GÜL'ÜN DUASI
Ey bütün çiçeklerin, bütün bitkilerin, yerin göklerin ve alemlerin Rabbi…
Ben Senin yarattığın tohumlardan cansız bir tohumdum bir zamanlar.
Sen bana can verdin. Dualarımı kabul ettin, beni bir çiçek yaptın. Bana kendi dilediğin gibi bir şekil verdin, renklerle, desenlerle, süsledin yüzümü. Bana bir koku sürdün, koklayanı mest eden, güzellerden bir güzel yaptın, görenlere gösterdin. Senin verdiğin cazibeyle kuşları böcekleri çağırdım kucağıma… Dayanamadılar koştular… Onlara Senin rahmet çeşmelerinden şerbetler sundum. Senin izninle birbirimize güldük, birbirimize sarıldık, el ele kucak kucağa sana şükrettik, seni zikrettik günler boyunca. Nice kuşlar nice böceklerle tanıştım böylece… Hepsiyle mutlu beraberliklerim oldu.
Nihayet bir gün… Beni bir mü’min kulun gördü, yanımdan geçiyordu, beni fark etti, durdu, geri döndü, eğildi, yüzüme baktı uzun uzun önce gözleriyle, sonra elleriyle okşadı, kokladı kokladı… “Ne güzel yaratılmış!” dedi sessizce.
İşte o an niçin var olduğumu anladım. Melekler sardı etrafımızı ansızın, imrenerek seyrettiler olup biteni… Görmediği Rabbi’ne görmüş gibi inanan bir insanın yücelişini gördüler.
Ve her şeyi en ince ayrıntısıyla kaydettiler olup biteni… Ve her şeyi en ince ayrıntısıyla kaydettiler… Çekilen resimlerde ben de vardım…
Ey dualara cevap veren Rabbim, ben cansız bir tohumdum… Dualarımı kabul ettin güzel bir çiçek oldum. Senin kudretinle canlandım, Senin sanatınla süslendim, Senin lûtfunla güldüm… Şimdi bir duam daha kaldı mahşere sakladım;
“BENİ GÖREN GÖZLERİ ATEŞTE YAKMA YA RABBİ!”
Amin... Ecmain...