Dene Ve Yanıl!...

Çevrimdışı simeranya

  • Uzman Üye
  • *****
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
25 Haz 2008 00:34:09
SOLUK AYDINLIK BİR ODANIN YANKILANAN SESSİZLİĞİ

    Önce gözleri doldu çocuğun.. Ardından bir titremedir aldı tüm bedenini..Sarsıldı, düştü ayaz yemiş yüzüne kaldırımların.. Sıcağı ve soğuğu hissetti aynı anda. Vurdu kendini uçurum gibi bir yol ayrımına... İzahata açık değildi hiçbir şey. Anlayamadı. Çaresiz kaldı, sebeplerin birer bahane olduğu yerde, kapattı kendini giriş katı bir odaya. Soluk bir aydınlıkta ağladı yastığının altında. Acı, öfke, sevgi, nefret, korkui tedirginlik, tereddüt, şüphe nasıl yaşanır öğrendi. Örselendi insan yanları.. Örselendikçe içe dönük infilaklar yaşadı.. Kimseler bilmesi nedendi? Niçindi?. Sorulara cevaplar yavan kaldıkça kırdı kendine kalemi. Hiç kimse bu kadar gaddar olamazdı kendine. Nasıl oldu? derken, aslında farkına varamadı aslolanın yanından geçip gittiğinin. Duvarda asılı olan resimde antik zamanlardan tevarüs eden yalnızlığını buldu sonra, yeryüzü kadar yalnızdı işte.. Kimseler yoktu, önünde, arkasında, yanında.. Tek başınaydı.. Hayat biraz da tek başına yaşanmalı, diyemedi kendine.. Varoluşunu anlamlı kılacak bir kişi olsun istedi yanında. Ölü insanların şehrinde tek başınalıktan başka ne düşerdi payına! Sonra ölülerin resmi geçidi başladı.. Aylardan ekim miydi yaşadığı, yoksa bir yaz akşamı mıydı karar veremedi..
    Önemli olan o değil miydi zaten, takvimden öte asılıp kaldığımız, kendimize bir şans daha vermemizi engelleyen, kurtulursak öleceğimizi ve tüm üretkenliğimizi ya da tüm benliğimizi kaybedeceğimiz zannettiğimiz ve tekrar ve tekrar yaşadığımız zaman değil miydi bireysel takvimlerimiz? Sevmeyi, ölmeyi tercih ettirecek kadar korkak davranmamızı sağlayan, vazgeçmemize sebep takılıp kaldığımız o kabullenemediğimiz, yaşamamış olmayı dilediğimiz o takvimlerimiz değil miydi? Ne varsa hayata dairdi işte.. Hecelerin ardından, bir buruk kapıdan gece girdi sonra içeriye,.. heceler gecelere ve de geceler hecelere dönüştü, metamorfoz sancılarıyla inlerken saatler.. Lakin konuşma yetisini kaybetmişti.. Heceler kelimelere dönüşemedi. Gelip diline dolaşıyor, oradan bir türlü dalga dalga büyümüyordu itirafları.. dedim ya içe dönük bir çığlıkla infilak ediyordu hecelerin bileşkesi kelimeler.. Gelişkin bir benlik algısıydı belki de bu ya da içinde büyüttüğü ideal kişiliğiydi, baskıyla olduğu halden başka bir hale dönüşmesi için çırpınan, suçlayan, yargılayan, hüküm veren.. Bu kadar gaddar olamazdı hiç kimse kendine karşı..
    Gerildikçe gerildi. Bir isyan gibi kaçtı yastığının altından.. Bu şehirden ve bu dünyadan çekip gitmeyi düşündü.. Sık kafana bir kurşun olsun bitsindi işte.. derken çocuk attı kendini bir koltuğa.. Başı ellerinin arasında.. Farkında olmadan dilinden dökülen bir cümlenin anlamını çözmeye çalışıyordu..." ben bir şey yapmadım, suçlu değilim," yaşama tutunmaya dair bir belirtiydi birkaç kelime.. koptu teller, sazlar sustu.. Çocuk sustu.. Oda sustu, duvardaki resim sustu, şarkılar sustu, şiirler sustu. Tüm sesler sustu, rüyalar sustu... Kalktı çocuk, affetti kendini, herkesi ve her şeyi affetti. Baktı ki büyümüş.. Yürüdü hayata.. Sonra bir söz düştü diline; "dene, yanıl; yine dene, yine yanıl ; daha büyük yanıl...!" yaşamayı denedi.. yaşamak ne ise?!...

(alıntıdır)

Çevrimdışı gökhan10

  • Uzman Üye
  • *****
  • 332
  • 81
  • 332
  • 81
# 25 Haz 2008 00:40:40
Yine melankolik yine şahane.teşekkür

Çevrimdışı jordan_02

  • Üye
  • *
  • 25
  • 7
  • 25
  • 7
# 25 Haz 2008 00:54:09
tşkler paylaşım için

Çevrimdışı simeranya

  • Uzman Üye
  • *****
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
# 25 Haz 2008 01:00:36
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Yine melankolik yine şahane.teşekkür

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
tşkler paylaşım için

rica ederim... :)

Çevrimdışı ELİFSUDE

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 147
  • 11
  • 147
  • 11
# 25 Haz 2008 01:12:31
Paylaşımınız için teşekkürler öğretmenim

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK