Basınımızda Öğretmen

Çevrimdışı narses

  • B Grubu
  • 2.113
  • 3.091
  • 2.113
  • 3.091
# 21 Nis 2010 16:44:26
Siirt’te tecavüz depremi
Siirt’te küçük yaştaki kızlara tecavüz edildiği iddiasıyla ilgili olarak 15 kişi tutuklanırken, iki kamu görevlisi açığa alındı. Olaya karışanların sayısının 100’ü bulabileceği belirtiliyor.

SİİRT - İlköğretim öğrencisi 14 yaşındaki H.T, geçen yıl okulu bırakan 16 yaşındaki ablası S.T. ile birlikte kendilerine tecavüz eden onlarca erkeği şikayet etti. Kız kardeşlerin maruz kaldığı bu durum, iki yıldır devam ediyordu.

Sonunda olay 10 Nisan’da yargıya taşındı. 100 erkek sorgulandı, 16’sı tutuklandı, 25’i gözaltında. Yaşları 14-70 arasında değişen 100 erkeğin arasında okulun müdür yardımcısı, kızların sınıf arkadaşları, Siirt’in tanınmış ailelerine mensup esnaf, hacı dedeler, bir asker, bir polis var.

Aradan 10 gün geçti, şehirden tek satır bir haber dahi sızmadı. Hürriyet gazetesinden Gülden Aydın’ın haberine göre savcılık ve emniyet, “gizli soruşturma” gerekçesiyle tek kelime bilgi vermiyordu. Mütecavizlerin isimlerini öğrenmek için konuşulan şehrin sakinleri, hatta parti il başkanları, bildiklerini anlattıktan sonra “Beni görmedin, hiç konuşmadık” diyor.

İnsanlar bu haberin duyulup Siirt’in adı kötüye çıkmaması için tam bir ağız birliği içindeler. Siirtli erkekler müthiş bir dayanışma, birlik ve beraberlik halinde.

REHBER ÖĞRETMENE ANLATINCA ORTAYA ÇIKTI
Her şey, H.T. ile 4 arkadaşının rehberlik öğretmeniyle konuşmasıyla başladı. Kızların anlattığına göre, okulun müdür yardımcısı Fahrettin Kuzu, kendilerine tacizde bulunuyor, cinsel ilişkiye zorluyordu. Rehber öğretmen, hemen diğer müdür yardımcısıyla konuştu ve olay polise yansıdı.

Durumu haber alan Fahrettin Kuzu, kayıplara karıştı. Emniyet ve Savcılık araştırmayı derinleştirdikçe aslında iki yıldır süregelen bir suçun mağdurları H.T. ile ablası S.T.’nin trajedisi ortaya çıkmaya başladı.

KARDEŞLERİ KAYBOLDU VE BULUNAMADI
İki kardeş, çok yoksul bir ailenin çocukları. Babaları Mithat T., çarşıda hamal. En küçüğü sekiz aylık yedi kardeşler. En büyük kardeşleri Yunus, on yıl önce kaybolduğunda 12 yaşındaydı. Bir daha bulunamadı. Kızları şikayetçi olup da olay adli makamlara yansıyınca babaları avukat tutamadı. Siirt Barosu da Avukat Deniz Doğan’ı atadı.

Abla S., 5’inci sınıftayken tecavüze uğradı. Korkudan sesini çıkaramadı. Esnaf arasında kulaktan kulağa yayılan durumuyla birlikte tacizci ve tecavüzcü sayısı arttı. Hiçbir talebe “hayır” diyecek gücü olmadı. 3 ile 5 TL arasında değişen para, çikolata, şeker ya da çubuk kraker karşılığında erkeklerle birlikte oldu. Kiminin bakkalı, kiminin dükkanının arka tarafına götürüldü. Geçen yıl okulu bırakmak zorunda kaldı.

Esnaf, H. büyüdükçe ona da ablasına baktığı gibi bakmaya, aynı taleplerde bulunmaya başladı. Okulun müdür yardımcısı Fahrettin Kuzu da geri kalmadı. H.’yi, sıkıştırmaya, tehdit etmeye başladı. H., Kuzu’nun tacizlerinden bıkınca çareyi rehberlik öğretmeniyle konuşmakta buldu ve Siirt’te bilinip de görmezden gelinen gerçekler açığa çıktı.

GÖZALTI SAYISI 100'Ü BULABİLİR
Polis ve Savcılık soruşturmayı derinleştirdikçe, mağdur kızların sayısı 7’ye çıktı. Kızlardan 2’si, H. ve S. gibi kızkardeş ve 4’ü aynı okulda okuyor, 2’si de yine aynı okuldan mezun. Çocuk Esirgeme Kurumu yurduna yerleştirilen iki kız, Savcılık’ta önce üç isim verdi.

Ancak yurttaki psikologlar yardımıyla kendilerini güvende hissettiklerinde, listeye 25 isim daha eklendi. Diğer kızların ifadeleriyle taciz ve tecavüz iddiasıyla sorgulananların sayısı 100’e çıktı.

Kız çocuklarının ifadeleri doğrultusunda aynı sınıftan yaşları 14 ile 16 arasında değişen 7 erkek öğrenci de gözaltına alındı. Yaşları küçük olduğu gerekçesiyle serbest bırakılan bu 7 erkek öğrenci hakkında savcının itirazı üzerine yeniden tutuklama kararı çıktı.

Mahkemenin gizlilik kararı aldığı bu olayla ilgili Siirtli hukukçuların verdiği bilgiye göre, kızların şikayetçi olduğu kişiler arasında rütbe ve isimlerini bilmedikleri bir polis ile bir asker de bulunuyor. Ancak genel kanı, kızların korkudan bu iki zanlının ismini söyleyemediği yönünde.

Kızların okulunda, tüm çocuklar olayı biliyor. Kızların yüzüne bakan öğrenciler, bir yandan sırıtıyor diğer yandan kızları kastederek “Ellere var, bize yok mu” şarkısını söylüyorlar.

Siirt Barosu, mağdur kız çocukları için Avukat Deniz Doğan’ı atadı. Doğan, iki kız kardeşle birlikte, aynı okulda okuyan ve cinsel istismara uğrayan diğer iki kızın da avukatı.

MÜDÜR YARDIMCISI FİRARDA
Mağdur H. ve S.’nin amcası Mehmet T., “Müdür yardımcısı Fahrettin Kuzu, yeğenime sarkıntılık etti. Üç kız öğrenciyi daha mağdur etti. Gözaltını duyunca firar etti” diyor.

KIZLAR KORUMA ALTINDA
Haberler üzerine Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın Siirt İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne talimat verdi. Bu doğrultuda, mağdur kız öğrenci ve ablasının koruma altına alınarak, sosyal ve psikolojik destek verilmeye başlandı.

Mağdurların güvenlik amacıyla başka bir kente gönderildiği de bildirildi.

İKİ KAMU GÖREVLİSİ AÇIĞA ALINDI
Siirt Valisi Necati Şentürk, ''cinsel istismar'' olayıyla ilgili olarak 2 kamu görevlisinin açığa alındığını açıkladı.

Vali Şentürk, düzenlediği basın toplantısında, iddiaların ''nitelikli cinsel istismar olduğunu ve soruşturmanın gizli yürütüldüğünü'' kaydetti.

Necati Şentürk, şunları söyledi;

''Valilik olarak yapılması gereken her şey yapılmıştır. Şüphelilerin ortaya çıkarılmasında bilgi ve belgelerin toplanması esnasında, çocukların yaşlarının küçük olması ve ilerideki psikolojik durumları göz önünde bulundurularak emniyet teşkilatı psikologla birlikte çalışma yürüttü. İki kamu görevlisi açığa alındı. Bunlar hakkında muhakkik görevlendirilmiştir. Ayrıca bağlı oldukları Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünden de müfettiş istenmiştir. Olayda adli açıdan gizlilik kararı alınmıştır.

Biz teşkilat olarak psikologlardan yardım aldık. Aynı zamanda sosyal hizmetleri il müdürlüğü ile çalıştık. Öğrencilerimizden ya da mağdur kızlarımızdan iki tanesi il dışında ve bir sosyal hizmetler il müdürlüğüne ait kuruluşta himaye altında, yani koruma altına alınmıştır. Yaklaşık 25 kişi gözaltına alınmış. Bunlardan 15'i tutuklanmıştır. Bunların arasında polis ve asker yoktur.''

Çevrimdışı aysekarakus

  • Uzman Üye
  • *****
  • 926
  • 1.198
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 926
  • 1.198
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2010 18:18:05
hemen hemen hergün bi öğretmen vakası yer alıyor basında sayelerinde çocuklar bizi görünce öcü görmüş gibi korkacaklar...

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.872
  • 147.655
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.872
  • 147.655
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2010 20:21:17
Siirteki olay ya da diğerleri bunları çoğaltmak mümkün tasvipte etmiyorum.Ancak bu olayların ana haber bültenlerinde ve yüksek trajlı gazetelerde günlerce boy göstermesi öğretmenin toplumdaki imajını zedeliyor.Suç varsa cezasıda vardır.Bağımsız yargı zaten gereğini yapar.Bunu flaş haber diye günlerce 70 milyonun önüne sermeye gerek yok.Zaten öğretmenlik günden güne içinden çıkılmaz zor bir meslek haline geliyor o da yetmez gibi birde bu tür haberler bu camiayı derinden yaralıyor.Şimdi bu haberleri dinleyen ,okuyan öğretmen,veli ve öğrencilerin psikolojisini düşünün.Olacak iş değil.Medyamızın bu tür haberleri sunuşunu bir daha gözden geçirmesini bekliyorum.Aksi takdirde bu haberler cahil insanlara ve öğrencilere kötü örnek olabilir ,en kötüsü de böyle vakalar artabilir.O zamanda "kaş yapayım derken göz çıkarmış oluruz" galiba.

Çevrimdışı fguclu

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.386
  • 1.409
  • 1.386
  • 1.409
# 21 Nis 2010 20:28:42
medyanın flaş flaş flaş malzemesi öğretmenler artık.Sanki başka meslektekiler bir şey yapmıyor.Millet zam,atama,dayak,cinayet haberlerinden bize diş biliyor artık.
1.sınıftaki öğrencim dünkü olayı tvden görmüş.Ben olsam Onu mahkemeye veririm,dedi.Ayağımı denk alsam iyi olacak  ???

Çevrimdışı Agıri

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.071
  • 824
  • 1.071
  • 824
# 21 Nis 2010 20:34:47
     öncelik ahlak...                    
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
hemen hemen hergün bi öğretmen vakası yer alıyor basında sayelerinde çocuklar bizi görünce öcü görmüş gibi korkacaklar...
     yoksa toplumda öcü olursunuz...hiçte iyi bir durum değil..

Çevrimdışı Agıri

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.071
  • 824
  • 1.071
  • 824
# 21 Nis 2010 20:46:19
   çocuk aklı kirlenmemiştir fguclu öğrt...

  çocuktan al haberi bu olsa gerek....

   ve çocuk dilindede azarlanmak varmış  meğer....

Çevrimdışı ibrahimkaya

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 175
  • 293
  • 175
  • 293
# 21 Nis 2010 20:48:54
 
ÖĞRETMENLER DUYGULARINI ŞİİRLE ANLATTI

Bozüyük Cihangazi İlköğretim Okulunda görevli olan  öğretmenler,  Cihangazi Beldesine bağlı  Yeniüreğir köyünde şiir dinletisi düzenledi. Veli bize gelemiyorsa biz onların ayağına gideriz ve duygularımızı düşüncelerimizi şiirlerle anlatırız düşüncesiyle başlatılan şiir programları köylüler tarafından büyük beğeniyle karşılanıyor.

İlk programlarını Osmaniye köyünde gerçekleştiren ve Yeniüreğir köyünde ikincisi düzenlenen programda,  Okul Müdürü İbrahim Kaya, İngilizce Öğretmeni Aysun Erdoğan ve okulun başarılı öğrencilerinden olan Mevlüde Duman, köy çocuklarının   yaşadıkları zorluklar ile ilgili okudukları şiirler,  izleyenler tarafından  göz yaşlarına boğulmasına neden oldu. Program sonrasında duygularını ifade eden Okul Müdürü İbrahim Kaya şunları söyledi; Yoksulluğu Şiirle Aşmak Başlık çok garip geldi size değil mi?  Evet hiç te yanlış duymadınız, bizler yüreğinde şiir sevdası olan , eğitmeye çalıştığımız bu gözleri çakmak çakmak, ilgiye, en çok ta  bilgiye aç çocuklar için kupkuru bir öğretmen olmaktan öte birer anne, birer baba, an gelir başlı başına yaşamın şairi, ozan olur sazımızı çalar ve an gelir sosyolog oluruz biz.  Bir öğrencimiz vardır, adı Mevlüde.Öğrenci de ne öğrenci Mevlüde Hani o bir eli yağda,diğer eli balda olan, daha istemeden cebine harçlık konulan türden değildir o Hangi yazıyla,hangi şiirle anlatabilirim ki şimdi kendisini..O yoksul dağ köyünde tüm zorluk ve imkansızlıklara rağmen hayallerini,daha güzel yarınlara olan umutlularını gerçekleştirmek için neler yapmıyor ki .Köyde ev işlerinden vakit bulur bulmaz yıkık dökük odaya sessiz sedasız çekilir,çatlak masa başına oturur ,tüm ödevlerini büyük bir titizlikle yapar,okulda  işlenen konuları tekrar eder,proje performans görevleri için materyal hazırlar,derken babasının yorgun,argın  bir edayla uzaklardan gelen sesiyle irkilir, hızla aşağıya iner, köyün içinden geçen derenin dingin su sesine karışan koyunların,kuzuların meleşir seslerine  doğru yol alır..Sonra babasının korkunç gürlemelerle insanı hazırlıksız yakalayan bahar yağmurlarıyla tepeden tırnağa ıslandığını görünce yüreği burkulur,yanaklarına konan ıslaklığı elinin tersiyle siler,hayvanları içeri alır,kurda kuşa yem olmasın diye kapıyı evin tek rızkı olan bu koyunların üstüne sıkı sıkıya kilitler tekrar o taştan,topraktan yapılan eve, babasıyla birlikte ağır adımlarla çıkar.Nice sonra yoksul ama bereketi dolup taşan köy sofrasını ortalık yere herkese açık halde kurar,daha sonra yine büyük bir sabırla toplar ,bulaşıkları yıkar,yer yataklarını birer birer yere serip tüm kardeşleri yan yana dizer ,bitkin bir  bedenle yer yatağına yüreğinde müthiş hayallerle daha güzel bir güne uyanma umuduyla gözlerini yaşama yumar. ve Mevlüde tüm bu hengame içinde  en iyi şartlara sahip öğrencilerin olduğu sınıfta 418 puan alıp SBS 6.sınıf birincisi olur.Günler ,haftalar geçer,7.ve 8.sınıf derken hayallerini gerçekleştirmek için beklediği güne 2 ay kala evdeki koşullar iyice  ağırlaşmaya başlar bu sefer kendisi babasının yerine hayvanları otlatmaya götürür. Oysa okulda aynı Mevlüde deki azme benzer bir azimle hafta içi hafta sonu demeden çalışmalarına hız verir,kurslar, denemeler,  seminerlerle tüm öğrencilerimizin en şekilde sınavlara hazırlanmaların sağlamaya çalışır..Oysa Mevlüde zaten türlü imkansızlıklarla boğuşmakta bir de şu hayvan otlatma işi çıkınca bu durum hayallerini gerçekleştirmeyi iyice zorlaştırmaktadır. İşte tam bu noktada bizler için gerçek öğretmenlik başlamaktadır.Ne yani, bu güzel hayaller Mevlüde'ye çok mu? der gibi bu duruma kayıtsız mı kalacaktık. Aldık işte sazımızı, yüreğimizde şiirlerimizi Mevlüde'nin köyüne vardık.Köy kahvesinde yerimiz çoktan ayrılmış ve dört gözle beklendiğimizi bilmek yüreğimize türlü çiçekler açtırıyor..Hiç vakit kaybetmeden kuruyoruz küçük köy kahvesindeki tüm teşkilatımızı şiirle anlatmaya çalışıyoruz Mevlüde ve nicesinin köy işleri yüzünde nasıl da umutları yitik olduklarını Ya da her türlü yoksulluğa,imkansızlığa rağmen nasıl da anne babalarının fedakarlık yapıp onlara daha yaşanılası bir dünya vaat ettikleri Şiirler tam da bu noktada yürek telini titretiyor velilerimizin.Türküler kulaklarda bin yıllık bilindik bir tını hiç bitmeyecek gibi..O sözler,o mısralar ,bir çocuğun hayalini gerçekleştirmenin tadına doyum olmayan keyfinin mısralarla müzik eşliğinde öğretmenlerimizin dillerinde adeta can bulma halleri.

Köylümüz gecenin zifiri kanlığında gözleri ışık saçıyor,bu gözler adeta büyüleniyor köy kahvesinde İlk defa böylesi bir olayla karşılaşmanın şaşkınlığı şöyle dursun yorgun bedenlerini şiirlerin ,türkülerin  kollarına bırakıyorlar hem de umursuzca.. Şiirle Umut olmayı öğreniyor kendi öz yavrusuna, ona dayanak olmayı kavrıyor bir telin tınısıyla Hele de Mevlüde'nin, İbrahim Öğretmeninin Köylü Kızlar şiirini okurken sahi neydi o öyle akan slayda dikilmiş onca masum gözler.. Yürekleriyle onaylıyorlardı sanki sıralanan tüm cümleleri Mevlüde   ben hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum,bunun için okumalı,daha güzel bir geleceğe taşımalıyım sizi  der gibi okuduğu şiir tüm izleyenlerden nasıl da akış almıştı öyle.. İşte Mevlüde'ye destek olmak için Yeniüreğil köyünde gerçekleştirmiş olduğumuz şiir dinletisiyle Mevlüde ve onun durumunda olan öğrencilerimizin velilerine hiçbir şey demeye gerek kalmadan şiirle ,müzikle diyeceklerimizi en etkili şekilde dile getirip yüreğe hitap etmenin müthiş zenginliği ve kazanımlarıyla gecenin geç saatlerinde köyden bin bir mutlulukla ayrılıyoruz.  


  




memur.biz

Çevrimdışı yakar310

  • Uzman Üye
  • *****
  • 295
  • 551
  • 295
  • 551
# 21 Nis 2010 22:20:43
Böyle bir olayı insan olduğunu bilen  hiç kimse tasvip edemez.Böyle adamlara lanetler olsun.Öte yandan adli bir süreç başlamış.Eninde sonunda bu suçun cezası verilir.Bu olayın gündemde tutulması sadece öğretmenlere ve öğretmenliğe zarar verir.

Çevrimdışı ALoNe

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.032
  • 511
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.032
  • 511
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2010 22:27:00
Öğretmenlik mesleğinin itibarı bu tür olaylarla zedeleniyor gün geçtikçe.

Çevrimdışı helles17

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.570
  • 1.404
  • 2.570
  • 1.404
# 21 Nis 2010 22:28:51
öğretmen şamar oğlanına döndü son zamanlarda, gelen vuruyor, giden vuruyor...

Çevrimdışı yakar310

  • Uzman Üye
  • *****
  • 295
  • 551
  • 295
  • 551
# 21 Nis 2010 22:34:36
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
öğretmen şamar oğlanına döndü son zamanlarda, gelen vuruyor, giden vuruyor...
Beni gördüğüm kadarıyle öğretmene sadece kırtasiyeciler değer veriyor.

Çevrimdışı dürdane34

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.255
  • 4.075
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.255
  • 4.075
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 21 Nis 2010 22:36:20
bugünde okul ve eğitimle ilgili çok haber vardı anahaberlerde. bir lisede bir çocuk ölmüş,taciz olayı 23 nisan

Çevrimdışı horsaik

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.011
  • 1.410
  • 1.011
  • 1.410
# 21 Nis 2010 22:52:15
bu linkteki habere dikkat edin. öğretmen basını çağırıyor ve birkaç veliyle birlikte demeç veriyor. peki tacize uğrayan çocuğun velisi nerde? yok çünkü öğretmenin kontrolünde uydurma bir haber. içimizde bu zihniyette öğretmen olduğu müddetçe bizler ezilmeye mahkumuz.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Takvim - En küçük tacizci

7 yaşındaki öğrenci, cinsel tacizle suçlandı - Milliyet.com.tr

İlköğretimde taciz skandalı - Habertürk

İlköğretimde şok / Kanal D Haber

ŞOK! 7 yaşında tacizle suçlanıyor- Haberform

7 yaşındaki öğrenciye cinsel taciz suçlaması - Hürriyet

Güncel Haber - Silifke - Foto//7 Yaşındaki Öğrenci, Cinsel Tacizle ...

Bu kadarına pes doğrusu- internet haber

bunlarda bilinçli medyamızın bilinçli manşetleri

Çevrimdışı horsaik

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.011
  • 1.410
  • 1.011
  • 1.410
# 21 Nis 2010 22:56:16
işte TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül'ün açıklaması

MERSİN’in Silifke ilçesinde “7 yaşında tacizci çocuk” haberinin peşine düşen TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, bir dramla karşılaştı.


Küçük A.Ç.’yi dışlayan sürecin arka planında, çocuğun zihinsel özürünün, ayrı yaşayan ailenin ilgisizliğinin ve öğretmenlerin hesaplaşmalarının yer aldığı ortaya çıktı.

Milli Eğitim Müdürü ilgisiz

Üskül’ün talimatıyla bir yerel yöneticinin hazırladığı raporda “A.Ç, sorunlu fakat suçsuzdur” denildi. Milli Eğitim Bakanlığı, bu rapordaki iddialar için inceleme başlattı. Bürokratlardan yakınan Üskül, “İlçe Milli Eğitim Müdürü, ilçesindeki hiçbir sorunla ilgilenmiyor. İmza atmaktan bile kaçınıyor. Bu sorunların tepesinde böyle bir yapı ve ilgisiz bürokratlar var. Bundan herkes sorumlu” dedi. Raporda mahalle halkynın dedesiyle kalan A.Ç.’nin özürlü halini istismar ettiği de belirtiliyor.

Çevrimdışı horsaik

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.011
  • 1.410
  • 1.011
  • 1.410
# 21 Nis 2010 23:00:02
yorum sizin arkadaşlar. medyaya malzeme gerek, malzemeyi ellerine vermemeliyiz. her gün sınıfımızda birçok problemler yaşıyoruz. düşünün bi kere akşama kadar medyaya onlarca malzeme çıkar dımı? kullanılmayalım lütfen.....

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK