Bazı yangınlar vardır yakmaz, “keser”, hem de “ağzı körelmiş bir bıçak gibi” çöreklenir boynundan gerdanına “bir ileri bir geri”, yutkunamazsın. Bazıları vardır yakmaz, “deler”, deler de içinde kalır “serseri bir kurşun” gibi, nefes alamazsın. Bazıları vardır yakmaz, “boğar” “karabasanlar” gibi uykularında, gecelerin zindan karası, sabahların açmaz olur. Bazıları vardır yakmaz, “sokar” “akrep” gibi, zehir olur damarlarında dolaşır kan yerine, gözlerin kör, kulakların duymaz, dilin söylemez olur. Bazıları vardır yakmaz, “balyoz” olur “ezer ruhunu”, un ufak eder, salar rüzgârlara, sonbahar yaprakları gibi kaybolur gidersin, bilinmeyene. Bazıları vardır yakmaz, ama dersinki yaksa da bitse bu azap. An gelir yarana bir kürek “kor” daha atarsın “merhem” olsun diye. An gelir söndürmek için su yerine “benzin” içersin “çivi çiviyi söker” misali.
Hayat bir yangın değil midir
