Basınımızda Öğretmen

Öğretmenler arkadaşlar ne yazık ki veliler karşısında çok el pençe duruyorlar. Herkes haddini bilmeli bence. İyiye iyi, kötüye mesafeli olmak gerekir zannımca.
İslamın şartı 6 dır. Altıncısı haddini bilmektir.

geçen sene köylülerden birisi çok rahatsız ediyordu.üstelik hiç konuşmadığım birisi.
toplumda o kadar çok sorunlu insan var ki sen haddini bilsen de işe yaramıyor...Allah kötü insanlardan uzak tutsun...

bu tür olaylar, öğretmenlere karşı olmakla beraber toplumun genelinde görünmeye başladı.sadist duygularla yapılan işkenceler,cinayetler,kafa kesmeler bizim ülkemizde görünmezdi.ne oldu ne değiştik. nerede hata yaptık...karıncaya basmaktan itina eden bizler,şimdi adam öldürürken gözümüzü kırpmıyoruz.işin daha vahimi durum git gide daha da kötüleşmektedir.idamın geri gelmesi bir çözüm yolu olarak düşünülebilir.ben şahsen idam cezasına karşı değilim...

katılıyorum.

Biz kendi içimizde çekişirken dışarıdan gelenlere şaşmamalı.Sitede gün geçmiyor ki;yeni kırgınlıklar olmasın.Bakıyorsun herkes haklı ama öfkeyle kalkılıp zararla oturluyor.
   Öğretmene kalkan eller kırılsın.Bu vatanın kalkınması için gecesini gündüzüne katan,sosyal hayatını terkedip en ücra köylerde çalışıp ışık saçan bizlere bu yapılanlar reva değildir.Yazıktır,ayıptır,günahtır.

haklısınız hocam özellikle bayan öğretmenlerimizin çalışma şartları çok zor allah yardımcıları olsun

basında öğretmenler hakkında çeşitli haberler çıkıyor fakat bu haberlerin içeriğinden ziyade kişinin öğretmen oluşu ön plana çıkarılıyor.
özellikle konu dayak olunca basınımız mangalda kül bırakmıyor. Özetle nerde bir olumsuzluk olsa hemen öğretmenlik camiasına malediliyor.

Van’ın Saray İlçesi’nde asker öğretmen M.T.'nin, sırada konuştuğu gerekçesiyle 13 yaşındaki 7’nci sınıf öğrencisi Ö.Y.'nin burnunu kırdığı iddia edildi. Öğretmen okuldaki görevinden alınırken, Saray Kaymakamı Meral Demirbaş öğretmen hakkında idari ve savcılık soruşturması başlatıldığını söyledi.

Olay, Saray İlçesi’ne bağlı Örenburç Köyü Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda 3 gün önce meydana geldi. Okul önünde sıraya giren öğrenciler arasında bulunan Ö.Y., arkadaşı tarafından atılan kar topuna karşılık konuşunca öğretmen M.T’in tepkisiyle karşılaştı. Sinirlenen öğretmen M.T, öğrencinin burnuna yumrukla vurdu. Öğrenci Ö.Y. yere düşerken, öğretmen M.T. ise arkadaşlarından burnu kanayan Ö.Y.'yi lavaboya götürmelerini istedi. Olay, Ö.Y.'nin Karahisar Köyü’nde bulunan ailesine iletilince öğretmen M.T. de köyde bulunan Jandarma Karakolu’na gitti. Baba Ahmet Y. öğretmeni tarafından dövülen oğlunu önce Özalp Devlet Hastanesi’ne ardından da Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirdi. Doktorların yaptığı kontrolün ardından Ö.Y.'nin burnunun kırıldığı tespit edildi.

ÇOCUKLARA ŞİDDETİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ

BDP Özalp İlçe Başkanı Yakup Almaç, yanına baba Ahmet Y. ile öğretmen yumruğu ile burnu kırılan Ö.Y.'yi alarak basın açıklaması yaptı. Çocuklara yönelik şiddetin her geçen gün arttığını belirten Başkan Almaç, bunun ruhsal ve psikolojik sorunlara yol açtığını söyledi. Çocuklara yönelik linç kültürünün ortadan kaldırılması gerektiğini de sözlerine ekleyen BDP Özalp İlçe Başkanı Almaç, “Hükümete, çocukları terörle mücadele yasası kapsamında yargılayacağına, bu yasayı ikide bir meclise getirip geri götüreceğine, çocuklara şiddet terörü uygulayan kişileri bu tür yasalarla yargılaması çağrısında bulunuyoruz. 1 ay sonra 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayacağız. Ne yazık ki ülkede bayramlarını şenlikle kutlayacak çocuk sayısı azalmıştır” dedi.

Burnu kırılan Ö.Y. ise hiçbir suçunun olmamasına rağmen yediği dayağa anlam veremediğini söyledi. Öğretmenin attığı dayağın ardından yerde sürüklediğini, gülerek öğrencilere seslenip, “Alın bunu götürün yüzünü yıkayın” dediğini iddia eden 13 yaşındaki Ö.Y..'ye doktorlar iş göremez raporu verdi. Baba Ahmet Y. de çocuğunu kanlar içerisinde gördüğünde bunu öğretmenin yapacağına inanamadığını söyledi. Savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını da kaydeden baba, öğretmenin cezalandırılmasını istedi.

Baba Ahmet Y., “Öğretmen öğrencilerin babası yerindedir. Çocuklarımız bizden çok öğretmenlerinin yanında kalıyor. Öğretmen de çocuklarımızın ağızlarını, burunlarını kırıp, gözlerini şişirip bize gönderiyor. Okula gidip, çocuğumun arkadaşlarına tek tek sordum ve bana çocuğumun bir suçunun olmadığını söylediler. Biz öğretmeni adalete bırakıyoruz. Gerekli cezanın verilmesini istiyoruz” diye konuştu.

İDARİ VE SAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI

Konuyla ilgili Saray İlçe Kaymakamı Meral Demirbaş olayı doğrulayarak asker öğretmen olarak görev yapan M.T. hakkında idari ve savcılık soruşturması başlatıldığını söyledi. Demirbaş, öğrencilere yönelik şiddetin tasvip edilemeyeceğini de sözlerine ekleyerek öğretmen M.T.’nin Örenburç Köyü Cumhuriyet İlköğretim Okulu’ndan aldıklarını belirtti.

Size örnek vereyim:

Geçen yıllarda Malatya'da Çocuk yetiştirme yurdunda ücretli çalışan öğretmenlikle alakası olmayan bir bayan "Allah ne verdiyse" deyip çocukları terlikle dövüyordu.

Bu olay bir TV kanalı haricinde "Öğretmen dayağı" olarak duyuruldu. Diğer kanalda ise "ücretli çalışan" olarak haber yapıldı.

SİVAS - Sivas'ın Gürün İlçesi'nde ilköğretim okulunda okuyan çocuğunu derste dayak attığını iddia ettiği öğretmeni ders yaptırdığı sınıfa girerek döven şahıs gözaltına alındı.



Edinilen bilgiye göre, Sivas'ın Gürün İlçesi'ndeki Gürün Pansiyonlu İlköğretim Okulu'nda okuyan H.A. isimli öğrenci, ders sırasında öğretmeni Fahri Öztürk'ten (48) dayak yediğini babası Mehmet Emin Aydoğan'a (44) söyledi. Okula gelen Aydoğan, çocuğunun kendisini dövdüğünü iddia ettiği öğretmen Öztürk'ün ders yaptığı sınıfa girip, öğretmene yumruk vurarak darp etti.
Kavga sonrasında okuldan ayrılan Aydoğan, daha sonra polisler tarafından gözaltına alındı. Emniyette sorgusu tamamlanan Aydoğan, çıkarıldığı adli makamlar tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

İzmir’in Tire İlçesi’nde, 16 yaşındaki öğrencisi H.S’yi döverek dalağının patlamasına neden olduğu iddiasıyla açığa alınan Fizik Öğretmeni Metin Kırel, adli soruşturma kapsamında sevk edildiği mahkemece tutuklandı. 
 

       Hakkında kaymakamlıkça idari soruşturma yapılan öğretmen Kırel, H.S’nin ailesinin şikayetçi olması üzerine başlatılan Adli Soruşturma çerçevesinde, önce Tire Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek ifade verdi. Kırel, ifadesinin ardından tutuklanması istemiyle Nöbetçi Mahkemeye sevk edildi. İfadesinde, öğrenciye “bir kez vurduğunu” kabul ettiği öğrenilen Metin Kırel, mahkemece tutuklandı. Bu arada, olayın görgü tanığı olan bazı öğrencilerin savcılığa ifade verdiği öğrenildi. Öte yandan, Bozyaka SSK Eğitim Hastanesi’ne kaldırılan H.S’nin tedavisinin sürdüğü bildirildi. 
 
   

şunu kabul etmek lazım birinin yaptığını tüm öğretmenlere mal edemeyiz.
şunu da unutmamak lazım çok da masum olmayan meslektaşlarımız var maalesef...

masum olmayan arkadaşlarımız var bunu kabul ediyorum fakat disiplin anlamında da çok eksikliklerimiz var yönetmelik olarak çocuk okula bıçakla  geliyorsa bu arada teneffüste arkadaşlarını da rahatsız ediyorsa.....
bu durumlar için de milli eğitim müdürlükleri de öğretmeni kaderine terketmemeli.

İlk mesajla benim yazdıklarım biraz alakasız oldu ama ben de devam edeyim.

Ali KIRCA ile Show Haberde döne döne yapılan haber:

"Sicili temiz sözleşmeli öğretmenlere kadro verilecek."

Halkın gözünde bırakacağı imajı şöyle bir düşününüz... Hani sicili temiz birkaç tane öğretmen bulunursa bu kadro onlara verilecek...

basında öğretmenler hakkında çeşitli haberler çıkıyor fakat bu haberlerin içeriğinden ziyade kişinin öğretmen oluşu ön plana çıkarılıyor.
özellikle konu dayak olunca basınımız mangalda kül bırakmıyor. Özetle nerde bir olumsuzluk olsa hemen öğretmenlik camiasına malediliyor.

Sayın öğretmenim. Haklısınız. Genelde haberin içeriğinden çok, yapan kişinin öğretmen olması ön plana çıkarılıyor. Öğretmenim. Toplumumuzda mesleklere göre genelleme yapan çok oluyor. Birkaç tane polis yanlışlık yapsa, hemen genelleme yapılır. Birkaç tane doktor yanlışlık yapsa, hemen genelleme yapılır. Birkaç tane öğretmen yanlışlık yapsa, hemen genelleme yapılır. Oysa yanlışlık yapmak meslekle ilgili değildir. Kişi ile ilgilidir. Belki de bütün anne ve babalar çocuklarını dövmüştür. Fakat hiç kimse bu konuya değinmez. Bir de öğretmenler devlet tarafından, hakimler gibi, askerler gibi, polisler gibi, valiler gibi, kaymakamlar gibi desteklenmiyor. Hatta bazı kurumlarda yetkililer memurları için soruşturma izni bile vermiyor. Fakat söz konusu öğretmen ise, hemen soruşturma izni veriliyor. Ben bu konuda böyle düşünüyorum, öğretmenim.

öğretmen garibandır kimsesi yoktur herkes tarafından terkedilmiştir...ağzı vardır ama konuşamaz,maaşı vardır ama kendine bile yetmez...hiç bir zaman hiç bi yerde söz sahibi olamaz...daha doğrusu ona bu hakkı vermezler...

eskiden çocuk herşeyiyle(bunu kendi ailemden ve kendi çocukluğumdan çok iyi biliyorum) öğretmene teslim edilir eti senin kemiği de senin hocam denilirdi,şimdi ise aileler çok duyarlı olmuşlar nedense(!) çocuğa kızmak yok,bağırmak yok,bir fiske dahi vurmak yok...çocuk ailesinden bunu görüyor mu?hayır tabii ki...kötü bişey yapsa anne babası döver söver,ama öğretmen tek laf edemez...çocuk aile için önemlidir,olmalıdır da...ancak gerçek anlamda eğitim öğretim yapılmasını istiyorsa bu duyarlı ailelerimiz eskisi gibi öğretmene dyecek ki al hocam okulda annesi de babası da sensin,terbiyesizlik yaparsa ver cezasını,dersini dinlemezse ver cezasını vb...demeli,ama kimin önünde demeli?çocuğun önünde demeli bunu...böyle yaptığı zaman çocuk aklını başına alır en azından okuldayken süt dökmüş kedi olur saygısızlık terbiyesizlik yapmaz...

gerçi milli eğitim sistemi de çökmüş,disiplin yönetmeliği yok,öğretmene etkinlik yok tam aksine pasifize etmiş bizleri...elimiz kolmuz bağlı oturuyoruz...kısa bir zaman önce bir velimizin(veli derken utanıyorum) okulu basıp da en yakın arkadaşlarımdan biriyle yumruk yumruğa girişmesi(arkadaşım iyi benzetmiştir bu veliyi,bu da beni gerçekten rahatlatan tek şeydir) moral motivasyonumu bozmuştur,o günden bu yana şuanki okulumdan kurtulmak için en garanti yolu denedim(müdür yardımcısı atamam oldu da kurtuldum Allah'ın izniyle) ve şuan bulunduğum okuldan kaçmak için herkes bir yol deniyor...

ama şu bize iyi bir ders olmalı,çocuk veli anne baba hep haklıdır,biz de hep haksızız..

bu yazdıklarımdan dayak atan dayakçı biri olduğum anlaşılmasın,tam aksine buna karşıyım ama öğretmenin eline yetki verilmediği sürece daha çok üstümüze gelen olur...haklı da olsak hep suçlanıcaz...

küçük bir tavsiye daha,bir çocuğa topluluk önünde asla kızmayın bağırmayınbaşınız çok ağrır(ben bunu 2 yıl önce yaptım ve bu durum bazı öğrenciler tarafından öğretmen .........isimli çocuğu feci şekilde dövdü,mahvetti,öldürdü vb...şekilde abartılarak köye ve köylülere tabii dolayısıyla da ailesine lanse edildi,babasıyla can ciğer iken bu asparagas haberle düşman olduk,neyse ki sonradan kızdığım çocuk babasına durumu anlattı da babası özür diledi benden olay kapandı ama yine de bikaç gün gergindi ortam)

olayın bu melsekteki herkese mal edilmesi de çok yanlış..her meslekte çürük elmalar olabilir ancak ben basınımızn öğretmen şöyle yaptı böyle yaptı,öğretmennin cinneti,bu nasıl öğretmen gibi haberleri çokça yapmasına bunlara yer vermesine de çok karşıyım,hergün bu haberleri duymak moralimi bozuyorum başkalarının gözünde de hepimiz suçlu oluyoruz...eğer basın haber bulmakta güçlük çekiyorsa öğretmenin özlük haklarını,lojman sorununu,diğer melseklerdekilerin doğu tazminatı almasına rağmen neden öğretmenlerin bunu alamadıklarını,ekders sorunlarını,köy okullarındaki sorunları,okulların maddi destekten yararlanamadıklarını,bütçeden yeterince pay alamadıklarını vs vs konuları ele alsınlar bakın bakalım neler oluyor o zaman....vesselam...

peki sonuç velinin öğretmeni darp etmesi yanına kar kaldı....