500 Bin Aday Atama Bekliyor
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapacağı 20 bin öğretmen ataması, “atanamayan öğretmenlerin” sorunlarını bir kez daha gündeme getirdi. İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, Sayıştay’ın MEB 2019 denetim raporundaki tespitlere işaret ederek, atama bekleyen öğretmen adayları ve öğretmen açığına ilişkin sorular yöneltti.
Milliyet'ten Bahar Atakan'ın haberine göre; Bakan Selçuk, yanıtında özetle şunları kaydetti: “2019 ve/veya 2020’de yapılan KPSS’ye girmiş olup Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nda belirlenen alanlara göre atama bekleyen potansiyel aday sayısı 500 bin 41’dir. MEBSİS veri tabanı kayıtlarına göre Bakanlığımıza bağlı resmi eğitim kurumlarının norm kadrolarına göre öğretmen ihtiyacı sayısı 74 bin 781’dir. Devletin ekonomik imkânları, kalkınma planları ve hükümet programları çerçevesinde, ek ders ücreti karşılığında görev yapanların emek-ücret ilişkisi bütünlüğündeki mali haklarında iyileştirme sağlanmasına yönelik çalışmalar, ilgili kamu kurum ve kuruluşları nezdinde sürdürülmektedir.”
Selçuk, CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil Sütlü’nün soru önergesine verdiği yanıtta öğretmen sayılarını açıkladı. MEB’e bağlı resmi eğitim kurumlarında, 2002’de 516 bin 242, 2007’de 598 bin 367, 2011’de 731 bin 257, 2015’te 893 bin 559, 2018’de 858 bin 10, 2021’de (11.03.2021 itibarıyla) 865 bin 405 öğretmenin görev yaptığını belirten Selçuk, “Bakanlığımıza bağlı eğitim kurumlarında 2020’de 39 bin 973 sözleşmeli öğretmen atanmış olup, görev yapan toplam sözleşmeli öğretmen sayısı ise (30.03.2021 itibarıyla) 217 bin 546’dır” dedi.
1,1 milyon mezun
Selçuk, Kabukcuoğlu’nun, “Eğitim fakültelerinden mezun olan kişi sayısı kaçtır” sorusuna YÖK’ten alınan yazıyla yanıt vererek “Eğitim fakültelerinden mezun olanların sayısının 1 milyon 105 bin 552 olduğu belirtilmekte” dedi.
- 3 4
- 08 Mayıs 2021 04:37 3.162
-
Aktif Haberler
-
Arz talep planlaması yapılmadan fakülteler açıp mezun verilince böyle oluyor.
-
Atama bekleyen bunca kişi varken hala eğitim fakültelerini tercih eden ve atanma umudu olan varsa denecek bir şey yok .
-
Bakanlık bir ek atama daha verecek
-
Emeklilik yaşını 65 den 55 e çekin insan ömrünün orta yaş sonunu rahat geçirebilsin
55 yaşa çektiğinizde 500 bin genç dinamik atanamayan nesil 5 yılda tamamen atanarak eritilir -
Garanti bir ek atama geliyor.
-
Ücretli öğretmenlik varken neden atasınlar ki? Üzülüyorum insanların sömürülmesine , idareciyken ücretli öğretmen ödemesini ben hazırlıyordum, sigortasını ben yapıyordum.(meslek liselerinde tüm işlemleri idare yapıyor diğer okullarda ilçe yapıyor),aynı işi yapan öğretmenden yaklaış 3 kat daha az alıyorlar..Kaldı ki sözleşmeli kadrolu olayında, sınıf branş gibi bir sürü adaletsizlik var mebde..Genel bir düzenleme gelir inşallah ki gelen her bakan diğerinden daha da derinleştiriyor sorunları..Ağırlığı olan ve öğretmenlerin sorunlarından anlayan bir bakan dileğiyle şu mübarek gecede..
-
emeklilik yaşı eskisi gibi değil işe giren kadroyu 45 yıl kapatıyor hali ile okuyanlar boşa okumuş oluyor
-
Formasyonu kaldırıp en ufak baskıda formasyonu geri getirirseniz sonucu bu olur.
-
Halihazırda biz öğretmenlerin de diğer mesleklere direk geçiş imkanı verilsin.Kimsu polis.İlahiyat okudu şu an din kültürü öğretmeni.Boyle olursa sistem rahatlar boşluk oluşur.
-
Üniversitelerin eğitim fakülteleri kontenjanları düşürülmeli....
-
Allah yardım etsin atanamaya ogretmenlere ama o kadar kişi nasıl atanacak yav zorunlu emekli edilmeli insanlar millet evlenemiyor atanamadigi için gerçekten planlama da yok 20 bin devede kulak bile değil
-
Bu durumda yapılacak şey bellidir: Eğitim fakültesi olmayan üniversitelere eğitim fakültesi açarak üniversitelerin olduğu illerde hareketliliği sağlamak.
(Mantıksız gibi görünüyor ama kabul görmesi en muhtemel teklifi edip teklif kabul görünce mutlu olmak istiyorum. Delirdim çünkü. Delirttiler.) -
Ne yazık ki planlama yok, ortalama doğum ölüm oranı belli, her meslekten ne kadar kişi çalıştığı da belli,, daha ilkokuldayken bu yönlendirmeler yapılıp iş gücü daha iyi kanalize edilebilir. Ama biz kolayını bulduk heryere üniversite açıp her yıl kat kat fazla o mesleğe öğrenci mezun ettik. Mezunlar işsiz, okuduğu mesleği yapmak istiyor iş yok. Var sa da asgari ücret, çünkü o olmazsa başkası asgariye razı iş yok. Ama planlama yapılsa ne kadar hizmet sektörü , ne kadar sanayii sektörüne iş gücü gerekli, büyük oranda sorun ortadan kalkar, bazı arkadaşlar gucenecek ama usta, kaportacı, fırıncı, berber, terzi, bunlarda meslek, illaki herkesi üniversitesi mezunu etmeye de gerek yok. Mezun etmeye harcadığımiz finansal birikimi başka yere de kullanılabilir.
-
Bu kadar atanamayan öğretmen varken gençler hala eğitim fakültesini tercih ediyor. Cidden şaşırıyorum.
-
İnsan kaynağı bu kadar kötü değerlendirilmez. Bu kişiler öğretmenlikten başka ne yapabilir ki? Yazık değil mi bu kadar insana!