Birleştirilmiş Sınıflı İlkokulların Günlüğü 2016-2017

Hocam biz dün bu işin kursunu gördük ama orada e imza 1 marrtan itibaren demişlerdi, siz erken mi geçtiniz dys ye?

yok eimza cihazı geldi de imzalayıp deneme sayfasından gönderdik...

hocam meb hattı yoksa yapacak bişey yok... mecbur tamir ettirecek mem o hattı.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

akşam aklıma nasreddin hocanın kedi fıkrası geldi:

eti kedinin yediğini söyleyen hanımına kediyi tartınca, bu kedi ise et nerede, yok bu et ise kedi nerede? dediği.

şimdi soruyorum kendime:

bu işleri biz yapıyor isek ders nerede, dersi biz yapıyorsak işler nerede?

 

hiç sorma zümrem nasıl işler anlamadım gitti.karar defteri noter onaylı olacak ya noter okulun vergi numarasını kabul etmiyor git okul aile birliği adına vergi numarası al diyor.nasıl olacak diyorum karar defterinde karar alıp gideceksin diyor tamam da defter onaylı değil diyorum kısır döngüye giriyoruz.bu hafta öğretmenlik uygulaması öğrencilerim de ders başı yaptı o da ayrı bir vukuat

ilk e-imzalı evrağımı gönderdim

tebrikler hocam.darısı 1 nisandan itibaren bizim başımıza.

hayırlı olsun zümrem. bu işin vizontele filmine dönmüş bir hali var sanırım. artık haftaya kursunu alınca biz de göreceğiz. ama meb hattım yok ki   köyün telefon hattındaki sorundan dolayı.

zümrem sanırım senin işin peşine düşmen gerekiyor yoksa evrak takibi senin için zor olacak.

AYY DYS Yİ KAPTIM GİBİ 3 haftada ancak oldu

  [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] hocam, ben 3 jenerasyon okuttum. Yamalı sınıflarda okuttum.

Bahsettiğiniz, anlamda  öğrenciler gibileri ile genelde hiç başarılı olamadım. En baştan, şahsen itiraf edeyim. Kimseyi uzaktan akılla kandıramam.

Sanırım kavgacı-küfürcü- ilgisiz bir 2. sınıf kız öğrencimin babası öldükten  sonra, kira borçlarını ödediğimi, tek kalan anası hastalandığında, hastaneye götürürken, ardından süt-muz vs..  götürdüğümü unutmuyorum. Ama okul dışı satranç çalışması yapmaya başladığımda satranç bilmediğini, bahane ederek çalışmaya katmamıştım. Sonradan kendisi yalvar yakar gelmek istedi.

Aradan 2 yıl geçti. Bu hayatta yalnız kalmışlar, 55'lik anasıyla, İstanbul'un kenar mahallesinde yaşar. (Annesi çöpten topladıklarını satardı.Bir gün sokakta onları gördüm. Gene çöp topluyorlardı. Kız beni gördü kaçtı. Annesinin elinden aldım çöp torbasını, içindeki 3 renkli
lazer hp yazıcı parçaları da biraz ağırdı. Hava zaten soğuk, vakit te akşamdı.Onlar utandılar, ama utanılacak bir şey olsa, ben o an olmazdım ne orada, ne burada. ) Bu öğrenci, geçen hafta da beni aradı.  (Bazen ayda 2 kez arar, ama çağrısını kapatırım, ben geri dönüş yaparım, az buçuk masraf olmasın diye.)

  Şimdi 6.sınıfta. Kendi sınıfının, sınıf birincisi. (Öyle söylüyor telefonda, ama öğretmen, öğrencisinin ne zaman yalan söylediğini, ne zaman doğru söylediğini iyi bilir, şahsen bu küfürbaz, bu kavgacı kız içinde geçerli.)


Unutmadan, 2. Sınıfın ilk veli toplantısında erkeklerde katılacak, dediğim toplantı da görmüştüm çocuğun babasını, (yatalak hastaymış, bilmiyordum, İlk kez ve son kez görmüştüm.)  2 hafta sonra vefat haberini duyunca, bir tuhaf oluyor insan;

Ne diyim işte, durum karışık.
Çok laf söyleyip kimseyi kandırmayayım,
Ama ders dışı etkinlikte lazım, bilmem bunu nasıl anlatmalıyım.

 
Hocam çok güzel anlatmışsınız fakat ben sizin o bahsettiğiniz ders dışı etkinlikleri de yeterince seviyorum. Birlikte yaptığımız şeyler de mutlaka oluyor, sevdikleri etkinliklere hafta içinde mutlaka yer veriyorum. Ama bu bahsettiğim öğrencilerin sorunu sizin dediğiniz şekilde ne yazık ki çözülmüyor. Aileleri çocukları için benim ayırdığım kadar vakit ayırmıyordur emin olun. Evde anne babalar çocukları başı boş bırakıyor ya da dede babanne falan şımartıyor sonra okulda biz onların yıktığını yeniden düzeltmeye çalışıyoruz ama boş. Siz benden daha tecrübelisinizdir saygı duyuyorum ama benim de bunlar için uygulamadığım yöntem denemediğim şey kalmadı aynı dediğiniz gibi başarılı olunmuyor. O anlık bir söz dinliyorsa diğer ders yine aynı.

iyi hoş da serdar öğretmenim, anne babanın vermediği değeri biz onca öğrenciye vermeye çalışıyoruz, haliyle biz de insanız. altından kalkamayacağımız yükün altında eziliyoruz. ben kendimi o kadar güçlü hissetmiyorum, hele bu çalıştığım köyde hiç hissetmiyorum. ailelerin bir eşya -hem de işe yaramaz olanından- muamelesi yaptıkları bu çocuklara iade-i itibarı hep öğretmenler versin isteniyor.  böyle davrandığımızda çocukların da hallerinde düzelme olacağını örneği ile çok güzel belirtmişsiniz ve hatta tarihte bunun gibi hayata yön veren öğretmenleri de öğrencileri de okuduk, bu doğru. Ama ben, ah diyorum, keşke bu kadar sorumsuz, bilinçsiz aileler olmasa idi, çocuklarımız bu kadar başı boş olmasa idi, diyorum ve yorgunluktan lal olmuş yüreğimi, yorgun yüreğimi susturuyorum.

 
Gerçekten o kadar doğru şeyler yazmışsınız ki hocam resmen duygularıma tercüman oldunuz. Aile evde hiçbir şey yapmayınca sadece okul ne yazık ki çözüm olmuyor.

   
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]  

Çözüm önerilerini müsait olunca size yollarım. Arkadaşlarda okuyup faydalanır.

Bence bizim ülkemizde nasıl anne baba olunur eğitimine şiddetle ihtiyaç var. Tabi bunun yanında nasıl öğrenci velisi olunur eğitimine de. Ben bakanlığın yerinde olsam böyle bir uygulamaya giderim. Çünkü ülkemiz bu konuda maalesef olağanüstü geride.

Buna sebep olan ise okumamış insanlar değil okumuş cahil veliler. Çocuklarımızla ilgileniyoruz adı altında saçma sapan işlerle uğraşıp, öğretmenle uğraşmak, öğretmeni zor durumda bırakmak, öğretmenin işine karışmaktan başka hiçbir şeyi başaramayan veli topluluğuna artık acil bir çözüm bulunmalı. Öğretmenler kimsenin oyuncağı veya çocuğunun bakıcısı değildir.

   
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]  

Çözüm önerilerini müsait olunca size yollarım. Arkadaşlarda okuyup faydalanır.

Bekliyorum hocam sağolun.

Bu arada bu öğrencilerimin velileriyle biraz önce görüştüm bana söyledikleri şu, hocam sen de çocuklara çikolata şeker vereceğine biraz döv dövmeden olmaz ben evde dövüyorum bana böylr yapamıyor. Siz çok yumuşak davranıyorsunuz bu kadar olmaz. Veli profilimiz de bu insan ne diyeceğini şaşırıyor.

Zümrem bir okul bir başka okula üst yazı gönderirken rica mı ediyordu, arz mı ediyordu? Kestane kebap acele cevap.

Zümrem bir okul bir başka okula üst yazı gönderirken rica mı ediyordu, arz mı ediyordu? Kestane kebap acele cevap.

Arz ederim oluyor hocam.

Alt makama yazılan yazılar "Rica ederim.", üst ve aynı düzey makamlara yazılan yazılar "Arz ederim.", üst ve alt makamlara dağıtımlı olarak yazılan yazılar "Arz ve rica ederim." biçiminde bitirilir.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Arz ederim oluyor hocam.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çok teşekkür ettim öğretmenim.

Arkadaşlar çok önemli değil ama, bir mesaja 2 kere teşekkür edilebiliyor mu ?