Araba kullanıyorsunuz ! Peki Hayat kurtaran teknikleri biliyormusunuz? Mutlaka okuyun, bir gün lazım olabilir...
Tatilde yollarda gerekebilir.
Hayat kurtaran teknikler
Otomobil kullanırken meydana gelebilecek ciddi olaylara karşı uyulması
gereken basit teknikler hayat kurtarıyor.
Otomobil kullanmanın inceliklerini anlatan uzmanlar, yüksek hızla seyreden
araçlarda ön camın kırılması, lastiğin patlaması ve araçta yangın çıkması
gibi ciddi tehlike yaratan durumlarda sürücünün soğukkanlı davranmasını
öneriyor.
Cam kırılması
Uzmanlar, özellikle süratli hareket eden araçlarda ön camın kırılması
halinde, sürücülerin nasıl hareket etmesi gerektiğiyle ilgili olarak
şunları öneriyor:
"Aynalardan yararlanarak aracınızı yolun sağ tarafına park edin.
Flaşörleri açın ve dikkatlice dışarı çıkın. Aracın cama yakın olan
kalorifer ve havalandırma deliklerine gazete kağıdı veya bez parçası
koyarak, cam parçacıklarının bu kısımlara düşmelerini önleyin. Sonra
krikonun arka kısmı ile camı içeriden dışarı doğru kırın. Cam lastiğini
dikkatlice çıkarıp temizledikten sonra, yeniden kullanılabileceği için
bagaja koyun. Gazete kağıdına birikmiş cam parçalarını bir naylon torba
içine koyun ve en yakın çöp bidonuna atın. Öylece en yakın cam tamircisine
kadar gidin."
Lastik patladığında
Patlayan, arka lastiklerden biriyse, arabanın arkasının sağa veya sola
doğru kaymaya başlayacağını belirten uzmanlar, ön lastiklerden biri
patlamışsa, mümkün olduğu kadar fren yapmamaya çalışılması gerektiğini
bildiriyor. Ön lastiklerden biri patladığı zaman, aracın, lastiğin
patladığı yöne doğru kuvvetlice çekildiğini vurgulayan uzmanlar, bu
durumda direksiyonla, aracın düz bir doğrultuda tutulmaya çalışılması ve
yavaş frenleme ile durmasının sağlanması gerektiğini kaydediyor.
Uzmanlar ayrıca, taşmış dereler, nehirler veya büyük su birikintilerinin
içinden geçerken, aracın hızının kesilmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Mütevazı bir aile otomobilinin, 25-30 santimlik su birikintisinden
geçebilecek yetenekte olduğunu söyleyen uzmanlar, bu noktanın üstüne su
geldiği takdirde, su damlacıklarını kuvvetli bir sprey gibi motorun üstüne
püskürdüğünü, bu su bombardımanının da, bujilerin ve distribütörün
ıslanmasına sebep olarak aracın stop etmesine yol açtığını belirtiyor.
Araçlarda yangın
Araçlardaki yangının önüne geçilmezse, büyük bir facianın meydana
gelebileceği uyarısında bulunan uzmanlar, buharlaşmış benzinin tutuşarak
deponun alev almasına sebep olduğunu bildiriyor. Bir süre sonra da aracın
infilak edebileceğini kaydeden uzmanlar, "Araçta duman tespit edildiği an
araç durdurulmalı. Sonra anahtar üzerinde kontak kapatılmalı. Direksiyonun
kilitlenmemesine dikkat edilmeli. Aksi halde, gerektiği takdirde aracın
itilmesi mümkün olmaz. Bütün yolcular dikkatlice dışarı alınmalı. Motor
kaputu kısmi olarak açılmalı. Böylece alevlerin büyümesi önlenmiş olur.
İmkan varsa akü kutup başı sökülmeli. Yangın söndürücü varsa kullanılmalı,
yoksa, battaniye veya oto kılıfından yararlanılmalı. Bu örtüler, alevlerin
oksijen alıp büyümesini önleyecektir" tavsiyesinde bulunuyor.
Kayma esnasında
Uzmanlar, aracıyla yokuş çıkarken geriye doğru kaymaya başlayan sürücülere
de şu önerilerde bulunuyor:
"Ayağınızı yavaş yavaş gaz pedalından çekin ve zemine tutunma sağlanınca
yavaş yavaş tekrar basın. Kayarken savrulmayı engellemek için
direksiyonunuzu kayma yönüne doğru çevirin, kesinlikle tekerleklerin
kızaklamasına sebep olacak şekilde frene basmayın. Unutmayın, dönmeyen ön
tekerleklere yön verilemez. Eğer kızakladıysanız, hemen fren basıncını
azaltın ve tekerleklerin dönmesini sağlayın ama, sakın ayağınızı frenden
tam olarak çekmeyin (ABS varsa sonuna kadar basmak gereklidir). Gaza
gereğinden fazla basmışsanız ayağınızı gazdan çekin, frene çok bastıysanız
frendeki basıncı azaltın, direksiyonu sert şekilde çevirmişseniz
direksiyonu yumuşatın, ayağınızı debriyajdan sert çekmişseniz tekrar
debriyaja basın."
Trafikte hayatta kalmak için
* Otonuzu kullanırken yaptığınız iş, hayatınızın en önemli işidir.
* Otonuzun mekanik viteslerini kullanmadan önce beyninizi vitese takın.
* Bir probleme girmemek, problemi çözmeye çalışmaktan çok daha kolaydır.
* Trafik canavarlarla dolu bir arena değil, yaşamın büyük bir bölümünün
zorunlu olarak geçirildiği çok riskli bir ortaklıktır. Trafiği paylaşan
ortakların risklerini, ülke gerçeklerini en iyi değerlendiren sürücünün
yaşam şansı çok daha yüksektir.
* Bir motorlu araçta en önemli faktör sürücüdür; otolar kendi kendilerine
hiç bir şey yapmazlar, onlara yanlışı ve doğruyu yaptıran sürücülerdir.
* Bir otoda sürücüden sonra en önemli faktör lastiklerdir. Lastikler yol
ile olan yaşam bağınızdır. En güçlü motor ve en iyi fren sistemi ile
donatılmış yüksek teknoloji ürünü bir otoda bile ancak iyi lastikler ile
güvenli sürüş yapılabilir. Orta büyüklükte bir otonun bir lastiğinin yere
bastığı alan, bir avuç içi büyüklüğündedir.
* Lastiklerle ilgili yapılan yanlışlar yaşamlarla ödenir. Yere sağlam ve
doğru basın. Otolar lastiklerin üzerinde değil, lastiğin içindeki havanın
üzerinde gider. İnik lastik, ayağa bol gelen ayakkabıya benzer, değil
koşmak yürümek bile olanaksızdır. Sıcak havada, yağmurda ve karda lastik
havaları indirilmez. Karlı yol yüzeylerinde geniş lastik değil, dar lastik
daha iyi tutunma sağlar.
* Görün ve görülün. Camlar, aynalar ve ışık donanımını temiz tutun. Kısa
farlarınızı gündüzleri de yakın. Unutmayın en ölümcül kazalar gündüzleri
güneşli günlerde ve düz yol kesimlerinde oluşur.
* Trafik 360 derecedir. Her görmediğiniz santimetre karenin arkasında bir
tehlike gizlenir. Onun için aynalarınızı her 10 saniyede bir kontrol edin.
Şerit değiştirirken başınızı sağ veya sol arkaya çevirip ölü noktayı
kontrol edin.
* Direksiyon tek elle kullanılmaz.Tek elle ayakkabınızın bağcığını
bağlayamayacağınız gibi. Direksiyonu her zaman iki elle ve 09:15
pozisyonunda tutun.
* Yalnızca etkin fren hayat kurtarır. En iyi fren dönerek yavaşlayan
tekerleklerle yapılır. Dönmeyen, kızaklayan ön tekerleklere yön verilemez,
dönen ön tekerleklere yön verilir.
* Otolar kendi kendilerine kaymazlar. Onları kaydıran sürücülerdir.
* Gidilen yol kesimine göre yapılan aşırı hız, amaca uygun olmayan eski
veya inik havalı lastikler, gereğinden fazla gaz, gereğinden fazla fren,
gereğinden fazla direksiyon hareketi ve ani kompresyon (vites
küçültmelerde debriyaj pedalını ani bırakma) sürücü kaynaklı kayma
hareketini başlatan faktörlerdir.
* Emniyet kemerini her zaman, her yerde ve tüm yolcularınıza taktırın.
* Sarı ışıkta hareket etmeyin, kırmızı ışıkta geçen kamyon ilk olarak size
çarpar.
* Hoşgörü ve akılcılığı siz başlatın. Her isteyene yol verin. Birisine yol
vermek en çok 5 saniyenizi alır. Bir günde 50 kez yol verseniz 250 saniye
eder. Bu da 5 dakikanın altında bir zamandır. Hem trafiğe saygı ve hoşgörü
katmış, hem de sinirlenmeden, gülümseyerek araç kullanmış olursunuz.
* Doğru bilgi, tehlikeleri tanımak ve motorlu taşıtı daha iyi kullanmayı
öğrenerek, beceriyi sağduyu ve saygı ile uygulamak, sürücülerin trafikteki
tek yaşam şansıdır.
YANLIŞ BİLİNENLERİN DOĞRULARI
- Usta sürücü, düştüğü problemden kazasız sıyrılmayı bilir!
Yanlış! Çünkü usta sürücü probleme girmeyen sürücüdür. Karşısına
çıkabilecek her türlü tehlikeyi önceden görebilir, ona göre tedbirini
önceden alır. Problemlerle uğraşmaz.
- Otobanda tamam ama, şehir içinde emniyet kemeri takılmayabilir!
Yanlış! Emniyet kemeri hayat kurtaran en önemli güvenlik gerecidir. 50
km/s hızda meydana gelen bir çarpışmada otonun içindekiler emniyet kemeri
takmadıkları takdirde, 4 katlı bir binadan aşağı düşmeyle eşit şok yaşar.
- Arkada oturanlar için emniyet kemeri takmak gereksizdir!
Yanlış! Motorlu araçlar bir yere çarptığında hemen durur, ancak içindeki
yolcular aynı hızla bir yere çarpana kadar ilerlemeye devam eder. Arkada
oturanların da yaşam haklarını kullanmaları ve emniyet kemerlerini
takmaları gerekir. Her ne kadar henüz kanunen zorunlu olmasa da,
yolcuların güvenliği için geliştirilmiş olan arka emniyet kemerleri de
hayat kurtarır. Kazalarda en çok zararı emniyet kemeri bağlı olmayan
yolcular görmektedir.
- Lastik havalarını düşük tutarsak, hem daha iyi tutunur, hem de daha
konforlu olur !
Yanlış! Lastik havalarının, aracın fabrika değerinin altında olmaması
gerekir. Hatta yüke ve yolcu sayısına göre artırılmalıdır. Çünkü hava
basıncı düşük lastiğin tabanı yere yayılarak daha iyi tutunma sağlamaz.
Aksine tabanın ortası yukarı kalkar ve yol ile teması kesilir. Havası
düşük lastiklerin yalnız omuz kısımları yere basar. Lastik hava basıncı
düşükken; kayma hareketleri çok daha düşük hızlarda başlar, fren mesafesi
uzar, direksiyon hareketlerine daha geç cevap alınır. Belki daha konforlu
sürüş yaparsınız ama, konforlu şekilde yoldan çıkabilir, konforlu şekilde
çarpabilirsiniz!
- Sıcak havada, lastiğin ısınmasını dengelemek için lastik havaları
indirilir!
Yanlış! Lastiğin ısınmasının en büyük nedeni havanın sıcak olması değil,
lastik hava basıncının düşük olması nedeniyle lastik yanaklarının daha
fazla esnemesidir.
- Yağmurda inik lastik daha az kayar!
Yanlış! Hava basıncı düşük lastikte su boşaltma kanalları kapandığı için
yağmur suyunu çok daha az boşaltır. Hatta boşaltamaz ve su üzerine çıkma
ve su yastığı üzerinde kayma (aquaplanning) çok daha düşük hızlarda
başlar.
- Direksiyon saate göre 10'u çeyrek geçe tutulur!
Yanlış! Direksiyon saate göre 9'u çeyrek geçe (9.15) tutulur. Bu pozisyon,
acil bir durumda her iki yöne eşit miktarda direksiyonu çevirebileceğiniz
tek pozisyondur.
- En iyi koltuk pozisyonu, sürücünün en rahat ettiği pozisyondur.
Yanlış! Sürücünün doğru koltuk pozisyonu öncelikle otomobile hakim
olabileceği ne çok uzak, ne de çok yakın bir pozisyondur. Koltuk mümkün
olduğunca dik olmalıdır. Direksiyon 9.15 pozisyonundayken kollar dümdüz
olmamalıdır. İdeal dirsek açısı 120 ile 135 derece civarındadır. Evimizde
TV seyrettiğimiz koltuk pozisyonu çok rahat olabilir, ama bu pozisyonda
otomobile ve trafiğe hakim olabilmek çok zordur.
- Motorlu araçlar lastiğin üzerinde gider!
Yanlış! Motorlu araçlar lastiğin içindeki havanın üzerinde gider. Eğer
lastiğin içinde hava yoksa, hiçbir yere gidemezsiniz. Doğru lastik havası,
ayağınızdaki ayakkabı numarası gibidir. Ayağınızı sıkan veya bol gelen bir
ayakkabıyla nasıl yürüyemezseniz, otomobilin yol tutuşu da aynı şekilde
bozulur.
- Ani frenlerde önce frene basıp, durmaya yakın debriyaja basarsak, motor
kompresyonundan faydalanıp daha kısa mesafede dururuz!
Yanlış! En etkin yavaşlama frenle debriyaja aynı anda basılarak yapılır.
Böylece fren sırasında motor devre dışı bırakılarak, motorun aracı ileri
götürme kuvveti yok edilir.
- ABS (Antiblokaj Fren Sistemi) mekanik frene göre çok daha kısa mesafede
durdurur!
Yanlış! ABS fren sistemi olan bir araç tekerleklerin kızaklamasını önler
ve fren sırasında manevra yapılabilmesini sağlar. Ancak, daha kısa
mesafede durdurmaz, daha güvenli şekilde fren yapılmasını sağlar.
- Mekanik freni olan bir otomobilde fren pedalını pompalayarak daha kısa
mesafede durulabilir!
Yanlış! Pompalamak için ayak fren pedalı üzerinden her çekildiğinde,
aracın ileri hareketi devam eder ve durma mesafesi uzar. Doğrusu; panik
frende fren pedalı üzerindeki basıncı azaltarak lastiğin dönmesini
sağlamaktır. Ancak ayak fren pedalından kaldırılmamalı ve fren yapmaya
devam edilmelidir.
- Doğru takip mesafesi hızın yarısıdır!
Yanlış! Bu yöntem kullanışlı olmamakla birlikte, hata payı yüksektir.
İdeal takip mesafesi (kuru havada) 2 saniye arkadan takip etmektir.
Yağışlı havalarda veya yük durumunda bu süre 3-4 saniyeye çıkarılmalıdır.
- Dörtlü ikaz (flaşör) tünele girince yakılır!
Yanlış! Dörtlü ikaz sadece trafiğe tehlike yarattığınız durumlarda
yakılır. Yani olası bir kaza veya arıza halinde. Tünelde kısa farların
açık olması yeterlidir.
- Gündüz kısa farları yakmak trafiktekilerin gözünü alır!
Yanlış! Gündüz kısa far yakmak, daha erken farkedilmenizi ve size tehlike
yaratacak olan kişilere kendinizi daha erken göstermenizi sağlar. Gece
yakılan kısa farlar gözümüzü daha çok alır. Sadece kapalı ve yağışlı
havalarda değil, güneşli havalarda ve hızlı yol kesimlerinde de kısa
farların açılması kendi sürüş güvenliğiniz için önemlidir.
- Çocukları uyarmak için korna çalınır!
Yanlış! Çocukları uyarmak için korna çalınmaz! Korna onların paniğe
kapılıp beklenmedik bir reaksiyon vermelerine yol açar. En iyisi iyice
yavaşlamak ve gerekirse durmaktır.
- Yoğun siste en iyi gitme yöntemi dörtlü ikazları yakmaktır!
Yanlış! Yoğun siste en iyi gitme yöntemi hiç gitmemektir. Çünkü siste daha
iyi gören sürücü yoktur, daha çok risk alan sürücü vardır. Görüş mesafesi
yeterliyse siste sarı camlı gözlükler kullanmak, sis lambalarını ve kısa
farları yakmak, silecekleri çalıştırmak, yerin kayganlaştığını dikkate
almak, takip mesafesini artırmak ve sollama yapmamak daha güvenli yol
almanıza yardımcı olur.
Unutmayın!
Hayatınız boyunca ölümlü bir trafik kazası geçirme olasılığınız % 33' tür.
Rus ruletinde bile bu oran %17'dir. Lütfen, trafikte araç kullanmanın bir
yaşam işi olduğunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın.