Geçen hafta İstanbul Beylikdüzünden (İstanbul/Beylikdüzü/Final okulları)
bir öğretmen, telefon ile bizim köy okulunu aradı.
"-Hocam, sürekli doğuya yardım yaptık, batıya da yardım yapmak istiyoruz. İnternetten de sizin okulu bulduk. İzninizle 1-2 parça yardım malzemesi (Defter, ayakkabı,mont vs..." göndermek istiyoruz dedi.
Bende; -hay, hay, memnun oluruz... diyerek kabul ettim. Telefonları aldık. Devamını Whatsuptan görüştük.
Şöyle diyordu;
"Çanakkale'de deprem olmasından dolayı,"
(İçimden kendi kendime düşündüm.Ama bi dakka. Doğru deprem oldu, halen de devam ediyor, ama bizim köy okulunu engellemedi. Buna rağmen, bencillik yapsam mı?)
Sonra aklıma daha önce görev yaptığım yerler - görev yapan arkadaşlar ve öğrenciler geldi; şöyle yazdım.
Bizim burada deprem etkilemedi. Fakat durumu kötü olan * diye bir köy okulu var. Oranın durumu bizden kötü.Biz oraya yönlendirmek isteriz.
Oranın ulaşımı kötü ama ,fotoğraflarını çeker ben ulaştırırım sizin adınıza.
- Gelen cevap; Çok seviniriz hocam.
(Hayırlı bir cuma günü, ben gene gittim oraya; hocası o gün orada yoktu. Okula girmek isterken, o anlık yolda karşıma 1-2 kişi dövercesine dikildi, bende onları takmazcasınıza, öğrencilerinden başka kimsenin uğramadığı bir ıssız köy okulunun açık kapısından içeri girdim. Söz verdiğim üzere fotoğrafları çektim. )
Okuldan fotoğrafları çekip, geri çıktığımda şaşkın- öfkeli,- sinirli- kafası karışmış aynı vatandaş; bana nihayet cesaret gösterip;
-Müdürüm sen kimsiniz dedi ; ?
Bende," -Bu okula öğretmen gönderilmesine vesile olan kişiyim . Nasıl memnun musunuz ? diye sordum.
(Şaka değil, geçen sene Çanakkale'ye sadece 5 sınıf öğretmeni istenmişti. O 5 okuldan 1'i de benim okulumdu. İşe bakın ki bu köyün öğretmeni, de benim norm kadroyu yükseltmem ile buraya gelmişti. Devamı başka hikayeler)
Veli, 400 puanla gelen 30 yıllık hocayı öve öve bitiremedi. Memnuniyetlerini ilettti. Vs. Çok konuştu. O kadar çok konuştu ki, sövdüğü eski öğretmenlerin adlarını anımsamakta zorluk çekiyorum.
Neyse;
Bugün tekrar görüştük.
Sabah önce PTT Kargodan, mesaj geldi, Kargonuz yola çıkmıştır diye.
Ardından, İstanbul'daki koliyi gönderen tanımadığım öğretmen arkadaş aradı. Hocam koliyi gönderik diye. Tekrar merabalaştık. Az sohbet.
Bende çektiğim fotoğrafları gönderdim.
Arkadaş fotoğrafları gönderdikten sonra tekrar mesaj attı, "Üzüldüm Hocam; Haftaya, 1 koli daha yollayacağım diye"
Sonrası karşılıklı teşekkürler.
1 gün daha geçirdik böyle köylerde.
(Not; Bu gün elektrik yoktu gene. Ancak yazabildim.
)