mesele öyle yerlere gelmiş ki, önemli olan büstün konmasının ya da konmamasının altında yatan gerçeklerin ne olduğu konusudur.
konmasını anlıyoruz da kaldırılmasının altındaki gerçekler ne onu bilmiyorum.....
peki zararlı yönleri nelerdir Sayın KUZAN? zararlı yönlerini anlatın ki biz de ona göre karar verelim büstü koyup koymamaya.....
Konunun amacına dikkat çekmeniz çok yerinde olmuş. Konunun sınırları içinde tartışılabilmesi için konuyu bir soruyla özetlemek istiyorum.
Atatürk büstlerinin okullarda bulunmasının ZORUNLU olmasının GEREKÇESİ ve FAYDASI nedir?Atatürk büstlerinin konmasının sebebini anladığınıza göre ZORUNLU tutulmasının GEREKÇESİNİ ve FAYDASINIDA bize açıklayabilirsiniz sanıyorum.
Açıkça itiraf etmeliyim ki, Atatürk büstlerinin konmasının sebebini, konmasının ZORUNLU tutulmasının GEREKÇESİNİ ve FAYDASINI anlayabilmiş değilim.
ZORUNLULUĞUN kaldırılmasının sebeplerinden emin olamam ama kendimce bazı tahminlerde bulunabilirim.
1) Bana göre, bir şeyin ZARARLI olması için FAYDALI OLMAMASI yeterlidir.
2) Birinci maddedeki açıklamayı
yeterli görmeyecekler için şöyle bir açıklama yapmak istiyorum :
1940'lı yıllarda Necip Fazıl Kısakürek'in önderliğinde çıkmaya başlayan Büyük Doğu isimli bir dergi vardır.
O dönemin gençleri bu dergide yazılan yazılardan çok etkilenirler Türkiye'nin başrolde olduğu bir Büyük Doğu hayal ederlerdi.
Derginin özelliklerinden biri de yayınlandığı dönemlerin iktidarına muhalefet etmekti.
Dergide yayınlanan yazılardan etkilenen lise öğrencisi bir genç, Büyük Doğu hayalinin önünde bir engel olarak gördüğü, bir gazetenin başyazarı olan Ahmet Emin Yalman'a suikast düzenler.
Suikastten kısa bir süre sonra teslim olur ve 20 yıl hapis cezası alır. (10 yıl sonra bir aftan yararlanarak cezaevinden çıkar.)
Kaderin cilvesine bakın ki hapis yattığı 10 yılın 1,5 yılında düşüncelerinden etkilendiği Necip Fazıl Kısakürek ile aynı koğuşta bulunur.
Cezaevinden çıktıktan sonra, Şu Bizimkiler ismiyle hatıralarını yayınlar. Hatıralarında Necip Fazıl Kısakürek ile ilgili bölümlerde bulunmaktadır.
Hatırlarda yer alan Necip Fazıl bir düşünce adamı değil, insan olan bir Necip Fazıl'dır.
Her insan gibi, o da cezaevi hayatından şikayetçidir, cezaevinde bulunan herkes gibi geleceğinden endişelidir.
Fikirlerinden etkilenip, suikast düzenlediği Necip Fazıl yoktur artık.3) Bilindiği gibi bir dönem Atatürk ile evli kalan Latife hanımın yayınlanması
engellenen hatıraları vardır.
Hatıraların yayınlanmama gerekçelerinden biride lider olan Atatürk'ün değil,
insan olan Atatürk ile ilgili bilgilerin bulunuyor olmasıdır.
Örneğin, hatıralar içerisinde şöyle bir bilginin olduğu söylenmektedir.
- Atatürk, ayakkabılarını Çankaya Köşkü'nün kaliteli perdeleriyle silmektedir.
Eşiniz özenle seçip aldığınız perdelerle ayakkabılarını silse siz ne yaparsınız?
Eşinizi parçalara ayırmayacak olsanız bile en azından eşinize
saygınız kalmaz değil mi?Bazı hanımları çileden çıkaracak bu davranış, bazı erkekler için bir karizma göstergesidir.
(Bir flimde perdelere ayakkabılarını silen bir aktör görsek ona imreniriz.
Ayakkabılarını perdeye silmeye cesaret edebilecek bir Türk erkeği bulamazsınız
)
Bunu ancak, kendisini lider hissedebilen biri yapabilir.
Eğer Atatürk'ün liderlik özelliklerini ön plana çıkarmayıp, büst, resim gibi insan olma özelliklerini ön plana çıkarırsanız insanların Atatürk'e olan saygıları azalır.
Atatürk'e saygının azalması ise Türk toplumunun birliğine zarar verir.Umarım büstlerin ZARARLI olduğu hususunda sizi ikna edebilmişimdir.