4. Sınıf Öğretmenlerinin Günlüğü 2

sevgili zümrem bizim okulda rehber öğretmen yok beni bu işle görevlendirmişlerdi müfettişler bu sıralar gelmek üzere ama ben neler hazırlayacağımı bilmiyorum acil yardım ederseniz çok sevinirim

sınıf öğretmeni rehber öğretmen olarak görevlendiriliyor mu?

Tavsiyelerim: bir tane Flah bellekle Ram'a gidin döküman alın
2. Bir bilgisayar koyun önünüze (çalışmaya başlamış gibi)
3. 5-6 tane klasör alın üstüne gerekenleri yazın
4. Müfettişe yeni başladığınızı söyleyin (yetişmedi birşey daha dersiniz)
5. En acilinden birey tanıma tekniklerinden birini uygulatın masanızın üstüne yığın

Herkese günaydın
Poolat öğretmenim geçen yıl bana da vermişlerdi bu görevi hiçbir şey yapmadım. Kimse de bir şey sormadı. Siz rehber öğretmen değilsiniz. Sadece bizde etkinlik raporları tutuluyordu ben onları topladım. Bir de sene başında planları hazırlamıştım. Siz en iyisi idareyle konuşun ona göre hareket edin.
Deneme sınavları konusuna gelince Cugkul öğretmenim geçen senelerde sadece alışkanlık kazansınlar diye ara sıra yaptım. Ama artık hiç yapmıyorum keşke önceden de yapmasaydım diyorum ve tamamen karşıyım. Çocuklarımız bizim sorumluluğumuzda olduğu sürece herhangi bir sınava girmeyecekler. Biz dersane öğretmeni değiliz. Neden çocukları en erken üç yıl sonra (ki o da kaldırılacak muhtemelen) girecekleri sınavlara hazırlayacağız? (Eğer Darüşşafaka sınavına girecek çocuğunuz varsa onu hazırlarsınız ayrı olarak elbette.) Konularımız yeterince  ağır zaten. Neden bu işi daha da zorlaştıralım? Bu sınavların kazanım ölçmek için de uygun olduğunu düşünmüyorum. Çocuklarımızı daha bu yaşta böyle sıkıntılara sokmak anlamsız bence. Yayın evlerini zengin ve velileri tatmin etmekten başka bir işe yaradıklarını düşünmüyorum. Üstelik yayın evlerinin büyük kısmı ders müfredatlarından bi haber. Utanmasalar türev integral soracaklar. Çocuklarımıza yapılan bu her hafta deneme sınavı uygulamasının eziyet olduğuna inanıyorum. Üstelik siz farketmesiniz de bu sınavlar çocukları çok olumsuz etkiliyor.  Evet çocuklar doğası gereği rekabeti sever ama bu farklı bir rekabet. O sınavlara girmeyen a da girdiği halde başarılı olamayan çocukları sanırım kimse düşünmüyor. Kendinizi lütfen çocuklarınızın yerine koyun. Sınıfta 20 kişinin katıldığı bir sınava herhangi bir sebeple girmediğinizi ya da girip bir türlü başarılı olamadığınızı düşünün. Bu durumda neler hissederdiniz? Bu sınavlarda tatlı bir rekabet falan yok. Bir sıralama var ve bu sıralama çocukları daha şimdiden arkadaşlarını rakip olarak görmeye alıştırıyor. Kantarın topuzunu kaçırmamak lazım denmiş. Siz kaçırmasanız da en az bir veliniz evde çocuğuna bu sınavlar için baskı yapacak. O çocuğun yaşayacağı baskıdan da siz sorumlu olacaksınız. Elbet her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır ama bana sorarsanız hiç yapmayın, bırakın çocuklarınız okulda eğlenerek, etkinlik yaparak, sosyalleşerek, çocukluklarını yaşayarak öğrensinler ve sadece öğrenmeleri gereken şeyleri öğrensinler. Yazık çocuklarımıza. Bırakalım orta okulda lisede girsinler bu sınavlara.
Bir de sınavlarımız başladı. Herkes emek verip hazırladığı sınavları eklemeye başladı. Ama dikkat ettim tek ünite ya da tek kondan hazırlanmış sınavlar var. Değerli öğretmenlerim sınavlar doğası gereği son işlenen konular ağırlıkta olmak üzere işlenmiş hemen tüm konuları kapsamalıdır. Üstelik yönetmeliğin sınavlarla ilgili maddesinde de bu özelliğin olması gerektiği açık açık belirtilmiş. Bu konuya lütfen dikkat edelim. Ama elbet yine herkesin kendi bileceği iş. Benimki mesleki deformasyon sanırım
Hepinize huzurlu ve verimli bir gün diliyorum

Güzel günler dilerim

Herkese günaydınnnn.güzel geçsin gününüz.

Herkese iyi çalışmalar.Bu hafta 1. yazılılara başlıyoruz.

tüm zümreme güzel geçirecekleri bir gün temenni ediyorum

Eğitimhane olarak

10 MİLYON SALAVAT OKUMA KAMPANYASI

Katılımlarınızı bekliyoruz arkadaşlar.....

Önemli olan sayı değil salavat çekmeye teşviktir.

100 olsun 200 olsun eğer katılırsanız seviniriz.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

    - kantarın topuzu üzerine naçizane fikirlerim-  

   18 yıllık öğretmenim ve bizim eğitim sistemimizin en büyük handikapının zeki çocukları harcamak olduğunu düşünüyorum. Akademik anlamda zayıf öğrencilere o kadar konsantre oluyoruz ki Türkiye'nin en parlak beyinleri olacak kapasitesideki özel çocukları sisteme kurban ediyoruz. tamam hep başarısız çocukların psikolojisini düşünelim, bu kez zeki çocukların beklentileri ve hakları ne olacak. onların ki psikoloji değil mi?

   şanslı bir 4 yıl geçiriyorum. çok özel 8-9 öğrencim var. meslek hayatımda ilk defa bu kadar özel çocuğun bir araya geldiğini görüyorum. Bunlar yakında BİLSEM sınavına girecekler ve bunların çoğu yüzde yüzde bursla özel okula devam edecekler seneye. babaları asgari ücretle çalışan bu çocukların hayatlarında bir fark yarattığıma inanıyorum ve hiçbir vicdan azabı duymuyorum.

  akademik yönden başarıları çocukların önünü açamak demek, neden başarısızları mutsuz etmekle aynı algılanıyor. ben her çocuğu kendi terazisinde tartan ve her çocuğa ayrı reçete yazan bir öğretmen olmaya çalıştım hep.  

  bu konuda doğru ya da yanlış demeden önce çalışılan yeri ve veli profilini de dikkate almak gerek bence. bu bahsettiğim çocuklar daha ben kesir demeden kendi kendilerine tam sayılı ile bileşik kesirin ilişkisini görüyor.

  uzun lafın kısası doğru ya da yanlış yok. Çalıştığınız ortama, çocukların seviyesine göre ve velinin beklentisine göre doğru ve yanlış şekiilleniyor.

Biraz önce teftiş geçirdik.İyiydi.Ayrıntıları sonra paylaşacağım.İyi dersler.

ben neden bu sene teftişten çekiniyorum acaba?

sebnem35 ogretmenım ellerınıze emegınıze saglık .... cok cok dogru yazmısınız ... ama bence T.C. gerceklerını atlamıssınız .... bızım egıtım sıstemımızde sınavlarda basarılı olamayanlar maalesef BASARISIZ ... kabul edılıyor

Biraz önce teftiş geçirdik.İyiydi.Ayrıntıları sonra paylaşacağım.İyi dersler.

gözünüz aydın öğretmenim kurtulmanız güzel

arkadaşlar görsel sanatlarda ne gibi etkinlikler  ya da serbest etkinliklerde ne yapıyosunuz?

arkadaşlar görsel sanatlarda ne gibi etkinlikler  ya da serbest etkinliklerde ne yapıyosunuz?

Hocam benim de resim becerim yok ancak elimizdeki ünitelendirilmiş yıllık planlardaki konularda çok uzaklaşmadan birşeyler yaptırmaya çalışıyorum. Geçtiğimiz haftalarda değişik gereçlerle denizin altını resmetmeye çalıştık, beklediğimden daha güzel şeyler çıktı ortaya. Hatta öğrencinin biri evden küçük bir hazine sandığı getirip yapıştırdı vs. Bu aralar üç boyutlu çalışmalar var. Cuma günü için uygun malzemeler (oyun hamuru, kil, pet bardakvb.) getirmeleri için ödevlendirdim.

Herkese günaydın
Poolat öğretmenim geçen yıl bana da vermişlerdi bu görevi hiçbir şey yapmadım. Kimse de bir şey sormadı. Siz rehber öğretmen değilsiniz. Sadece bizde etkinlik raporları tutuluyordu ben onları topladım. Bir de sene başında planları hazırlamıştım. Siz en iyisi idareyle konuşun ona göre hareket edin.
Deneme sınavları konusuna gelince Cugkul öğretmenim geçen senelerde sadece alışkanlık kazansınlar diye ara sıra yaptım. Ama artık hiç yapmıyorum keşke önceden de yapmasaydım diyorum ve tamamen karşıyım. Çocuklarımız bizim sorumluluğumuzda olduğu sürece herhangi bir sınava girmeyecekler. Biz dersane öğretmeni değiliz. Neden çocukları en erken üç yıl sonra (ki o da kaldırılacak muhtemelen) girecekleri sınavlara hazırlayacağız? (Eğer Darüşşafaka sınavına girecek çocuğunuz varsa onu hazırlarsınız ayrı olarak elbette.) Konularımız yeterince  ağır zaten. Neden bu işi daha da zorlaştıralım? Bu sınavların kazanım ölçmek için de uygun olduğunu düşünmüyorum. Çocuklarımızı daha bu yaşta böyle sıkıntılara sokmak anlamsız bence. Yayın evlerini zengin ve velileri tatmin etmekten başka bir işe yaradıklarını düşünmüyorum. Üstelik yayın evlerinin büyük kısmı ders müfredatlarından bi haber. Utanmasalar türev integral soracaklar. Çocuklarımıza yapılan bu her hafta deneme sınavı uygulamasının eziyet olduğuna inanıyorum. Üstelik siz farketmesiniz de bu sınavlar çocukları çok olumsuz etkiliyor.  Evet çocuklar doğası gereği rekabeti sever ama bu farklı bir rekabet. O sınavlara girmeyen a da girdiği halde başarılı olamayan çocukları sanırım kimse düşünmüyor. Kendinizi lütfen çocuklarınızın yerine koyun. Sınıfta 20 kişinin katıldığı bir sınava herhangi bir sebeple girmediğinizi ya da girip bir türlü başarılı olamadığınızı düşünün. Bu durumda neler hissederdiniz? Bu sınavlarda tatlı bir rekabet falan yok. Bir sıralama var ve bu sıralama çocukları daha şimdiden arkadaşlarını rakip olarak görmeye alıştırıyor. Kantarın topuzunu kaçırmamak lazım denmiş. Siz kaçırmasanız da en az bir veliniz evde çocuğuna bu sınavlar için baskı yapacak. O çocuğun yaşayacağı baskıdan da siz sorumlu olacaksınız. Elbet her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır ama bana sorarsanız hiç yapmayın, bırakın çocuklarınız okulda eğlenerek, etkinlik yaparak, sosyalleşerek, çocukluklarını yaşayarak öğrensinler ve sadece öğrenmeleri gereken şeyleri öğrensinler. Yazık çocuklarımıza. Bırakalım orta okulda lisede girsinler bu sınavlara.
Bir de sınavlarımız başladı. Herkes emek verip hazırladığı sınavları eklemeye başladı. Ama dikkat ettim tek ünite ya da tek kondan hazırlanmış sınavlar var. Değerli öğretmenlerim sınavlar doğası gereği son işlenen konular ağırlıkta olmak üzere işlenmiş hemen tüm konuları kapsamalıdır. Üstelik yönetmeliğin sınavlarla ilgili maddesinde de bu özelliğin olması gerektiği açık açık belirtilmiş. Bu konuya lütfen dikkat edelim. Ama elbet yine herkesin kendi bileceği iş. Benimki mesleki deformasyon sanırım
Hepinize huzurlu ve verimli bir gün diliyorum

Öğretmenim yazdıklarınıza katılmamak mümkün değil ancak bahsettiğiniz veli profili emin olun yazılı sınavlarda da bu baskıyı fazlasıyla yaşatıyor çocuğa. Yani velinin olaya bakışını değiştiremediğimiz sürece onlar bir sebep bulur çocuğunu mahvetmek için.