Çok güzel şeyler yazıyorsunuz da gerçekten bazen sadece istek yetmiyor hocalarım insan bazen de çevresinin desteğini görmeyi de istiyor. Ben bulunduğum okulda geldiğim günden beri mem'e yazı yazıyorum muhtarla konuşuyorum köyün derneğini arıyorum velilerle toplantı yapıyorum aldığım sonuç ne sıfır hiçbir şey. Kendi imkanlarımla çocukların mutlu olabileceği şeyler yapmaya çalışıyorum en mutsuz olduğum burdan kurtulmak istiyorum dediğim anda bile yine bir öğrencimin yüzünü güldürmeye çalışıyorum ama bazı şeyler sadece duygusal yaklaşmakla olmuyor. Aranızda çok güzel başarılar elde etmiş olanlar var ne güzel şanslıymışsınız. Okulumun o kadar eksiği var ki benim onları kendi imkanlarımla yapma ihtimalim YOk milli eğitim müdürü geldi neresini yapalım da neresi kalsın dedi gitti veliler zaten çocuklarına için bile benim bi sürü işim var onla nasıl uğraşayım diyor. Benim bu durumda yapabileceğim nedir çocuklara en kötü şartlarda en iyi eğitimi vermeye çalışmak gerisi ne yazık ki mümkün olamıyor. Evde ilgilenen YOk diye ben tenefüslerimden bile fedakarlık yapıp çalıştırıyorum çocukları hiç de şikayetçi değilim ama şartları böyle olan bi okulun kapanmasını istemekte bence yerden göğe kadar haklıyım en azından o çocuklar için. Çünkü dediğim gibi ben belki de birkaç aya giderim ama o çocukların daha iyi şartlarda eğitim görmek hakları. Yaşıtlarıyla aynı şartlara sahip olmak hakları. Bence herkes bulunduğu çevreye koşullara göre okulunuzu kapattırın ya da şakın ha kapattırmayın diye tavsiyelerde bulunmalı. Amacım kimseyi kırmak değil ama her yerin şartları da ne yazık ki aynı değil.
Amaç çocukları okutmaksa;
MÖ 570 - MÖ 495 Pisagor (Matematikçi) İyonyalı filozof
MÖ 330 - 275 Öklit İskenderiyeli bir matematikçi
Bugün ne iskenderiye kaldı, ne iyonya.
Ama bu adamların yaptıklarını, yarın sınıfında okutacaksın.
Şehir merkezi mi vardı ?
Taşımalı eğitim mi vardı ?
Kaloriferli okul mu vardı ?
Ek ders, etüt, egzersiz ya da para mı vardı ?
Ama dün 3000 yıllık adamların anladıklarını öğrencilerine üçgen,
fen bilgisi dersi diye anlattın. Yarın gene anlatacaksın.
Nereden biliyorsunuz merkezdeki okulun daha iyi eğitim verdiğini,
oradakileri de biliyoruz. Kahvelerde, kendi çocuklarının derdinde , ek işlerde, çalışan öğretmenleri bilmiyor muyuz ?
Sırf iş yükünüz azalacak diye, ikiyüzlü davranan tüm bso öğretmenlerinin öğretmenliği anlamadıklarını düşünüyorum. Zaten idarecilik yapacağım bahanesi ile sıvışıyorlar.
Tek öğretmenli bir okul bırakmak, devletin en büyük ayıbıdır.
Muhabbet kuşlarını bile, tek bırakmayın denir.
Bu iş gönül işidir. İşte bu yüzden herkes, bu işi yapamaz.
Ama şehirlerin aç kaldığı bir gün geldiğinde, kimse tarlaları süren bu köylü insanların neden göç ettiğini sorgulama hakkına, ve ya küçük görme hakkına sahip değildir.
Sınıfındaki çocuğun yeni Öklit olmadığını nereden biliyorsun da, şehre gidip Öklit arayacaksın ? Hadi oradan. Sen şehirdeki Einstein ı da harcarsın.