Anket

And'ımız kalksın mı ?

Tartışılabilir
60 (44.1%)
Kesinlikle tartışılamaz
76 (55.9%)

Toplam Oy Verenler: 133

And'ımız Kalksın Mı?

Çevrimdışı tuna_07

  • Üye
  • *
  • 33
  • 11
  • 33
  • 11
# 22 May 2009 09:21:59
ben bu kadar basit bir mesele olduğunu düşünmüyorum taviz tavizi doğurur kesinlikle tartışılmaya dahi açılmamalı...

Çevrimdışı turgay-dilek

  • Uzman Üye
  • *****
  • 999
  • 617
  • Müdür Yardımcısı
  • 999
  • 617
  • Müdür Yardımcısı
# 22 May 2009 09:30:19

Okullarımızda okuttuğumuz andımız ın tarihçesini hatırlatmak amacıyla ekliyorum.Faydalı olması dileğiyle..

Türk Tarihi Tetkik Cemiyetinin ilk genel sekreteri, Türk Tarih Kurumunun kurucu üyesi, millî heyecanı bütün benliğinde toplayan, Türk Tarih tezini heyecanla savunan vatanperver doktor Reşit Galip'i Atatürk 19 Eylül 1932'de Milli Eğitim Bakanlığı görevine getirmiştir.

42 yaşında Millî Eğitim Bakanı olan Dr. Reşit Galip, sağlığı nedeniyle ancak bir yıl kadar devam eden bakanlığı sırasında çok önemli hizmetler yapmıştır. Bakanlık merkez örgütü ve görevleriyle ilgili kanunun çıkarılmasını, Bakanlık merkez örgütünün yeniden düzenlenmesini, Halk Eğitim Şubesinin kurulmasını, İstanbul Darülfününun kapatılıp İstanbul Üniversitesinin açılmasını sağlamıştır. Ülke kalkınmasının köyden başlatılması gerektiğini düşünerek üç sınıflı köy okullarını beş sınıfa çıkarmış, köy pansiyonlu okullarını kurmuş, köycülük kurslarını açmış ve köye göre öğretmen yetiştirme girişiminde bulunarak köy enstitüsü uygulamasının temeli olan bu düşünceleri uygulamaya koymuştur.

Yetmiş yıldan beri ilkokullarda her sabah söylenmekte olan "Öğrenci Andı" nı yazan ve 23 Nisan 1933'te Türk çocuklarına armağan eden de Dr. Reşit Galip'tir.

Prof. Dr. Afetinan, "Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler" adlı eserinde (s. 213) Dr. Reşit Galip ve "AND" hakkında şunları yazmıştır:

"1933 yılının 23 Nisan Çocuk Bayramı idi. O, heyecanla Çankaya köşküne geldiği vakit, Atatürk'ün yanında bana bir kâğıt uzattı ve şunları anlatmaya başladı. 'Sabahleyin ilk bayramlaşmayı kızlarımla yaptım. Onlara bir şeyler söylemek istediğim vakit, bir and meydana çıktı. İşte Cumhuriyetimizin 23 Nisan çocuklarına armağanı' dedi:
Türküm, doğruyum, çalışkanım. Yasam küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Bu sözler, Türk çocukları tarafından o yıldan beri tekrarlanmaktadır. Vatanperver Dr. Reşit Galip, evvelâ bir baba olarak bu hisleri duymuş; sonra da Millî Eğitim Bakanı olarak okul çocuklarına bu andı içirmişti."

Millî Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu 10 Mayıs 1933 tarih ve 101 sayı kararı ile bu "Öğrenci Andı"nı, idealist Millî Eğitim Bakanının belirttiği şekilde uygulamaya koymuştur.

Talim Terbiye Kurulunun bu kararına göre, öğrencilerin her gün tekrar edeceği "Öğrenci Andı" ile ilgili olarak Millî Eğitim Bakanlığı, metni bu yazımızın sonuna alınan 18 Mayıs 1933 tarih ve 1749/42 sayılı genelgeyi yayımlamıştır. "Öğrenci Andı"nın amacı ve söylenirken nelere dikkat edilmesi gerektiği bu genelgede açıklanmıştır.

29 Ağustos 1972 tarih ve 14291 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan ilkokullar yönetmeliğinin 78. Maddesinde "Öğrenci Andı"na aşağıdaki son bölüm eklenmiştir.

"Türküm, doğruyum, çalışkanım; yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk; açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Ne mutlu Türküm diyene"

"Öğrenci Andı"nın bugün söylenmekte olan metni, Millî Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisinin Ekim 1997 tarih 2481 sayısında yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 10. Maddesiyle belirlenmiştir. Bu maddeye göre ilköğretim okulunda öğrenciler, her gün dersler başlamadan önce öğretmenlerin gözetiminde topluca aşağıdaki "Öğrenci Andı"nı söylüyorlar.

"Türküm, doğruyum, çalışkanım.

İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.

Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime and içerim.

Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.

Ne Mutlu Türküm Diyene!"

SONUÇ

İlköğretim okullarında öğrencilerin, her gün dersler başlamadan önce öğretmenlerin gözetiminde topluca söyledikleri "Öğrenci Andı"nın amacı, anlamı ve öğrencilere nasıl kavratılacağı, metni aşağıya alınan 18 Mayıs 1933 tarih ve 1749/42 sayılı Bakanlık genelgesinde çok güzel açıklanmıştır. Her öğretmenin ve her okul yöneticisinin bu emri dikkatle okuması ve uygulaması gerekir.

Öğrenci andında yer alan her sözde ve anlamında Türk Millî Eğitiminin amacının özü vardır. And'da geçen her sözün ve ettikleri yeminin anlamı öğrencilere iyi kavratılmalı. Öğrenciler, okul içinde ve okul dışındaki hayatlarında, her sabah söyledikleri and'a göre hareket ederek "doğru" ve "çalışkan" olmalı. Küçükleri korumalı. Büyükleri saymalı. Yurdunu ve milletini özünden çok sevmeli. Yükselmeyi ve ileri gitmeyi "ülkü" edinmeli. Atatürk'ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe durmadan yürümelidir. Yeri gelince varlığını, Türk varlığına armağan edebilmelidir.

Öğrencilerin okul içinde ve okul dışındaki davranışları, AND'da söyledikleri sözlere ve ettiği yemine uygun olmalıdır.

Çevrimdışı evrendurak

  • Uzman Üye
  • *****
  • 822
  • 1.152
  • 822
  • 1.152
# 22 May 2009 09:44:16
sayın bakanın nasıl bir düşüncesi var anlamak mümkün değil.
gelen gideni aratır atasözünü daha şimdiden söylüyorsak,eğitim sistemi iflas etmiş demektir.
tabiki kaldırılmamalı hatta kaldırılması hakkında tartışma bile yapılmamalı.

Çevrimdışı TONYALIYIM

  • Uzman Üye
  • *****
  • 584
  • 495
  • 584
  • 495
# 22 May 2009 09:47:39
garip bir ülkeyiz
diyecek
bir şey yok. böyle bir şey teklif bile edilemez bence.

Çevrimdışı sipilal

  • Aktif Üye
  • **
  • 65
  • 13
  • 65
  • 13
# 22 May 2009 09:56:30
öğretmenlerimiz neden  korkuyorlar  , nasıl tartışmadan korkarsınız  ,  bizler degilmiyiz  vicdanı hür nesiller  yetistirecek olanlarr , arastıran tartısan sorgulayan nesilleri   yarınları  bizler yetiştirmeyecekmiyiz, niye korkuyoruz tartışmaktan. bence kaldırılmalı yada ankete koyulan madde gibi tartışılmalı

Çevrimdışı yvural

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.999
  • 11.180
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 3.999
  • 11.180
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 22 May 2009 09:59:28
Neden kaldırılıyor.Demek ki yaralı var..Bunu okumak bazılarının zoruna mı gidiyor ?Bence tartışılmasına bile gerek yok...

Çevrimdışı hakko

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.490
  • 2.029
  • 1.490
  • 2.029
# 22 May 2009 10:12:03
her şey tartışılabilmeli bence

tarışalım da bazı gerçekleri görsün millet artık.

zaten tarışmamaktan ,yasaklamaktan bu hallere geldik.

bırakalımda herkes açık açık fikirlerini söylesin,  takiye yapma  imkanı  bulamasın.


bakın o zaman bu millet kimin kim olduğunu görecektir.

Çevrimdışı baraxmus

  • Üye
  • *
  • 33
  • 10
  • 33
  • 10
# 22 May 2009 10:19:02
Vay be.. Eğitimcilerimizin ne kadar fikri, vicdanı hürmüş, ne kadar çağına göre donanımlıymış. Andımız gibi kutsal bir metin, bir daha yazılamaz,üstüne hiçbir söz söylenemezmiş. 76 yılda bir arpa boyu yol alamamışız.Sonra da niye bizler yeni bir teknoloji, icat yapamıyormuşuz falan filan.Kapının ardında ne kapılar varmış,arkasından neler gelecekmiş. Şu bir gerçek ki, o kapılar sadece sizin kafanızın içerisinde...

Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 22 May 2009 10:20:51
Değerler yaşanılarak öğrenilir..İlköğretimde yaklaşık olarak 8 yıl boyunca çocuk her gün okulda bazı değer ve doğrular üzerine yemin ediyor..Yapılan anlamsal doğruluğu ifade eden bir uygulama olmaktan çok  şekilsel bir ritüel haline  geldi.Andımızda belirttiğimiz değerlerin eğitiminde  yetersiz  olduğumuzu ispatlayan yüzlerce  olay  var.Her gün basına yansıyor..Anne  ve  babasını kesen yüksek tahsilliler,kariyerini  en iyi şekilde tamamlamış bankacının çalıştığı bankayı soyması,öss şampiyonunun araç kundaklaması vb. yüzlerce yaşanılan vahşet  ve dehşet  manzarası var..Bu  şunu   gösteriyor ki eğitimimizin tamamen sonuç odaklı bilişsel hedeflere dayandığı  ve bilişsel öğrenmeleri kapsadığını.yıllarca eğitimin duyuşsal boyutunu,ahlaki boyutunu,değerler boyutunu ihmal ettik veya ettirildi..Yeni program bu konuda kısmen iyileştirmeler getirse de YETERLİ DEĞİL..Çünkü yıllardır yapılan değişmeler işin sadece makyaj kısmı..Değişen kitap kapakları,resimler,okulun boyası,fiziksel özellikler.Felsefe  hep aynı.Düşünmeyen,korkan,sorgulamayan,itaat eden bireyler yetiştirmek.Çünkü  bu  bireyleri yönetmek  ve yönlendirmek daha  kolay..Yetiştirmek istediğimiz insan profilinde sorun olduğunu   düşünüyorum..O yüzden andımızda toplumun değerlerini kapsayacak  bir yelpazede,okuldaki öğrenmeleri değerlerle destekleyecek,şekilsel boyutu aşmış ritüel  bir alışkanlıktan çok farkındalık temelinde bireyi  güdüleyen ve eğitim yönü  olacak şekilde,çağın gerekleri,toplumun beklentileri ve insani  ihtiyaçlara göre  tekrar düzenlenmelidir..

Çevrimdışı tatar02

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 239
  • 183
  • 239
  • 183
# 22 May 2009 10:21:01
ben bu yazıları okurken bazı arkadaşlarımızın milliyetçi bir tavır içine takındıklarını görüyorum. türk olmak veya başka bir ırka mensup olmak bir meziyetmiş ve kendi tercihleriymiş gibi yazıyorlarlar. biz insana değer veririz ve kendi tercihlerine göre değerlendiririz. açıkcası neden tartışılmasından rahatsız olunuyor bunu anlamıyorum. ve ben andımızın milliyetçi söylemlerden ayrıştırılması gerektiğini düşünüyorum. sorun bakalım kaç öğrenci bunu kendi andı olarak görüyor.

Çevrimdışı bilalguclu

  • Uzman Üye
  • *****
  • 988
  • 436
  • 988
  • 436
# 22 May 2009 10:31:33
bugun andımızı kaldırmak isteyenler yarın dilimizi sonra bayragımızı kaldırırlar kurbaga kaynar kazandan kaçar ama ılık suyu ısıtırsak haşlanır. Teşbihte hata olmaz...

Çevrimdışı turgay-dilek

  • Uzman Üye
  • *****
  • 999
  • 617
  • Müdür Yardımcısı
  • 999
  • 617
  • Müdür Yardımcısı
# 22 May 2009 10:43:25
Kaldırılması amacıyla değil de zamana uygun hale getirilerek uygulanılırlığını arttırıcı değişiklikler yapılmalı.Sonuçta bu bi and sırf okumak amacıyla değil uygulanması amacıyla öğrencilere bir hedef göstermektedir.Sabahları yapılan bir rutin olmaktan çıkartmalıyız Andımızı..

Çevrimdışı yvural

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.999
  • 11.180
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 3.999
  • 11.180
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 22 May 2009 10:45:34
Milliyetçilikten neden korkuyorsunuz.Bende milliyetçiyim.Ama siyaset yapmıyorum.O veya bu partili değilim.Fakat değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum.Tamam bugün andımızı kaldıralım.Sonra İstiklal marşını değiştiririz.Sonra dilimizi değiştiririz.Lütfen milliyetçilek dediğimizde  ırkçılık anlamayalım.Ben bu ülkede yaşayan ve bu ülkeninbirliğine yasalarına bağlı herkesi dost bilirim.Irkı farketmez.Doğrusuda budur.Ama bazı oyunlar oynanıyor bu oyunlara gelmeyelim...

Çevrimdışı yvural

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.999
  • 11.180
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 3.999
  • 11.180
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 22 May 2009 10:47:11
Ayrıca uygulanabilirliği konusunda haklı olabilirsiniz.Çocuklar hiçbir şey anlamadan hergün okuyorlar.Andımızın çocuklar tarafından kavranmasını sağlamalıyız.

Çevrimdışı evrendurak

  • Uzman Üye
  • *****
  • 822
  • 1.152
  • 822
  • 1.152
# 22 May 2009 10:53:28
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
öğretmenlerimiz neden  korkuyorlar  , nasıl tartışmadan korkarsınız  ,  bizler degilmiyiz  vicdanı hür nesiller  yetistirecek olanlarr , arastıran tartısan sorgulayan nesilleri   yarınları  bizler yetiştirmeyecekmiyiz, niye korkuyoruz tartışmaktan. bence kaldırılmalı yada ankete koyulan madde gibi tartışılmalı

hocam tabiki herşey tartışılmalı ve ortak karalar alınmalı.
ama tartışılacak ve tartışılmayacak şeyleri çok iyi şekilde ayırt etmeliyiz.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK