İl Valiliklerine bu tür iş bırakma eylemlerinin sendikal faaliyet kapsamında değerlendirilmesi gerektiğiyle ilgili bir yazı göndermiştir.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

***












BASINA VE KAMUOYUNA!
        Bugün 4688 sayılı yasadan kaynaklanan siyasal İktidarın 3+3 dayatması ile karşı karşıya kalınmıştır. 2002 yılında iktidara geldiklerinde yaklaşık 2584 dolar gayri safi milli hasıla olduğunu, 2012 yılında ise bunun yaklaşık 4 kat artarak 10.444 dolara geldiğini ve ülkenin rekorlar kırarak büyüdüğünü iddia eden siyasi iktidar, iddiaları doğru ise emekçilere büyümeden ve kalkınmadan pay vermelidir. Bu durumda kalkınma payı % 400 zam olarak memura, emekliye işçiye ve tüm çalışanlara yansımalıdır. Ancak bu kalkınmanın sanal olduğu, üretimden kaynaklanmadığı ve borç alınarak gerçekleştiği ve borçlarımız 2002 ye göre azalmamış, aksine katlanarak artmış ise Bütçede memura, emekliye, çalışana verecek para kalmamış ise; Bu durumda halk kandırılmakta, topluma doğru bilgi verilmediği anlaşılmaktadır.
        Ülkede üretime dayalı kalkınma durmuş, sıcak para politikaları ve dış borçlarla halkımıza sanal bir büyüme görüntüsü verilmiştir. Halkımızın büyük çoğunluğu asgari ücretle köle olarak çalışmakta, tarım işçileri açlık sınırında karın tokluğuna çalıştırılmaktadır. Emekli ay sonunu getirememekte ve torunlarına harçlık verememektedir.  Memur kredi kartları ve bankalarla boğuşmakta, Okullarda çocuklara dağıttığı sütü bozuk çıkan AKP, olan biteni sadece seyretmektedir. Demokratik tepkisini dile getiren kitlelere GAZ vermekte, coplamakta ve açıkça faşizan, antidemokratik, dikta bir yönetim sergilemektedir.

        3+3 teklifini şiddetle reddediyoruz. AKP’nin Türkiye ekonomisi ile ilgili halka çizdiği pembe tablo doğru ise; Birleşik Kamu İş Konfederasyonu büyümeden payını istemektedir. Elektriğe, doğalgaza ve temel ihtiyaç maddelerine yapılan zam oranı kadar, yani en az %25 oranında zam verilmesini ve bu zammın asgari ücretliye, memura, emekliye, işçiye ve tüm çalışanlara yansıtılmasını istiyoruz. Diğer konfederasyonları derhal bu oyunun parçası olmaktan uzaklaşmaya ve masadan kalkmaya çağırıyoruz. Siyasal iktidar kendi yazdığı oyunu, yalnız başına oynamalıdır. Konfederasyonlar bu oyuna ortak olmamalıdır.Birleşik Kamu İş olarak AKP’yi bir kez daha uyarıyoruz ve Konfederasyonlara çağrıda bulunuyoruz.

          Gelin tüm konfederasyonlar olarak aramızdaki etnik, dini, siyasi, örgütsel her türlü farklılığı bir kenara bırakarak, sınıf temelinde birleşelim, Emek Cephesi oluşturalım,  tarihini ve süresini birlikte belirleyeceğimiz GREV’İ örgütleyelim, ILO sözleşmelerine dayalı haklarımızı kullanalım, haklarımızı meydanlarda söke, söke alalım.

         Bu bağlamda;  23 Mayıs 2012 günü de, emek örgütleri ile birlikte üretimden gelen gücümüzü kullanacağımızı kamuoyunun bilgisine sunuyor Tüm halkımızı emekçilerin bu onurlu talebini desteklemeye çağırıyoruz..

                                                             İsmail TUTOĞLU
                                                   Birleşik KAMU-İŞ Genel Başkanı    

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

***
Yorum yok ! Destek var ! 23 MAYIS'TA GREVDEYİZ ARKADAŞLAR !

Çevrimdışı DORUK17

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 569
  • 1.024
  • 569
  • 1.024
# 21 May 2012 01:24:12
sahip olmadıklarınız en büyük servetinizdir.

-benden-

Çevrimdışı Eğitimci35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 May 2012 01:43:47
Dökümanımı yanlış yere ekledim arkadaşlar, özür.  :-[

Bu arada eyleme son sürat destek verenlerdenim. Aklıma aşağıdaki hikaye geldi...

Stalin’in tavuğu
Stalin en sadist cinayetlerini planladığı çalışma
odasına yakın dostlarını toplamış sohbet ediyordu.
Votka şişelerinin biri gidip, diğeri geliyordu.
Kafalar iyice dumanlanmıştı.
Stalin kan çanağına dönmüş gözlerini etrafında
dalkavukluk yarışına girmiş adamlarına çevirerek
sordu:
- Saçını ihtilalde, halk işinde, devlet yönetiminde,
bürokraside ağartmış dostlarım...
Söyleyin bakalım halkın yönetime baş eğmesi, kayıtsız
şartsız itaat etmesi için yöneticiler ne yapmalı,
nasıl davranmalıdır?
Her dumanlı kafadan bir ses çıktı..Kimisi adaletten,
haktan söz etti..
Kimisi demokrasiden....
Kimisi sürgünden, sehpadan, hapisten...
Kitlesel cinayetlerin deha çapındaki katili Stalin,
beğenmedi adamlarının izahatlarını...
Bir kadeh daha votka çekerek söyle dedi:
- Yönetimi eline geçiren hükümdarın Tanrıdan pek farkı
yoktur! Halkın karşınızda baş eğip durması için ne
yapmanız gerektiğini durun da şu beyinsiz kafalarınıza
çivi gibi çakayım...
Hemen hizmetçileri çağırıp emretti.
- Çabuk bana bir tavuk getirin...
Aceleyle bir tavuk kapıp getirdi adamları...
Stalin, kafaları iyice dumanlanmış adamlarının gözleri
önünde başladı canlı tüylerini yolmaya
tavuğun,...
Bütün tüyleri yolunup cascavlak kalan tavuğu odanın
ortasına salıverdi, lider...
- Şimdi izleyin bakalım nereye gidecek bu şaşkın
tavuk...
Zavallı tavuk bu azaptan kaçıp kurtulayım diye aralık
kapıdan dışarı canını atayım diyor, soğuktan tir tir
titriyor...
Masaların altına giriyor, köşeli masa ayakları canini
yakıyor...Duvar diplerine koşuyor teleksiz, tüysüz
kanatları yara bere içinde kalıyor...Şömineye
yaklaşıyor tüysüz derisi kavruluyor...
Çaresiz, tüylerini yolan Stalin'in bacakları arasına
saklanıp, sığınıyor...
O zaman Stalin, cebinden bir avuç yem çıkarıp önüne
tane atıveriyor yolunmuş tavuğun...Yemlenen tavuk, Stalin nereye
yönelse peşinden koşuveriyor..
Ağızları bir karış açık kalan dostlarına bakıp, Poe
bıyıklarının atından gülerek söyle diyor Stalin:
- Gördünüz mü, halk dediğiniz topluluk bu tavuk
gibidir.Tüylerini yolup al ve serbest bırak... O
zaman yönetmek kolay olur...
Stalin'in sofra dostları hayretler içinde kalıp " Vay
anasını birader...Adamdaki akıla bak..." diye
başlarını salladılar...

Çevrimdışı meterel

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 192
  • 515
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 192
  • 515
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 21 May 2012 07:34:47
adalet herkes için gerekli arkadaşlar ve bence güç baş döndürür!
buyrun...

Çevrimdışı teacher5560

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 50
  • 50
  • 50
  • 50
# 21 May 2012 08:19:47
Daha sabah okudum sağlık çalışanlarına ek ödeme resmi gazetede yayınlandı diyor boşa demesinler gönlümüzden öğretmenlerimize şu kudur duauhu vermek isteriz ama imkanlar sözcüğünü.Nedir bu öğretmenin çektiği herkes posta koymaya alışmış

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 21 May 2012 08:22:12
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Daha sabah okudum sağlık çalışanlarına ek ödeme resmi gazetede yayınlandı diyor boşa demesinler gönlümüzden öğretmenlerimize şu kudur duauhu vermek isteriz ama imkanlar sözcüğünü.Nedir bu öğretmenin çektiği herkes posta koymaya alışmış
Cevabımızı 23 Mayıs'ta vereceğiz öğretmenim, alma mazlumun ahını çıkar (aheste aheste) 23 Mayıs'ta...

Çevrimdışı nuray74

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 53
  • 164
  • 53
  • 164
# 21 May 2012 10:00:59
ben de grevdeyim.
ayrıca tereddütü olan arkadaşlar için ;
ben 28-29 mart ta ankaradaydım grev için ,
geri döndüğümde bana kimse neredeydin diye sormadı bile....
bakanlığın bu konuda yazısı da var ayrıca
sendika kararıyla greve katılanlara soruşturma açmayın diye

Çevrimdışı nedim8

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.627
  • 9.486
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.627
  • 9.486
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 21 May 2012 10:07:40
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Dökümanımı yanlış yere ekledim arkadaşlar, özür.  :-[

Bu arada eyleme son sürat destek verenlerdenim. Aklıma aşağıdaki hikaye geldi...

Stalin’in tavuğu
Stalin en sadist cinayetlerini planladığı çalışma
odasına yakın dostlarını toplamış sohbet ediyordu.
Votka şişelerinin biri gidip, diğeri geliyordu.
Kafalar iyice dumanlanmıştı.
Stalin kan çanağına dönmüş gözlerini etrafında
dalkavukluk yarışına girmiş adamlarına çevirerek
sordu:
- Saçını ihtilalde, halk işinde, devlet yönetiminde,
bürokraside ağartmış dostlarım...
Söyleyin bakalım halkın yönetime baş eğmesi, kayıtsız
şartsız itaat etmesi için yöneticiler ne yapmalı,
nasıl davranmalıdır?
Her dumanlı kafadan bir ses çıktı..Kimisi adaletten,
haktan söz etti..
Kimisi demokrasiden....
Kimisi sürgünden, sehpadan, hapisten...
Kitlesel cinayetlerin deha çapındaki katili Stalin,
beğenmedi adamlarının izahatlarını...
Bir kadeh daha votka çekerek söyle dedi:
- Yönetimi eline geçiren hükümdarın Tanrıdan pek farkı
yoktur! Halkın karşınızda baş eğip durması için ne
yapmanız gerektiğini durun da şu beyinsiz kafalarınıza
çivi gibi çakayım...
Hemen hizmetçileri çağırıp emretti.
- Çabuk bana bir tavuk getirin...
Aceleyle bir tavuk kapıp getirdi adamları...
Stalin, kafaları iyice dumanlanmış adamlarının gözleri
önünde başladı canlı tüylerini yolmaya
tavuğun,...
Bütün tüyleri yolunup cascavlak kalan tavuğu odanın
ortasına salıverdi, lider...
- Şimdi izleyin bakalım nereye gidecek bu şaşkın
tavuk...
Zavallı tavuk bu azaptan kaçıp kurtulayım diye aralık
kapıdan dışarı canını atayım diyor, soğuktan tir tir
titriyor...
Masaların altına giriyor, köşeli masa ayakları canini
yakıyor...Duvar diplerine koşuyor teleksiz, tüysüz
kanatları yara bere içinde kalıyor...Şömineye
yaklaşıyor tüysüz derisi kavruluyor...
Çaresiz, tüylerini yolan Stalin'in bacakları arasına
saklanıp, sığınıyor...
O zaman Stalin, cebinden bir avuç yem çıkarıp önüne
tane atıveriyor yolunmuş tavuğun...Yemlenen tavuk, Stalin nereye
yönelse peşinden koşuveriyor..
Ağızları bir karış açık kalan dostlarına bakıp, Poe
bıyıklarının atından gülerek söyle diyor Stalin:
- Gördünüz mü, halk dediğiniz topluluk bu tavuk
gibidir.Tüylerini yolup al ve serbest bırak... O
zaman yönetmek kolay olur...
Stalin'in sofra dostları hayretler içinde kalıp " Vay
anasını birader...Adamdaki akıla bak..." diye
başlarını salladılar...

Benzerini  bir  yerler de okumuştum.Ama  sizin  yazdığınız   yorum götürmeyecek  kadar  açık.Teşekkür  ederim.

Çevrimdışı yeni19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
# 21 May 2012 10:18:26
Gel kardaş gel
Ver elini ver
Ver ki tek kalmayasın
Ver ki ezilmeyesin
Makinenin suçu ne
Canı yok ki kan emsin
Beynini parçalayan sermayenin sesidir
Haykırdığımız türkü onun son nefesidir

Çevrimdışı yeni19

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
  • 1.155
  • 2.737
  • Müdür Yardımcısı
# 21 May 2012 10:20:12
Oy bilesin ki ben ha
Taş döven demir döven
Toz toprak içinde şanlı
Sıfatım kat’i çamur
Ellerim mağrur yağlı

Oy bilesin ki ben ha
Yerden cevahir söken
Zincirin yitirmiş dev
Erkan üzredir feryadım
Grev hakkımı isterim
Grev hakkımı grev!

Atilla ilhan

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 21 May 2012 10:23:22
Patron aylardır zam vermez oldu
Bakkala borç yüzmilyonları buldu
Açlıktan çocukların yüzleri soldu
Gönlümüze düştü yine grev sevdası.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK