11.yılımı çalışıyorum.Hiç bu yıl ki kadar yorgun,verimsiz bir yıl geçirdiğimi hatırlamıyorum.Her yıl okullar açıldığında içim kıpır kıpr büyük bir hevesle başlardım.Eylül semineri başladığında sanki bir yılı devirmişimde üzerimde onun yorgunluğu vardı.Bu sadece benim için değil konuştuğum herkes için böyleydi.Bütün meslek aşkımızı elimizden alıp bizi mutsuz verimsiz öğretmenler topluluğu haline getirenlere sesleniyorum eğer yapmak istediğiniz işyerinde mobbing ise başarılı oldunuz,tebrikler.Ayrıca ister eğitim 4+4+4 ister 40+40+40 olsun ister dünyanın en iyi eğitim sistemini getirin mutsuz öğretmenlerle hiçbiri başarıya ulaşamaz.Bizlerin bu işin mutfağındayız sevgimizi,emeğimizi katıp sahiplenmezsek başarıya ulaşamayız.
Aynı durumu ben de 7. yılımda yaşıyorum.Norm fazlasıyım.İllaki merkez istemiyorum,gidip gelebileceğim köy okulunda da çalışırım derken oradan oraya gidiyorum. Birdahaki seneye göremeyeceğim bir sınıfa öğretmenlik yapmaktan yoruldum.Akşamdan öğrencilerimi özlerken şimdi hiçbir şey hissetmiyorum.Haklarımızın bu kadar alındığı,eşlerin ayrı kalmak zorunda kaldığı bir ortamda ne kadar mutlu olunabilir ki.Öğrendimki,hayallerin gerçekleşmesi her zaman mutlu etmiyormuş insanı. Ve maalesef çok severek seçtiğim öğretmenlik öğretti bunu bana.