İnanamadım okuyunca aynı durum bende de mevcut.. Çocugun özel eğitim alması gereklli diyorum ilgilenin doktora götürdük bir şeyi yok diyor. Sen çocugumu dövüyorsun ondan okula gelmek istemiyor diyor oysa ki evde kardeşine baksın diye okula göndermiyor. Çocuga dokunmuyorum bile ne dövmesi... İftira atılması ne kadar acıtsada canımı sabır diyorum..
Çocukla okuldan sonra 1 saat ayrıca ilgileniyorum. Öğretmen çocugumu eve göndermiyor diye dedikodu yapıyormuş. Artık ilgilenmeyeceğim okuldan sonra. İnsanlara yaranmak amacında değilim ama ne yapsan yaranılmıyor kıymet bilmiyorlar
Allah yardımcımız olsun öğretmenim.
Öğretmenim. İnsan görev yaptıkça yaptıkça daha neler duyuyor ve umursamıyor. 8 yılda iki farklı il (birisi doğu, birisi batı) 4 farklı okulda Müdür yetkili olarak çalıştım. Hafta sonu köyde kaldığımdan kurs veriyordum. Bu hoca paraya doymuyor dediler. Kendi çocuğunu dövüp darp raporu alarak, şikayette bulunanı mı ararsın. Konuşma engelli öğrencim düzelince, sen olmasaydın bu çocuk daha çabuk düzelirdi diyeni mi (Bu arada 1.sınıfta günaydın demesi 1 dakika kadar sürüyordu.). Bu hikayelerden o kadar çok var ki. Benden çok daha sıkıntılı durum yaşayan arkadaşlarım da çoktur. Mesela bekar olduğum yıllarda köyde bir kız kaçtı mı tüfeğini kapan benim eve gelirdi. Biz veliler için çalışmıyoruz. Türkiye'de mesleğini yaptığında saygı görmeyen bir meslektir öğretmenlik. Doktorun yanına ceketini ilikleyerek giren adam sınıfa elinde sigarayla girer. Kimse doktora ne ilaç yazacağını söyleyemez. Ama sizin ne yapacağınızı sizden iyi bilir. İşinizi size öğretecek laflar ettiğinde ağzının payını verin. Geri kalan hiçbir konuda canınızı sıkmayın öğretmenim. Ne konuşurlarsa konuşsunlar. Canınızı sıkmayacak, değerinizi bilecek insanların olduğu bir okulda çalışmanız dileğiyle. İyi çalışmalar.