Herkese günaydın
Eş durumu atamalarını imkansız hale getirirken ve sadece ağustos ayıyla sınırlarken şöyle bir gerekçe sunmuştu sayın bakanımız:"Çocuklar sene ortasında öğretmensiz kalmasın." Şimdi şu yapılanlara bakın. Çok yazık. Ne kadar çok çocuk öğretmensiz kaldı
Öğretmenlere alan değişikliği örneğin dileyen sınıf öğretmeninin zihinsel engelliler olması ya da ücretli öğretmenlik uygulaması, bir ziraat mühendisinin ya da bankacının sınıf öğretmenliği yapması bize ve mesleğimize hakarettir bence. O halde ben de doktorluk yapayım. Yıllar içinde pişer öğrenirim. Ben pişene kadar hayatını kararttığım hastalarım da ne yapalım kader. Ne yani biz üniversitede 4 yıl hiç mi bir şey öğrenmedik? Öğretmenlik bu kadar kolay bir iş mi? Herhangi bir 2 yıllık üniversite bitirenin yapabileceği bir iş de biz neden eğitim fakültesine girebilmek için, bitirmek için ve atanabilmek için yıllarca ter döktük? Benim sözüm ücretli ya da alanı dışında çalışan öğretmenlere değil tamamen bu uygulamayadır yanlış anlaşılmasın. İnsanların uzmanlıkları dışında alanlarda zorla çalıştırıldığını, buna mecbur bırakıldığını görmüyor muyuz? Atama bekleyen binlerce öğretmen varken ve her gün bu gencecik çocuklar umutsızluk içindeyken okullarda ücretli öğretmenlerin (eğitim fakültesi mezunu bile olsa) çalışırılması korkunç bir şey. Bunu normal karşılar hale gelmemiz bence daha da acı. Yani bizim mesleğimiz bu kadar basit, her önüne gelen yapabilir ve önemsiz bir meslek. Biz sadece çocukları oyalamakla görevli bakıcılar gibiyiz hem devletin gözünde hem kendi gözümüzde. Çok yazık...
Bana sorarsanız bu mesleği bu kadar küçümsediğimiz için bu ülkede eğitim çözülemez bir kör düğüm. Bu nedenle daha iki kelimeyi bir araya getiremeyip yazamayan insanlar bile öğretmen. Bu mesleği bırakmayı düşünür müsünüz başlıklı sayfaya bir bakın. Hemen herkes bu işi sadece para kazanmak için, başka seçeneği olmadığı için yapıyor. Oysa öğretmenlik yapmanın tek bir amacı olmalı o da eğitim vermek. Bana ayda 1 lira maaş verseler hakkımı sonuna kadar savunur ama yine öğretmenlik yaparım bugün yaptığım gibi. Bizim mesleğimiz garip bir meslek. Kendi önceliklerimizden önce düşünmemiz gereken bir şey var; çocuklarımız ve bu ülkenin geleceği. Bunu bilerek girmiş olmalıydık bu işe.
Biz öğretmenler eğer ücretli öğretmenlik ve alan değiştirme, alanı dışında atanıp öğretmenlik yapma gibi dayatmaları doğru kabul edersek bu ülke zaten baştan kaybetmiş demektir. Kimse kusura bakmasın, alınmasın. Ben hiçbir öğretmeni burda iyidir kötüdür diye ayırmıyorum. Tekrar diyorum benim karşı çıktığım şey uygulama. Ha eğitim fakültesi mezunu olup da işini hakkıyla yapmayan sadece aldığı maaşa bakan binlerce öğretmen yok mu var. Onlar da lütfen bir an önce istifa edip gitsinler bana sorarsanız.
Öğretmenim ben sizin yerinizde olsam 1. sınıf çocuklarını ücretli ve öğretmen olmayan birinin eline bırakmazdım. Evraklar yeniden hazırlanır. Ancak o çocuklar yeniden birinci sınıf olamaz. Üstelik birinci sınıf hele bu kadar küçüklerken tüm eğitim hayatlarını etkileyecek bir sınıf. Ama elbette sizin bileceğiniz iş.
Hepinize iyi bir hafta sonu ve mesleğimizin hakettiği değeri gerçekten gördüğü bir gelecek diliyorum ve ısrar ediyorum istesem çok iyi bir doktor olurum iki senede