Bizler üniversitede idarecilik eğitimi almadık. Stajlarda görmedik.
Sonra bizleri direkt hiç tecrübe yok bir şey yok stajer(!) olarak gönderdiler tek öğretmenli bir okula.
Ne gelen var ne giden, ne arayan ne soran....
Sonra dediler resmi evrakları doldur, yazı yaz ekdersi gönder...
İyi de bunlar ne ki?
Bilemedik sorduk soruşturduk. Bu günlükteki arkadaşlardan öğrendik.
Biz stajyerliğimizi eğitimhane de yaptık.
Satjer ömğretmen derseleri dinler ve tecrübeli bir öğretmen kontrolünde ders anlatır dediler. Biz kendi kontrolümüzde hem ders anlattık hem de idareciliği öğrendik.
köylü umursamadı, öğrencisine sahip çıkmadı biz içimizi dışımıza çıkardı, uykularımızı kaçırdık onlara öğrencilere bir şeyler öğretelim dedik.
Ama kimi meslektaşlarımız bizimle alay ettiler dolaylı olarak.
Ya köyde kalınır mı, dağ başında öğretmenlik mi yapılır dediler.
Desinler... Biz belki de mecburen yine de hırsla yaptık.
Hala daha yapıyoruz.
Yapacağız da...
En değerli öğretmen bana göre tek başıuna tüm bu zorlukları başaran Fedakar BSO öğretmenleridir.
Çok canım sıkılıyor da içimi dökeyim dedim...
Hocam sana sonuna hatılıyorum.Ben tek öğretmenli atandığım okul lojmanında 2 yıl öğrencimle kaldım.Çoğu benim konuştuğum dili bile konuşmuyordu.Çok iyilerdi ama ilk haftalarda geceleri gözlerimi bile yummadım.Dediğiniz gibi müdürlük toplantısı var,hafta sonları seminer var gel dediler.2 km dağ yolunda yürüdüm bayan başıma.Hafta sonu ilçede öğretmen evinde kalayım dedim öğretmenden başka kişileri aldıkları için dolu dediler.Okulum kapandı.En uzak köye attılar.Şimdi köyümde su yok.Ama şükür ki eşim ve oğlum var.
Bugün 4.sınıf öğretmenlerinin günlüğüne baktım da 2 saatleri boş branş falan yazmışlar.Bizim sınıf defterini dolduracak zamanımız yok.