Ustat,pencereyi açmak, manzarayı içeriye almaz. manzara güzelleşir ,kuşları görür, belki birkac çiçek koyarsın pencere önüne..ne bileyim.
geçmişi yok saymak mümkün değil elbette...gerek de yok buna...çünkü bugünkü hâlimizi geçmişimize borçluyuz en çok...ama ah'larla/ vah'larla/ keşkelerle/ pişmanlıklarla yaşamanın da bir faydası yok...unutmadan/ unutmaya çalışmadan " kabul etmek" en güzeli...çünkü evet, geçmişimizi değiştirme şansımız yok...
aynen dediğiniz gibi, pencereler açmakla başlayabiliriz an'ın farkında olmaya...o uçan kuşu/ o çiçeği/ o güzel manzarayı umuda maya edebiliriz hiç değilse...
ama ya hiç açmazsak pencereyi?..
" hayat kısa, kuşlar uçuyor..." üstad...