Hala öğrenmedin mi?
-Onlar çocuk…
Adı üstünde:
-Çocuk, çocuk!
İlköğretim de, başlanan yolculuk!
Tutamaz,
Yazamaz,
Çizemez.
Dışarı çıksa giremez…
Yaptığını unutur,
Eve gideceğim der tutturur.
Lavaboda su içmez
Oturur ha oturur!
Kalem açamaz,
Kızsan kaçamaz,
Yanında olsan bile
Annesiz yapamaz!
Öyleyse,
Niye bu kızmalar?
Müfredatta yazılı
Daha sekiz ay var!
O da öğrenecek,
Onlarda bize dönecek,
Yaşını alacak,
İyi yazacak, kötü yazacak
Bazen patinaj
Bazen takılacak.
Ama sonunda okuyacak…
O zaman bunlar niye?
Onlar böyle öğrenirse öğretmenim:
Kel olur, kör olur.
Hırsız olur,
Arsız olur.
Dahası öğretmenim;
Gül yerine kül,
Kül yerine helâ,
En acısı da
Memleketin başına bela olur.
Öyleyse:
-Çocukları dövmeyelim ne olur!
ne güzel ne anlamlı bir şiir paylaşmışsınız sayın öğretmenim.hepimizin duygularına da tercüman olmuşsunuz.
ne olur öğrencilerimizi dövmeyelim.geleceğimize kırık kalpler,güvensiz nesiller yetiştirmeyelim.
dayak hiçbir zaman çözüm değildir ki.onun yerine çok güzel çözümler bulabiliriz.çok kızdıysak o tenefüse çıkarmayabiliriz.bu öğrenciye verebileceğimiz en büyük cezadır.bazende onu kazanmak için en küçük bir başarısına vereceğimiz ödül dünyalar değerindedir...