Bunları Biliyor Musunuz?

Çevrimiçi ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.366
  • 35.895
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.366
  • 35.895
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 16 Kas 2021 19:22:42
KIRIK CAM TEORİSİ !..

"Suçlarla mücadeleyi nasıl başardın" sorusuna New York'un efsane Belediye Başkanı Giuliani'nin cevabı şöyle olmuştu..
"Metruk bir bina düşünün. Binanın camlarından biri bile kırılsa, o camı hemen tamir ettirmezseniz, çok kısa sürede, oradan geçen herkes bir taş atıp, binanın tüm camlarını kırar. Ben ilk cam kırıldığında hemen tamir ettirdim. Bir elektrik direğinin dibine ya da bir binanın köşesine, biri, bir torba çöp bıraksın.
O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen, çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk konan çöp torbasını kaldırttım."
Bir sokağın suç bölgesine dönüşme süreci önce tek bir pencere camının kırılmasıyla başlıyor. Çevreden tepki gelmez ve cam hemen tamir edilmezse, oradan geçenler o bölgede düzeni sağlayan bir otorite olmadığını düşünüyor, diğer camları da kırıyorlar. Ardından daha büyük suçlar geliyor; bir süre sonra o sokak, polisin giremediği bir mahalleye dönüşüyor.
Kırık Cam Teorisi" ABD'li suç psikologu Philip Zimbardo'nun 1969'da yaptığı bir deneyden ilham alınarak geliştirildi ve işini bilen bazı belediyeler tarafından başarıyla uygulanmaktadır.


Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.222
  • 53.902
  • 4.222
  • 53.902
# 16 Kas 2021 19:35:44
• Vaktiyle üç kişi bir evin kapısını çalar.
-Kapıyı evin erkeği açar ve aralarında şu konuşma geçer:
* “Biz Tanrı misafiriyiz, ancak evinize sadece birimiz girebilir.
Tercihi siz yapacaksınız.Karar sizin”.
• “İsimlerinizi bağışlar mısınız,önce bir tanışalım…”
- “Servet, Sevgi ve Huzur.”
• Fakir olan ailenin reisi Servet olanınız gelsin deyince,
Kapının arkasında konuşmaları işiten
ve evde huzur yüzü görmeyen hanımı söze girer:
- “Bugüne kadar şu dünyada bir günüm huzurlu geçmedi.
Huzur hanginiz ise o gelsin,” der.
• O arada olanlardan habersiz,
mutfakta gözyaşları içinde bulaşıkları yıkayan evin gelini,
bunalmış ve duygulanmış haliyle alnındaki terleri koluyla silerken
yüksek sesle içini döker:
- “ Nedir bu çilem benim Allahım…
Koskoca on yıl geçti,
bir gram sevgi yüzü görmedim bu evde.
Yazık değil mi bana…”der…
• Kayın pederi ile kapıda bulunan kaynanası,
gelininin sesini işitince “yüreği dağlanır” ve dayanamaz:
- “Yok yok beyler, ismi Sevgi olan hanginizse o gelsin.”
• Son kararı işiten misafirlerin, üçü birden kapıya hücüm eder.
• Bu durum karşısında ailenin reisi beyefendi itiraz eder:
- “Hani biriniz gelecekti?”
• İçlerinden biri söze girer:
- “Beyefendi; ismi Sevgi olan, bizim liderimizdir.
O, nereye biz oraya…Ayrılmamız İmkansızdır”
• Sonuç:
- Sevginin olmadığı eve; “servet” de girmez, “huzur” da…
- Sevginin girdiği eve “servet” de girer “huzur” da…

Çevrimdışı mihri zeynep

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 203
  • 2.346
  • 203
  • 2.346
# 17 Kas 2021 01:01:50
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Soğuk ve hissiz, başkalarının duygularına karşı duyarsız ve herkesi küçük duruma düşürmeye eğilimli insanlar olarak görülürler. Bu saldırgan yönelimli kişilikler sürekli olarak bir tartışma ve çekişme yapma eğilimindedirler. Hatasız olarak görülmek için ısrar ederler. Herhangi bir konuda başkalarının dediğini kabul etmezler. Kibarlık ve sevecenlikten kuşku duyarlar. İstedikleri yolunda giderse canayakın, neşeli ve şirin görünürler. Daha karakteristik olarak yüzsüz, küstah ve kızgın davranış eğilimindedirler. Engellenmeye karşı hoşgörüleri yoktur. Engellediklerinde çabuk tepki gösterirler, öfkelenirler, gözleri döner ve kinlenirler. İlk tepkileri karşılarındakini alçaltmaya çalışmaktır
Sık sık yalan söylerler, takma isim kullanırlar ve başkalarını dolandırırlar. Kendilerini kışkırtan anlık durumlara göre, öngörüde bulunmadan kendileri ya da başkaları için doğacak sonuçları düşünmeden karar verirler. (...) Bu kişiler ileri derecede sorumsuz olma eğilimi gösterirler. Kendilerine biçtikleri değer şişirilmiştir ve kibirlilik taslarlar.

Çevrimdışı dark city

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.049
  • 63.076
  • 10.049
  • 63.076
# 17 Kas 2021 07:55:13
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Soğuk ve hissiz, başkalarının duygularına karşı duyarsız ve herkesi küçük duruma düşürmeye eğilimli insanlar olarak görülürler. Bu saldırgan yönelimli kişilikler sürekli olarak bir tartışma ve çekişme yapma eğilimindedirler. Hatasız olarak görülmek için ısrar ederler. Herhangi bir konuda başkalarının dediğini kabul etmezler. Kibarlık ve sevecenlikten kuşku duyarlar. İstedikleri yolunda giderse canayakın, neşeli ve şirin görünürler. Daha karakteristik olarak yüzsüz, küstah ve kızgın davranış eğilimindedirler. Engellenmeye karşı hoşgörüleri yoktur. Engellediklerinde çabuk tepki gösterirler, öfkelenirler, gözleri döner ve kinlenirler. İlk tepkileri karşılarındakini alçaltmaya çalışmaktır
Sık sık yalan söylerler, takma isim kullanırlar ve başkalarını dolandırırlar. Kendilerini kışkırtan anlık durumlara göre, öngörüde bulunmadan kendileri ya da başkaları için doğacak sonuçları düşünmeden karar verirler. (...) Bu kişiler ileri derecede sorumsuz olma eğilimi gösterirler. Kendilerine biçtikleri değer şişirilmiştir ve kibirlilik taslarlar.


Teşekkürler bilgi için çok sağ olunuz sayın hocam.

Yandık o zaman sayın hocam. Bunlara sık rastlamaya başladık da.

Çevrimdışı mihri zeynep

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 203
  • 2.346
  • 203
  • 2.346
# 17 Kas 2021 13:23:15

Teşekkürler bilgi için çok sağ olunuz sayın hocam.

Yandık o zaman sayın hocam. Bunlara sık rastlamaya başladık da.
/quote]
İçinde bulunduğumuz zaman tam onlara göre ,bu nedenle de kişiliklerini rahatça yaşıyorlar malesef.Topumda da gittikçe çoğalıyorlar.
 Çoğu hasta olduğunun farkında değil,yaptıklarını normal,tepki verenleri anormal sayıyorlar.
  Sosyal medyada varlıklarını daha pervasız sürdürüyorlar.
 
 

Çevrimdışı omerf

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.637
  • 9.880
  • 2.637
  • 9.880
# 17 Kas 2021 13:57:38
Kese kağıdı 1867'de icat edilmiştir.

Çevrimdışı beçael

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 283
  • 1.790
  • 283
  • 1.790
# 17 Kas 2021 14:47:03
Ebada tüm kurslar bana 19 Kasım' da başlayacak diye yazıyor siz de de öyle mi, yanlış yere mi bakıyorum.

Çevrimiçi Gefsob

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.028
  • 15.126
  • 2.028
  • 15.126
# 17 Kas 2021 15:06:24
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Ebada tüm kurslar bana 19 Kasım' da başlayacak diye yazıyor siz de de öyle mi, yanlış yere mi bakıyorum.


Ben de 18 inde başlayacak yazıyor hocam

Çevrimiçi ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.366
  • 35.895
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.366
  • 35.895
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 17 Kas 2021 18:20:30
Zalimliğiyle ünlü bir Kral, idam cezası verdiği iki mahkumdan birinin canını kendisini çok eğlendirecek bir yolla bağışlamak ister. Sonra iki darağacı kurdurur ve mahkumların ikisindende, omuzlarına basacakları ve güvenebilecekleri birer kişi çağırmalarını ister. Bir taraftanda ülkenin bilge kişisini de kendince sınamak istemiştir. Bu yüzden her şey hazır olduğunda yanıbaşına oturtmuştur yaşlı bilgeyi. Sonrasında mahkumlar kendi seçimleri ve istekleriyle çağırdıkları kişilerin omuzlarına basar ve boyunlarına ipler geçirilir...

Mahkumkardan biri çok güçlü kuvvetli birini çağırmıştır. Diğeri ise kendisinden daha cılız olan arkadaşını çağırmıştır ve onun omuzlarına basmaktadır. Kral tam o anda sorar yaşlı bilgeye.
- Hadi şimdi göster hünerini. Sence önce kim yıkılacak? Güçlü olan mı? Yoksa şu cılız olan mı?
 Yaşlı bilge kendinden emin cevap verir.
- Güçlü olan çok sürmez yıkılır efendim. Diğer cılız olan ise ölse yıkılmaz. Cılız olanın omuzlarına basan mahkum canını kurtaracaktır.

İlk saatlik çok çekişmeli geçen ölüm kalım savaşında, güçlü adam yıkılıverir en sonunda. Ve onun omuzlarına basan mahkum darağacında can verir. Kral şaşkın bir halde sorar yaşlı bilgeye.
- Nasıl oldu da şu cılız adamın galip geleceğini bildin? Sen gerçek bir bilgesin.
Yaşlı bilge yerinden kalkmış sevinç içinde arkadaşına sarılan ve canını kurtaran mahkuma bakar ve Kral'a şöyle der.
- Bunu bilmemin bilge olmakla alakası yoktur. İki mahkum darağacına çıkarılmadan önce onları dikkatle izledim. Kendi istekleriyle çağırdıkları adamlar yanlarına geldiler. Biri çağırdığı güçlü adama bir kese altın verdi. Belli ki parasıyla tutmuştu onu, canını kurtarabilmek için. Bunun için o adamın güçlü vücudunun kafi geleceğini düşünüyordu. Diğeri ise uzun uzun sarıldı arkadaşına. Birlikte gözyaşı döktüler. Sonra o cılız adam yeminler etti arkadaşına. Ölsem yıkılmam diye. Gerçek birer arkadaş olduklarını anladım o anda... Ben sadece menfaat üzerine kurulan şeylerin çok uzun sürmeyeceğini bildim efendim...

Unutmayalım ki;

- Menfaat üzerine kurulan her şey, yıkılmaya mahkumdur...

Çevrimdışı omerf

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.637
  • 9.880
  • 2.637
  • 9.880
# 18 Kas 2021 10:06:27
Bir kunduz yılda 200'e yakın ağacı devirebilir.

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.898
  • 228.033
  • 28.898
  • 228.033
# 19 Kas 2021 00:00:09
ümidini kaybeden herşeyini kaybeder.

İslamda ya hep,ya hiç'cilik yoktur!

Hayatını, inandığı İslam'a uygun şekilde yaşamak isteyenlere ümitsizlik veren anlayışlardan biri de:

- Ya hep ya hiç'çiliktir!..

Evet, bazıları 'ya hep ya da hiç' diyorlar. Hepsini de yapamayınca hepsini de terk etmeye kendilerini mecbur sanıyorlar, bu defa hepsinden de mahrum kalma gibi bir çıkmaza giriyorlar...

Ya hep ya da hiç'çilik bir ifrattır. Her ifrat gibi o da sahibine hayır getirmez, sonunda ya ifratta bırakır ya da tefrite düşürür, bir uçtan öteki uca uçurur. Hepsini birden yapmak isterken hiçbirini de yapamaz hale getirebilir.

İslam'ın koyduğu ifrat tefritten koruyan itidalli kaidelerden biri şöyle ifade edilir:

- Tamamı yapılamayan bir hayrın tamamının da terk edilmesi gerekmez!..

- Ma la yüdrekü küllühu, la yütrekü küllühu.. kaidesi bunu ifade eder...

Öyle ise dini mükellefiyetlerinizi hayalinizde zorlaştırıp da hakkından gelinemez görevler olarak düşünmeyiniz...

Siz önce yapabildiklerinizden başlayın. Sonra yapamadıklarınızı da yapma azim ve kararında olun. Göreceksiniz ki, zamanla hayalinizde zorlaşan konular yavaş yavaş kolaylaşacak hem de çok zevkli ve lezzetli şekilde yerine getirip huzur ve saadetinize vesile olacaktır.

Zaten peygamberler müstesna hiçbir kişi, baştan en mükemmel şekilde başlamış değildir dini hayatına. Bizim gibi sıradan insanların hemen hepsinin dini hayatı, baştan eksikli ve noksanlıdır. Yapamadıklarımız olmuş, zaman zaman hata ve kusurlarımızdan feryat da etmişiz. Ancak bir şey kurtarmıştır bizi... Bugün yapamıyorsam yarın mutlaka yapacak, o görevimi de yerine getirmeye muvaffak olacağım, azim ve kararı...

Bu niyet ve azim hepimizi, hatta herkesi kurtaracak güçte ve kutsiyette bir can simidi olmuştur. Mesela:

- Şikayetçi olduğunuz kötü alışkanlıklarınız mı var?

Korkmayın, önce bir iyi niyete girin, kurtulmak için lazım gelen irade gücünü gösterin, hemen olmasa bile zamanla alışkanlığınızın baskısı azalacak, sonra da tümüyle kurtulacaksınız...

Zira Allah samimi olarak kendine yönelenlere sebepler halk eder.

- Bana doğru bir adım atana ben on adımla yaklaşırım, buyuran Rabbimiz'dir.

- Tesettürde eksiğiniz mi var? Ümidinizi yitirmeyin, niyetinizi bozmayın, samimi olun. Göreceksiniz ki Rabbimiz, sizi engelleyen şartları kaldıracak, huzur bulacağınız giyime karşı sevgi ile dolacak, uygulamada kolaylıklara kavuşacaksınız... Hatta gerçek huzuru da Yaratan'ın emrine uygun şekilde giyinmekte bulacaksınız...

- İbadetlerinizde kusurlarınız, ihmalleriniz mi var? Vicdan azabı mı çekiyorsunuz?

Azminizi azaltmayın. Bu eksiklerinizi de tamamlayacak, beğeneceğiniz ibadetli mümin haline geleceksiniz. Yeter ki, ya hep ya da hiç'çilik gibi bir ifrat ve tefritin peşine düşmekten kendinizi koruyun, istikbalinize ümitle bakın... Şunu da unutmayın ki:

- Servetini kaybeden yine kazanabilir. Savaşı kaybeden yine zafer elde edebilir. Ama ümidini kaybeden her şeyini kaybeder. Çünkü, bunları kazanmak ümitle olur. Ümidini yitirmiş insan başlama azmini ve iradesini bulamaz ki, kaybettiğini yeniden kazanmaya yönelebilsin.

Ayet-i kerime, bunun için ikazını net şekilde yapmaktadır:

- Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz!

Bunlara ilave edilecek mühim bir nokta da (çevre) meselesi...

Evet, çevreye dikkat etmeli, bu konularda örnek olarak yaşayanlarla yakınlık kurmalı, yalnız kalmamalıdır.

Ne dersiniz? Arz ettiğim konularda düşünüp kendimize şöyle bir yol haritası çizmeye ihtiyaç var mıdır? Yoksa siz bu konuları çoktan geçmiş, çok daha ilerilerde çevrenize örneklik eder hale mi gelmişsiniz? Öyle ise şükürler olsun sizin için de, örneklik ettiğiniz peşinizden gelenler için de...

Çevrimdışı omerf

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.637
  • 9.880
  • 2.637
  • 9.880
# 19 Kas 2021 15:47:43
Tarzan karakterini canlandıran oyunculardan biri olan Karmuala Searlel, sette bir fil tarafından ezilerek ölmüştür.

Çevrimdışı Kadir 46

  • B Grubu
  • 68
  • 398
  • 68
  • 398
# 19 Kas 2021 22:33:19
Spor yaparken Müzik dinlemek hızınızı ve vücudun dayanıklılığını %15 arttırır

Çevrimdışı 12345

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.403
  • 10.644
  • 1.403
  • 10.644
# 19 Kas 2021 22:35:37
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Spor yaparken Müzik dinlemek hızınızı ve vücudun dayanıklılığını %15 arttırır
İki mesaj daha yazan bir üyenin kıdemi aktif üyeliğe yükselir:).

Çevrimdışı Kadir 46

  • B Grubu
  • 68
  • 398
  • 68
  • 398
# 19 Kas 2021 22:41:48

 İki mesaj daha yazan bir üyenin kıdemi aktif üyeliğe yükselir
teşekkürler
[/quote]

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK