Gúnlük pek rağbet görmüyor artik. Nörüyonuzzz, defder mi yazıyonuz ?
BSOuslar;
Beseousları; kış şartlarının ağırlaştığı zamanlar, hayatta kalmalarının gerektirdiği besin ihtiyaçları, ısınma ihtiyaçları, onları sürekli bir uyku ve vazgeçmişlik haline itiyor. O gün, kardan kurtulmuş olsa, sobayı başka birisi yaksa, bu başarılı sayılsa bile, yarın ne olacağı asla garanti değildir.
BSO'luların azılı düşmanlarından 1.'si ilçe 2.'si müfettişler
3.'sü muhtarlardır.
Müfettişler genelde, BSOluları , kış şartlarında değil de, kurak mevsim ve suyun az olduğu zamanlarda yakalar.
Müfettişe yakalandığında bir BSO'lunun hiç şansı yoktur. Müfettiş önce okulun, mühür beratından başlar. Bir kere BSOlu gardını indirdi mi, avcının pençesinden kurtulmak çok zordur.
Müfettişlerin güçlü çenesi, bu yüzden bir bsoluyu, avını yakaladığı köyde yiyebilir. Müfettiş bir kere başladı mı geri dönmek ve hataya yer yoktur.
Bu yavaş bir süreçtir. BSOlu Kurban, nefes almaya, ara ara foruma yazmaya çalışır. Ama geri dönen mesaja bakması en fazla 1 gün sürer.
Müfettiş, bu arada yoluna devam eder ve bir sonraki avını gözetler. İlçe ise uzaktan her şeyi izlemekle yetinmektedir. Ve kendinden biraz emin olduğu anda, yaralı köy öğretmenine yaklaşmanın planlarını yapıyordur.
Ama, sahneye aniden yeni biri geliyor. Muhtar kendinden emin ve durumu kendi lehine çevirmeye kararlı. Köyde kimse ona saldırmaya cesaret edemiyor. Bsolu öğretmen ve forumdaşları burada tek başlarına yazıyorlar.
Öğrenciler ise kendinden küçükleri, döverek geleceğine hazırlık yapıyor.
Anadolunun savanalarından ne yazalım hocam, OHAL var.