Bir Film Senaryosuna Yardım Etmek İster Misiniz?

Bugün mail adresime sayın Ömer Faruk Birpınar (senarist) bir mail yollamış ve biz köy öğretmenlerinden yardım istemiş.Buyrun okuyun.Köyde çalışan arkadaşlar hadi yaşamımızı Ömer Bey'e anlatalım.Buyrun...
Gelen postayı aynen yayınlıyorum:


Merhaba Değerli Köy Öğretmenleri,
 
Önümüzdeki öğretmenler gününe yetiştirilmek üzere bir köy öğretmeninin yaşadıklarını anlatan bir sinema filmi yapmayı düşünüyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı'nın da desteklediği bu film projesi için köy öğretmenlerimizden, yaşadığı zorlukları anlatan bir veya birkaç hatıra istiyoruz. Filmdeki köy öğretmeninin hayatı 1955 yılında geçiyor. O yüzden o dönemin sıkıntaları daha fazla ve daha farklı olabilir.
 
Şu anda kaleme aldığım bir hikaye zaten var ancak bizim unuttuğumuz, sizin de "Keşke filmde şuna da dikkat çekselerdi" diyeceğiniz başka unsurlar olabilir.
 
Bir köy öğretmeni olarak başınızdan geçen komik, trajikomik, olumlu veya olumsuz hatıralarınızı e-posta yoluyla gönderebilirseniz çok sevinirim.
 
Saygılarımla
 
Ömer Faruk Birpınar
Senarist
GSM: 505 / 577 31 43

Mail: birpbirp@hotmail.com

Merhaba.Yeni filminiz hayırlı olsun.
Öncelikle ben başlayayım, daha sonra diğer arkadaşlarda yazarlar.
 Erkenden kalkıp tutuğumuz servisle köye gidiyoruz.Kışın genelde yollar kapanıyor.Yazında köy yolları çok çamur oluyor.Tabii köpeklerde cabası. Her an biri tarafından ısırılma korkusu var.
Kışın soba yakma sorunu oluyor.Okullar çok soğuk oluyor. Ama yazın güzel oluyor.Birde müdür yetkisi de var.Çünki tek öğretmen olmamızdan dolayı.Bayağı zorlanıyoruz.Sınıfımızında karma olması da cabası.Parçalara bölünüyoruz. Bazen mesleğiniz ne sorusu soranlara şöyle diyorum: Öğretmen ,müdür Hademe,hizmetçi,anne, baba böyle gidiyor.
Herşeye rağmen ben öğrencilerimi okulumu ve de köyümü çok seviyorum.Köylülerde çok iyi insanlar. Sürekli yemeğe davet ediyorlar,ilgileniyorlar.Öğrencilerim ise bana çıldırıyorlar. Bazen şaşırıp bana "anne" diyorlar.
bende onları çok ama çok seviyorum.
saygılarımla...

Merhaba.Yeni filminiz hayırlı olsun.
Öncelikle ben başlayayım, daha sonra diğer arkadaşlarda yazarlar.
 Erkenden kalkıp tutuğumuz servisle köye gidiyoruz.Kışın genelde yollar kapanıyor.Yazında köy yolları çok çamur oluyor.Tabii köpeklerde cabası. Her an biri tarafından ısırılma korkusu var.
Kışın soba yakma sorunu oluyor.Okullar çok soğuk oluyor. Ama yazın güzel oluyor.Birde müdür yetkisi de var.Çünki tek öğretmen olmamızdan dolayı.Bayağı zorlanıyoruz.Sınıfımızında karma olması da cabası.Parçalara bölünüyoruz. Bazen mesleğiniz ne sorusu soranlara şöyle diyorum: Öğretmen ,müdür Hademe,hizmetçi,anne, baba böyle gidiyor.
Herşeye rağmen ben öğrencilerimi okulumu ve de köyümü çok seviyorum.Köylülerde çok iyi insanlar. Sürekli yemeğe davet ediyorlar,ilgileniyorlar.Öğrencilerim ise bana çıldırıyorlar. Bazen şaşırıp bana "anne" diyorlar.
bende onları çok ama çok seviyorum.
saygılarımla...

Birgül Hanım bu yazdıklarınızı Ömer Bey'in mail adresine yollarsanız daha iyi olur.
Teşekkürler...

Ben burdan okuyacağını düşünmüştüm. Oldu,atarım.Ben teşekkür ederim. Böyle bir film için.