Bam Teli

Kim bilir,
dallarında güneş sarkan bir orman
gözlerinin deryasında
sürpriz mutluluklara çiçek açacak.

böyle günlerde hayat,
hem acıya, hem umuda benzer..
Arkadaş Z. Özger'

*Saati belli olmayan, bileti kesilmiş bir yolcuyuz bu hayatta..*

    "Mum dibine ışık vermez."
   Ama biterken son anda dibini de aydınlatır.

On yıllardır 1 Mayıs'ları süsler yüzü . . .

Çiçekler bir sonraki baharı bekler
Aynı ellerin onları okşayacağından eminler.
Ama insanların yürekleri artık eskisi gibi olmayacak,
Ve bilin ki her şey değişecek,
Ah, zavallı âşıklar.

İhara Saikaku

*Aşırı hız yapan hayaller, gerçeklere çarparak durur..."

 Her yeni gün aslında hayat yeniden başlar. Güne başlarken üç iş çok önemli olsa gerek:
   İlk iş geçmişi silmek. Sonra anın tadını çıkarmak. Son iş ise umudu muhafaza etmek.

  "Saygıda mecbur sevgide özgür." derler. Doğrudur. Fakat arsız, hırsız, yüzsüz ve yalancıya da saygı ödül olmaz mı?

Senin sessizliğinden alırım sözlerimi
Sûretin harflerimin kıvrımlarında durur...

Bir Gün
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin, acil
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum
Bir sabah gün doğarken aç perdelerini, bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum
Gecelerden bir gece uyanırsan apansız
Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir kara gül biterse
Bil ki SENİ SEVİYORUM
                        Ümit Yaşar Oğuzcan

Kara bir zeytin çekirdeği kalbimiz
İlkbaharda çatlarız..

    Niyetlerdeki ani değişiklikler pek çok hayatı etkiler. Keşke bütün değişiklikler negatiften pozitife doğru olsaydı.

Unuttuk zihnimizdeki çeperleri aşmayı.
Ne Kaf Dağı'nı hayal edebiliyoruz,
ne uçan atları,
ne de küllerinden doğan Anka Kuşları'nı.
Bir öğrenilmişlik işte !

 Etrafında onu 'her gün' gören insanlar var. Sahi,ne şanslılar . . .