Bam Teli

YAŞAMAK
Başkasının acısı sebep olmaz mı canının yanmasına?
Hüzünlenmek için senin mi olmalı açılan yara?
Sana ait olmayan bir mutluluğun kokusunu çektin mi derin bir nefes gibi?
 O küçücük kanatlarıyla, göğün birbirine dolanmış renklerine doğru havalanmaya çalışan kuşun heyecanını duyamaz mısın içinde?
Çalıların arasında kaybolmuş bir kelebeğin korkmuş olabilme ihtimali düştü mü aklına?
Hiç fısıldadın mı yoldaki ağacın gövdesine ‘’mutlu musun’’ diye?
Yalnızlıktan solmuş olabilir mi saksıdaki çiçek?
Suyun sana gülümsediğini fark ettin mi?
Denizin tüm sırlarını saklayacak kadar sadık olduğunu biliyor musun? Heybetli dağların da kırılgan olduğunu görmüyor musun?
Gözyaşların hiç tanımadığın hayatlar için doldu mu avuçlarına?
İnsan olmak neydi, öğrenebildin mi?
Veremediğin canı yaşatmayı denedin mi?
Ne yaptın hesapsız, karşılıksız?
 Çıkarsız sevebildin mi?
 Sahi, yaşamak böyle bir şey miydi?

''Yaptığı iyiliklerden sadece duâ uman insan güzel insandır!''

"Ama" kadar katil bir kelime yoktur. Kendisinden önce gelen her cümleyi öldürür. "Seni seviyorum ama..." bak işte cinayet!

Yalnız imkansızlığı mı anlatır bir bulut. Yağmaya hazır bekliyorsa gökyüzünde

Sen ki, deniz görmemiş bir deniz kızısın
Aklımın almadığı bir yerde, öylesin
Şimdi gece, iki kişilik bu yalnızlık
Bize artık yeter de artar bile...

Ahmet Erhan

Kalbim;
Beyanımdır.."

Murathan Mungan

...

En güzel hitap, Rabbimize hitaptır,
En güzel yakarmak, Rabbimize yakarmaktır,
En güzel dert döküp, hal arz etmek Rabbimizedir,
En güzel rabıta Rabbimizi düşünmektir,
En güzel dostluk Rabbimizin dostluğunu duayla hissetmektir.
En güzel karşılık, Rabbimizin yakarışımıza karşılığıdır.
En korkunç yalnızlık, Rabbimize duayı terk etmektir.

Günaydın aşkı bulamayanlar
Günaydın aşkı sanal alemde arayanlara
Günaydın mutluluk oyunu oynayan mutsuzlara
Günaydın sımsıkı sarılmanın keyfini hiç bilmeyenlere
Günaydın aşkla gelen beden titremesini hiç hissetmeyenlere
Günaydın kısa süreli sahte sevgilerle kahvaltı yapanlara
Günaydın hayat koşusunun bitişini farkedemeyenlere

"seviyorum" kelimesi narin bi kelimedir... kırılabilir, efsaneler yaratabilir, yaşamak nazlı bi kelimedir, çabuk incinir, küs tutar, kin besler... hayat ince bi kelimedir, kıldan ince, kılıçtan keskin...

(alıntı)

ölüm doğumun zıddıdır,  hayatın değil...
hayatın zıddı yoktur...o tektir...biriciktir...
''gerçekten'' sev ve ''gerçekten'' yaşa...
hepsi bu kadar...

"seviyorum" kelimesi narin bi kelimedir... kırılabilir, efsaneler yaratabilir, yaşamak nazlı bi kelimedir, çabuk incinir, küs tutar, kin besler... hayat ince bi kelimedir, kıldan ince, kılıçtan keskin...

(alıntı)

ölüm doğumun zıddıdır,  hayatın değil...
hayatın zıddı yoktur...o tektir...biriciktir...
''gerçekten'' sev ve ''gerçekten'' yaşa...
hepsi bu kadar...

+++

Her acı, her sızı geç de olsa bir gün geçer elbet.
Kalan hayat, birilerinin dediği gibi devam eder:
‘‘Sen sağ, ben selamet.’’

Dervişe Sormuşlar : En Zor Olan Nedir ?
Sözdür' Demiş...
 Anlatması da Zor, Anlaması da...

Yaptığın en kolay eylemdi "gitmek", sıra en zorunda geldi "unutmak"

Hala ilk günkü gibi aşığım diyen biri çıkar mı sizce
Çok zor aşkın miktarını avuçlarımızın arasında tutmak
Her zorlukta aralanıyor avuçlarımız
Her dünyalık koşuşturmaca akıp gidiyor aşk kelimesi harf harf damla damla
Sonra bakıyoruz avuçlarımızda bitmeyecek sandığımız aşka
İşte o an radyodan Fatih Erkoç çalmaya başlıyor yavaş yavaş
'Ellerim bomboş yüreğimde bir sızı " diye diye
Yeni aşk arıyoruz avuçlarımızı doldurmak için