az önce balkonda kahvemi içerken uzaktan bir ayçiçeği tarlası ilişti gözüme...nasıl da açmış ayçiçekleri...sarı...sapsarı.
..güneşe bunca aşık ve güneşe bunca benzeyen bir çiçeğe neden ''ayçiçeği'' demişler ki?..şaka gibi...
çok severim ayçiçeği tarlalarını...yer değiştirirken içinden geçmekte olduğum mekanın/yolun iki yanında uzanan sapsarı ve uçsuz bucaksız bir ayçiçeği tarlası imgesi, içinde bulunduğum sistemin altından akan zamanın aklıma düşüverdiği (s)imgesel bir not sanki... keskin yaz güneşinin altında, tam da bu ayda;temmuzda...rengini güneşin ta kendisinden almış bir grup çiçeğin hafif esinti ile deli sarı dalgalanarak, karşıma inanılmaz bir estetikte ve toplu halde çıkıvermesi kelimenin tam anlamıyla mutlu eder beni...
ve bizim buralarda ayçiçeği değildir onlar;günebakan ya da gündündü'dür...