Davranış Kazandırmada Duyguların Önemi

Davranış kazandırmada duyguların önemi

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

1) Testiyi Kırmadan Önce

Nasreddin Hoca oğlunun eline bir testi tutuşturup çeşmeden su getirmesini istemiş.Çocuk dışarı çıkarken de ensesine bir tokat atıp:
- Testiyi kırma ha! diye öğüt vermiş .
Bunu gören komşulardan biri :
- Yahu Hocam demiş, henüz testiyi kırmadan niye dövüyorsun yavrucağızı?
Hoca cevap vermiş :
- Testiyi kırdıktan sonra neye yarar be birader!

Hocanın bu fıkrasını çoğumuz biliriz ama verilmek istenen mesaj hakkında düşünmeyiz / konuşmayız.

Testiyi kırmadan önce tokatı yiyen insan, haksızlık hissini ömür boyu taşıyacaktır.
Her testi (ve benzeri) taşıması gerektiğinde, bu duygunun etkisi ile dikkatli olacaktır.
Haksızlık hissi oluşturularak, dikkatli olma davranışı, başarıyla kazandırılmıştır.

2) Egitimhane üyelerinin suçu

Hırsızın hiç mi suçu yok?

Bir gün Nasreddin Hoca’nın eşeği çalınmış. Can sıkıntısı içinde durumu komşularına anlatınca her kafadan bir ses çıkmaya başlamış. Birisi :
- Hocam demiş niye ahırın kapısına iyi bir kilit takmadın sanki?
Bir başkası :
- Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor? diye konuşmuş.
Bir diğeri de :
- Hocam demiş, kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep yine sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok. Nereden baksan dökülüyor. Hoca kızmış :
- Yahu demiş, iyi, güzel de kabahatin hepsi benim mi ?
Hırsızın hiç mi suçu yok ?

İnsanlar, sorumluluk duygusunun, rahatsız edici etkisinden kurtulmak için başkalarını suçlama eğilimindedirler. Egitimhane üyeleri bu konuda istisna değildir.
Bazı forumdaşlarım, mesajlarımın "iğneleme" özelliği olduğunu belirtiyorlar.
Kendi sorumluluğunun farkında olmayarak, başkalarını suçlayan mesajlar yazıldığında iğne batırarak "acı" hissi oluşturmaya çalışıyorum.
Bu şekilde egitimhane üyelerine kendi sorumluluklarının farkına varma davranışı kazandırmaya çalışıyorum.

Duygulara hitap etmek, davranış kazandırmada en etkili yöntemdir.

Maya Angelou'ya atfedilen şu sözü çok önemserim:

- Anladım ki insanlar, onlara söylediklerini unutur, yaptıklarını unutur ama onları nasıl hissettirdiğini asla unutmazlar. 

İğneleyici eleştirilerimin, kişiler üzerindeki olumsuz etkisinin farkındayım.
BUNUNLA BİRLİKTE Egitimhane'de başkalarını suçlama eğilimindeki azalmanın da farkındayım.

Dünya'da ve Türkiye'de olumlu / olumsuz bir çok gelişme olabilir. Egitimhane üyeleri bu gelişmeler hakkında düşüncelerini belirtirken, kendi sorumluluklarının da farkında olmalıdırlar.

3) 2015 Educashow

Egitimhane derneğinin 2014 Okul Ekipmanları ve Teknolojileri Fuarı Educashow'da stand açtığını biliyoruz.
Fuar ile ilgili gelişmeleri pek takip etmedim. Fuarda   "Komik Öğrenci Cevapları" kitabının tanıtımından başka bir faaliyet oldu mu bilmiyorum.
BUNUNLA BİRLİKTE 2015 Educashow'a daha aktif bir katılım için çalışmaların başlatıldığına inanıyorum.
Çalışmalar her zamanki gibi büyük bir gizlilik içinde yürütülüyordur.
Bu günlerde 2015 Educashow'da da değerlendirilebilecek bir fikir üzerinde çalışıyorum.
Çalışmalarım gizli olmadığı için, talep olursa Egitimhane derneğine bilgi verebilirim.

 Bu kadar uzun yazmak zorundamısınız. insan okurken  yazının içinde kaybolup gidiyor .
kısa ve öz anlatım diye bişey var.

...ihtiyaçlar hiyerarşisi der giderim. kalın selametle....

Siz kendinizi ne kadar da mühim bir yerde görüyorsunuz böyle, şaşkınlıkla okuyorum upuzuuun yazılarınızı

öncelikle
"İnsanlar, sorumluluk duygusunun, rahatsız edici etkisinden kurtulmak için başkalarını suçlama eğilimindedirler. Egitimhane üyeleri bu konuda istisna değildir".
Bu dediğinize bakarsak, SİZ sorumluluk duygusunun rahatsız edici etkisinden muzdaripsiniz, belli...bu etkiden kurtulmak için ciddi çaba görüyorum.

Sonra,
Siz sitemizdeki kimseye  kendi sorumlulukların ın farkına varma davranışı -ne demekse artık bu - kazandırmak için yorulmayın. Herkesin yaşı belli, akılları da başlarında... gerekyok yanı sayın kuzan!

Ve...
Benim penceremden baktığımda kimse kimseyi suçlama eğiliminde değildi zaten. E tabi siz kendinize yapılan yorumları olumsuz algıladığınızdan, suçlama görebilirsiniz, dünyada zaten sizin etrafınızda dönüyordu ya.... Hayret yahu... Allah razı olsun sayenizde sitemizde huzur ve güven ortamı sağlandı (!) Siz olmasaydınız halimiz haraptı vah vaaah.. size malzeme çıksın bari de yorulmayın satır aralarında kelime bulacam diye.. bakın sayenizde sizi iğneliyorum demekki doğru yoldasınız.bravo..

O site adı neden 2 kelime ? Destan olsaymış çok yerinde olurmuş.

"İğneleyici eleştirilerimin, kişiler üzerindeki olumsuz etkisinin farkındayım.
BUNUNLA BİRLİKTE Egitimhane'de başkalarını suçlama eğilimindeki azalmanın da farkındayım."
gözümsün.haydi bre pehlivan,kim tutar seni.
Araştırmacılığına sözüm yok çok iyisin.ama birader
araştrmalarını,duygularını, insanları kırmadan,onların mesleki kimlikler üzerinden hakeret ederek kızdırmadan dile getirsen olmaz mı?.
Aha sana söz ;başka bir anlatım dili keşfinde sana yardımcı olmaya hazırım.

şimdi gelelim davranışçılığa.Arkadşım bunları bilmeyen yok.Eğitim fakültesi birinci sınıftan son sınıfa kadar belletip durdular.am gel gör ki bilmek ile uygulamak farklı şeyler.öyle kolay mı sandın sen bu işi.senin söylediklerin 1900 lerin başında davranışçı psikologların söyledikleri sözlerin aynısı.yeni bir şey söylemiyorsun ki;hoca efendiden başka.bu psikoloji işi öyle mota mota olacak bir şey değil bak kendine ne kadar karışık bir varlıksın.bu kadar insan seninle uğraşıyor,aslında seni seviyorlar da( bak, ben bir konu açayım kimse senin ki gibi rağbet etmez.).buna rağmen hala davranışların değişmedi.ne yapalım olmuyor işte, dediğin gibi kolay olsa en başta sen değişirdin arkadaşım.

Yeni Konu başlamış.
Tereciye tere mi satılıyor yoksa? Biz bunları zaten biliyoruz.

Yeni Konu başlamış.
Tereciye tere mi satılıyor yoksa? Biz bunları zaten biliyoruz.

olsun sayın hocam tekrarlamanın bir zararı olmaz.bence davranışçılardan konuşacağımıza bilişselcileri,psikoanalistleri konuşmanın daha çok faydası olacaktır.

Bu kadar uzun yazmak zorundamısınız. insan okurken  yazının içinde kaybolup gidiyor .
kısa ve öz anlatım diye bişey var.

...ihtiyaçlar hiyerarşisi der giderim. kalın selametle....

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Klasik Egitimhane üyesi davranışı : Bir olumsuzluk hissettiğinde hemen birini suçla...
Egitimhane üyesinin olması gereken davranışı : turgutkuzan forumdaşım, tecrübeli bir üyedir. Kısa ve öz anlatmak yerine, forumdaşlarına işkence etmek için uzun mesajlar yazıyorsa bir hikmeti vardır...

Sanatçılarımızdan Cem Yılmaz'ın 2- 3 saat süren tek kişilik gösterileri oluyormuş.
Bu gösterilerinden birinin videosundan bir bölüm izlemiştim.
İzlediğim bölümde şöyle bir olay anlatılıyor:
- Gösteriden çıkanlardan gösterideki esprilerden birini  anlatması isteniyor. Hiç kimse cevap veremiyor.
İnsanlar, 2 -3 saat boyunca neredeyse kesintisiz güldüğü esprilerden bir tekini bile hatırlayamıyorlar. (İstisnalar olabilir.)
Bunun sebebi ne olabilir?
Cem Yılmaz kesintisiz espriler yaptığı için, insanlar espri üzerinde düşünecek fırsat bulamıyorlar, düşünecek fırsatları olmadığı için kalıcı hafızaya kayıt yapılamıyor.
Gösteri çıkışında, esprilerin hatırlanamamasının sebebi budur.
Bir düşüncenin kalıcı hafızaya kaydedilebilmesi için, 45 - 60 dakikaya varan bir süre üzerinde düşünülmesi gerekiyor.
Kısa ve öz anlatımlar, düşünme süresini de azaltmaktadır.
Örnekler ve olaylarla desteklenen anlatımlar daha uzun süre düşünülmesine ve düşüncenin kalıcı hafızaya  yerleşmesine imkan vermektedir.
Ne gariptir ki, insanoğlu kendini mutlu eden şeyler üzerinde pek fazla düşünmez.
Üzüldüğü, rahatsız olduğu konularda daha uzun süre düşünür.

Umarım, içinde kaybolup gittiğinizi sandığınız yazıların hikmetini anlayabilmişsinizdir.

Bu dediğinize bakarsak, SİZ sorumluluk duygusunun rahatsız edici etkisinden muzdaripsiniz, belli...bu etkiden kurtulmak için ciddi çaba görüyorum.

Sonra,
Siz sitemizdeki kimseye  kendi sorumlulukların ın farkına varma davranışı -ne demekse artık bu - kazandırmak için yorulmayın. Herkesin yaşı belli, akılları da başlarında... gerekyok yanı sayın kuzan!

Ve...
Benim penceremden baktığımda kimse kimseyi suçlama eğiliminde değildi zaten. E tabi siz kendinize yapılan yorumları olumsuz algıladığınızdan, suçlama görebilirsiniz, dünyada zaten sizin etrafınızda dönüyordu ya.... Hayret yahu... Allah razı olsun sayenizde sitemizde huzur ve güven ortamı sağlandı (!) Siz olmasaydınız halimiz haraptı vah vaaah.. size malzeme çıksın bari de yorulmayın satır aralarında kelime bulacam diye.. bakın sayenizde sizi iğneliyorum demekki doğru yoldasınız.bravo..

O site adı neden 2 kelime ? Destan olsaymış çok yerinde olurmuş.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Sorumluluk duygusunun rahatsız edici etkisini hissediyorum. Bu etkiden kurtulmaktan ziyade, sorumluluk hissettiğim konularda bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
Başkalarını suçlamamaya özen gösteriyorum.

Okulları Nasıl Herkesin Huzurlu Mutlu Olduğu Bir Ortam Haline Getirebiliriz
( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )
başlıklı konuda paylaştığım resmi bir kez daha paylaşmayı uygun görüyorum.
Resimde şu cümle yer alıyor :
- Çocuklarınızı terbiye etmeye çalışmayın, zira zaten size benzeyeceklerdir. Kendinizi terbiye edin yeter.
1963 doğumluyum, yeni şeyler öğrenmek, yeni davranışlar kazanmak için çaba sarfediyorum.
Sanıyorum, aklım başımda değil

Web sitemin ismi kinaye içermektedir. Hedefe yürüyüşler, ilk adımın atılması ile başlar.
"2kelime" hedefimin ikinci adımını sembolize etmektedir.

Dikkat ederseniz arkadaşlar, turgutkuzan Son konu ve mesajlarda biraz espri katmaya başlamış, gulme işaretleri falan kullanıyor
Burada İlber Ortaylı hoca bile olsa eminim ona bile böyle uzun ve gerekli (!) mesajlar yazar, bilgiler verir.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Klasik Egitimhane üyesi davranışı : Bir olumsuzluk hissettiğinde hemen birini suçla...

Turgut Bey siz bunu hangi  duyguların oluşumunda davranışa çevirdiniz. Burada,anlaşılmaya çalışıyoruz anlamaya değil.  Ve ortaya şöyle bişey çıkıyorki soruna sorun eklemek işlerin içinden çıkılmaz bir durum oluşuyor . Bizlerin hakkında karar verirken duygusallıkmı yoksa mantıkmı ön planda onu merak ediyorum. Biraz ondan biraz bundan derken ortaya tam bişey çıkmıyor.


İnsanların sözlerine içerik olarak değil, şekil olarak bakmaya çalışmak ve başkasını alçalttığını zannederek kendisinin yükseldiğini zannetme düşüncesi, bunlar iyi şeyler değil bence.

Kant şöyle der; Başkalarını kendi amaçlarını gerçekleştirmek için araç olarak görme.

konu açıp konu üzerinde düşünmeyi sağlayacağına,turgut bey kavga etmek için yer arıyor.sizde adamın istediğini yapıp kavgasına karışıyorsunuz.
adamın tüm forumları kaçarak kurtulma hesabıyla öylece duruyor.aldığı cevaplar karşısında bırakıp yeni forum açıyor.kovalamaca oyununu çok seven bir adamla tartışıyorsunuz.düşmeyin peşine bırakın koşsun.

Turgut Bey siz bunu hangi  duyguların oluşumunda davranışa çevirdiniz. Burada,anlaşılmaya çalışıyoruz anlamaya değil.  Ve ortaya şöyle bişey çıkıyorki soruna sorun eklemek işlerin içinden çıkılmaz bir durum oluşuyor.
Bizlerin hakkında karar verirken duygusallıkmı yoksa mantıkmı ön planda onu merak ediyorum. Biraz ondan biraz bundan derken ortaya tam bişey çıkmıyor.
İnsanların sözlerine içerik olarak değil, şekil olarak bakmaya çalışmak ve başkasını alçalttığını zannederek kendisinin yükseldiğini zannetme düşüncesi, bunlar iyi şeyler değil bence.
Kant şöyle der; Başkalarını kendi amaçlarını gerçekleştirmek için araç olarak görme.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

"Bizlerin hakkında karar verirken" ifadesindeki "bizler" kelimesi ile Egitimhane üyelerini kasteddiğinizi sanıyorum.
Egitimhane üyeleri hakkında bir karar vermem gerektiğini düşünmüyorum. Daha açık bir ifade ile Egitimhane üyeleri hakkında ön yargım yok. Tüm üyeleri de aynı potada değerlendirmek mümkün değildir.

Hanefi Avcı'nın "Haliç'te yaşayan simonlar dün devlet bugün cemaat" isimli bir kitabı var.
Kitapta, kitabın ismi ile ilgili açıklamalar mevcut. İnşallah en kısa zamanda bu açıklamaları paylaşacağım.
Yapılan açıklamanın özeti; başkasında gördüğüMÜZ kusurlar, kendi kusurlarıMIZDIR.
Egitimhane üyelerinin bunun farkına varmasını sağlamaya çalışıyorum.
Bunu yaparken, Egitimhane üyesi olduğumu unutmuyorum.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde amacımı belirtmiştim.
Bu amacıma ulaşmak için başkalarını araç olarak kullanma ihtiyacı hisssetmiyorum.
İstiyorum ki, her bir Egitimhane üyesi amacını yazsın, ortak / benzer amaçlar ortaya çıksın. Birbirimize hangi noktalarda yardımcı olabileceğimizi görelim.
Bırakın Egitimhane üyelerinin tek tek amaçlarını, Egitimhane web sitesinin, Eğitimhane derneğinin kuruluş amacını NET OLARAK bilemiyorum.
Özellikle Egitimhane Derneğinin yol haritası hakkında bilgisi olan varsa paylaşabilir mi?

Allahım, hiç güleceğim yoktu
Hatta gülmekten yazı da yazamyorum
Kalın sağlıcakla

SORU -tv deki super dadı programını nasıl buluyorsunuz?
----
ben psikoanalistlerin bakışı ile baktığımdan, sorunların böyle kolay çözülmesine şuphe ile bakıyorum.
bilişselcilerin bakışı ile baktığımda,bir öğrenme sürecinin bu kadar kısa surmesini şüphe ile karşılıyorum.
Ama davranışçılara göre baktığımda bu doğrudur gibi geliyor..Gelin görün ki;Davranışçılığı bilimsellikten uzak bulan,bu kuramsal bakışı modası geçmiş olarak gören pek çok psikolog var.
SİZCE NASIL?