fark eder mi ki kim kime aşık? kim kime dolaşık? bu karmakarışık sarmaşık... kökü bende, dalları sende, suyu bende, yaprakları sende... istersen kesersin bıçak gibi bir sözünle... sana tam anlamıyla kendini bırakan, tamamlanmış olduğun anlar, hiçbir zaman birbirimize sarıldığımız o gizli buluşma kadar heyecan vermeyecek. sen bendeki eksiğine, ben sendeki noksanıma bu kadar muhtaçken ve bu bizi aç, bu bizi arzulu, bu bizi coşkulu kılarken sen sonsuz bir tokluğa mahkum edersen bizi; yeniden aç olmayı özleyeceğiz. oysa aşk yoklukla, kayıpla, eksikle, ölümle besleniyor... aşk "yukarı"ya uzanmak için derinlere gömülü... aşkın nesnesi hayal, malzemesi kalp... aşk, arıyor göründüğü şeyin değil "öte" sinin peşinde... aşk deli... aşk akılötesi... aşk coşkulu, aşk tehlikeli... aşk hem mutlu, hem mutsuz... aşk acıya teşne... aşk hesapsız, aşk tedbirsiz...
(karmakarışık sarmaşık-alıntı)