Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte… İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.
................
Işıklı vitrinlere bakmadan geçmek çarşılardan. Çiçekçilerden uzaga düşmesi insanın yolunun. Evlerle sokaklar arasında bir ayrım kalmaması...Ayrılık o küçük ölüm,usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan.
Şükrü Erbaş
(İnsanın Acısını İnsan Alır)