Dinimize Göre....

yarın 8 mart dünya kadınlar günü. bizim dinimizde kadınlara çok değer verilmesi gerekir. ama bunu bu şekilde uygulayan çok az. bu yüzden dinimize göre kadınların hakları nelerdir? Bunları çoğumuzun bilmediğini ve konuşulması gerektiğini düünüyorum.

Kız evlatlarını diri diri gömen insanları, kadına her daim hürmetle yaklaşan insanlara çevirmiştir İslam dini. Cenneti kadınların ayakları altına sermiştir.

yarın 8 mart dünya kadınlar günü. bizim dinimizde kadınlara çok değer verilmesi gerekir. ama bunu bu şekilde uygulayan çok az. bu yüzden dinimize göre kadınların hakları nelerdir? Bunları çoğumuzun bilmediğini ve konuşulması gerektiğini düünüyorum.

HOCAM KEŞKE HERKES DİNİMİZİN KADINLARA VERDİĞİ HAKKI BİLSE VE UYGULASA BOŞANMALAR, KADINA ŞİDDET DİYE BİR ŞEY OLMAZ.. EVET YARIN 8 MART KADINLAR GÜNÜ KADIN ÖYLE BİR VARLIKTIR Kİ BİR GÜN DEĞİL HER GÜN KADINLAR GÜNÜ BENİM İÇİN.. VE HERKES İÇİNDE ÖYLE OLMALI... PEYGAMBERİMİZ VEDA HUTBESİNDE KADIN HAKLARI İLE İLGİLİ BİZE ÖYLE UYARILARDA bulunuyor ki... işte bundan daha iyisi mi olur.. cennet annelerin ayakları altındadır... allah dinimizin görevlerini anlayan ve uygulayan kullardan eylesin.. cümlemizi inşallah... dünyada iken ahireti yaşarız o zaman..

 Cuma hutbesinden alıntıdır...

BİR KUL OLARAK KADIN
Kıymetli Kardeşlerim!
Peygamber Efendimiz (s.a.s), Veda Haccı için Mekke’ye doğru yola çıkmıştı. Kafile içerisinde hanımlar da vardı. Yol düzenini sağlayan Enceşe isimli bir genç, coşkuyla şiirler okuyor, güzel sesiyle ezgiler söylüyordu. Bu durum, develerin heyecanlanıp hızlanmasına ve üzerlerindeki hanımların rahatsız olmasına sebep olmuştu. Efendimiz, hanımları sarsıntıdan kurtarmak için olaya müdahale etme gereği duydu. Mübarek ağzından dökülen şu zarif ifadelerle gence seslendi:
-“Ey Enceşe, sakin ol! Kristalleri dikkatli taşı!”
Şefkat Peygamberi, hassas bir varlık olan kadını kristale benzetmek suretiyle onun değerine ve ona karşı ne derece dikkatli davranılması gerektiğine işaret ediyordu.
Kardeşlerim!
Yüce Allah, kâinatın en şerefli varlığı olan insanı, bir tek özden yaratmıştır.  İnsan olma onur ve sorumluluğunu hem kadına hem de erkeğe yüklemiştir. Sahip oldukları bu sorumluluk ve değer açısından kadın ve erkek, Rabbimiz nezdinde aynı önemi haizdir. Nitekim Yüce Rabbimiz “Mümin olarak, erkek veya kadın, her kim salih ameller işlerse, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.”  buyurmaktadır. Dolayısıyla kadınıyla erkeğiyle bütün insanlar, Allah’ın kuludur. Önemli olan bu kulluğun farkında olmak, karşılıklı görev ve sorumluluk bilinciyle hayatı sürdürmektir. Peygamberimiz de, “Kadın ve erkek bir bütünü tamamlayan iki eşit parçadır.”  sözüyle kadın ve erkeğin biri olmadan diğerinin eksik kalacağını ortaya koymuştur. Bu itibarla kadın ve erkek, sağlıklı ve huzurlu bir toplumu birlikte inşa eden, birbirlerini koruyan ve sükuna ulaştıran iki ayrı değerdir. 


Değerli Kardeşlerim!
Rahmet Peygamberi, kadının toplum içinde saygın bir yere sahip olması için bugün bile gıpta ile karşılanacak nice gayretler göstermiştir. Öyle ki dönemin kadına yönelik bütün acımasızlığına rağmen O, her daim kadının onurunu korumuş, kadına karşı şiddete başvuranları sert bir dille uyarmıştır. O’nun kadına muamelesi şefkat, merhamet, nezaket ve anlayış örnekleriyle doludur. O, vahye muhatap olmanın heyecan ve ağırlığını ilk olarak sadakât timsali eşi Hatice annemiz ile paylaşmıştır. Sütannesi Halime’ye derin hürmet göstermiş, kızı Fatıma’yı sevgi ve şefkatle büyütmüştür. Kız torunu Ümâme’yi omzuna alarak ashabına imamlık yapmıştır. “Sizin en hayırlılarınız hanımlarına karşı en iyi davrananınızdır”  buyuran Efendimiz, hem eş, hem baba, hem de evlat olarak bir kadına nasıl davranılması gerektiği hususunda bize en güzel örnek olmuştur.
Kardeşlerim!
Yüce Kitabımızda Allah’ın övgüsüne mazhar olmuş kadınlardan kesitler sunulur. Yaratılışın kendisinde tezahür ettiği annemiz Havvâ, iman ve cesaretin zirveye ulaştığı Asiye,  hayâ ve iffetin mekan tuttuğu Meryem, sadakât ve teslimiyetin anlam bulduğu Hacer, namus ve haysiyeti Yaratıcı tarafından tescillenen Âişe validemiz bu yüce şahsiyetlerden sadece birkaçıdır.
İnancımızda kadın Allah’ın emaneti olan bir eş, ayaklarının altına cennet serilen bir anne, Allah’ın rahmeti ile sarmalanmış bir evlat ve Rabbimizin mükerrem kıldığı bir varlıktır. Bu itibarla kadın her türlü hürmet ve saygıya layıktır. Kadınları incitmek, hangi gerekçeyle olursa olsun dövmek, mağdur ve mazlum durumuna düşürmek inancımızla bağdaşmaz.
Kardeşlerim!
Ne hazindir ki günümüzde hemen her coğrafyada kadın baskı, şiddet ve zorbalıklara maruz kalmaktadır. Kadın onuru ve saygınlığını hiçe sayan bu çirkin davranışlar cehalet, merhametsizlik, vicdanî değerlerden yoksunluk, dahası insan oluştan uzaklaşma gibi etkenlerden kaynaklanmaktadır. Söz konusu yanlış tutum ve davranışların İslam ile bağdaştırılması ise daha da vahimdir. Çünkü zulüm ve şiddeti hoş gören hiçbir yaklaşımın, düşüncenin, geleneğin ve inanışın, kendisine Kuran ve Sünnet’te yer bulması mümkün değildir. Unutmayalım ki yüce dinimiz İslam ve onun peygamberi Efendimiz eşimize, evladımıza güzel davranmayı imanın kemali için gerekli görmüştür.

  Buhârî, Edeb, 111.
  A’râf,7/189.
  Nisâ, 4/ 124.
  Ebû Dâvûd, Tahâret, 94.
  Tirmizî, Radâ’, 11.

Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

   Öğretmenim sanırım maksadını aşan bir cümle olmuş ''Yine de Arap milletine anlatamamış ne yazık ki.'' diyorsunuz. Peygamberimizin işi tebliğ etmektir. Allah O'ndan memnun olduktan sonra hiç kimse O'nun için görevini yapamamış anlamında anlatamamış gibi bir cümle kuramaz.  Arap Dünyası'nda olanların en az bin katı batı ülkelerinde olmuyor mu? Metres hayatı, nikahsız birliktelik batıda mı İslam Dünyası'da mı fazla?Çok afedersiniz küçücük çocukları, hayvanları bile filmlerde oynatmak batı dünyasına ait değil mi? Batı Dünyası'nda ortaçağda ilk gece hakkı senyörlere tanınan bir hak değil miydi?
  Sevgili arkadaşlar, lütfen dinimizin emrettiği ile dinimizin yaşanmamasını birbirine karıştırmayalım. Dinimizden önce kadın hakları hakkında yazmaya utanıyorum. Çünkü o zamanlarda kimi çocukların babası resmen kura ile belirleniyormuş. Dinimizde kadına ev işi yapma mecburiyeti bile getirilmemiştir. Ama kendini çağdaş zanneden ancak '' mutfağıma kimse giremez'' diyen kadınlar yok mudur?

Yine de Arap milletine anlatamamış ne yazık ki... Tabii onların etkisi altında olanlara da !!!
Çevirebilmiş mi acaba gerçekten... Peygamberimizin adını kullanıp torunu yaşındaki kızlarla evlenen ucubelerle dolu hala oralar...

Kendine kitap gönderilen toplumların biri de ders almaz mı arkadaş.. Hepsinin sonu aynı yıkım, hüsran. Bu gidişle bunlarınki de öyle olacak...
Dini söylemlerle sapkınlık, cinayet, şiddet ne ararsan var. Biraz milliyetçiliğe kaçacağım ama bakıyorum da dünyadaki Müslüman ülkeler içinde yine bi biz iyiyiz, gerisi içler acısı durumda... Ne diyeyim Atatürk sağolsun...

Öğretmenim islamiyeti televizyondan gördüklerimizden ibaret sanmayalım. Doğuda töre adı altında yapılanların islamiyetle alakası yoktur. Diğer ülkelerde radikal dinciler olarak geçinenlerin de çoğunun islamiyetle bir alakası yoktur. Onlar, bilinçli bir şekilde gösteriliyor ki islamiyet işte bu deniyor. Bir konuda size katılıyorum islamiyet gerçek anlamda Türkiyede yaşanıyor. Tabi bütün millet olarak yaşadığımızı söylemek çok zor.

Şu da var ki ahir zamanda din-i islama bir perde çekilecek.  Ahir zamanda kişi gece imanlı yatıp, sabah imansız uyanacak. O nedenledir ki bütün peygamberler ahir zamanın fitnesinden Allaha sığınmıştır. Ve biz şu an ahir zamanı yaşıyoruz. Eğer perdeyi gayb açılsa, gerçekler bütün çıplaklığı ile ortaya çıksa pişman olacağımız o kadar çok şey var ki.

Artık herkesin okuması yazması var,dinimizi ordan burdan,ondan bundan değil de kaynağından kutasl kitabımızdan ve hadislerden öğrenmeyi becerebildiğimizde dinimize yamanmaya çalışılan hurafelerden de arınmış olacağız.Törelerin, kan davalarının dinimizle alakasını olmadığı gibi, islamiyet bunları tamamen lanetler. Kadın islamda baş tacıdır.

Artık herkesin okuması yazması var,dinimizi ordan burdan,ondan bundan değil de kaynağından kutasl kitabımızdan ve hadislerden öğrenmeyi becerebildiğimizde dinimize yamanmaya çalışılan hurafelerden de arınmış olacağız.Törelerin, kan davalarının dinimizle alakasını olmadığı gibi, islamiyet bunları tamamen lanetler. Kadın islamda baş tacıdır.

Okur yazar olsakta okuyup yazmak araştırmak hep zor gelmemişmidir. lise yıllarında dönem ödevi yapacaz diye kütüphane kütüphane gezip o kitap bu kitap derleyip sadece yazdık ödevleri. Dinde böyle okumak yorumlamak yerine birileri sürekli cennete giden yolu kolaycacıkmış gibi tatlı diliyle göstermedi mi? ve insanlar peşlerinden koşmuyor mu.? uyuşmuş vaziyette.

Forum başlığı 'Dinimize Göre' olduğuna göre bence bu forumda sadece Kuran'ı Kerim'den ayetler ve Hadis-i Şerifler olmalı.. Çünkü en hafif bir ciddiyetsizlik bile ağır sonuçlar doğurabilir.. Sana göre, bana göre, bize göre değil, 'Dinimize Göre'..

Sorun şu ki bazılarınız dini kendi tekelleri altına almış. Kendileri dışında ses duymak istemiyor.
Ben " sildirdiğiniz" yazımda peygamberimize herhangi bir suçlamada bulunmadım. Anlatamamış olmak bir kusur değildir keza. Elinden geleni fazlasıyla yapmış, Allah'ın buyruklarını harfi harfine , noktasına virgülüne iletmiş ama bu bahsettiğim millete yetmemiş olacak ki kendi siyasi çıkarları için ( özellikle Emeviler döneminde) yeni yeni kurallar konulmuş Allah adına. Bu durum sizleri rahatsız etmiyor olabilir ama ben rahatsızım ve bunu dile getirme hakkına sahip olmam gerekirdi, tahammülünüz olsaydı. Ben batı dünyası iyi diğerleri kötü demedim. Anında bir savunma mekanizması geliştirerek kıyasa girmeniz çok yersiz olmuş.
İsrafiloğullarının başına gelenler sadece onlarla sınırlı kalacak mı sanıyorsunuz? Kendine gelen kitapla yetinmez , siyasi - ekonomik çıkarlar için her Müslüman devlet kendi kafasına göre kurallar çıkartır ( Haşa Allah adına) ise onların da sonunun farklı olacağını sanmıyorum. bugün İran'da yaşanan islamla Mısır'daki, Hindistan'da yaşananla Irak'taki aynı mı sanıyorsunuz??? Ortada tek peygamber ve tek kitap var ama farklı farklı formlar var. Bu çok mu normal
Peygamberimiz zamanında mezhepler var mıydı? bir de bazıları çıkıp zamanın değişip geliştiğinden, bu sebeple ayet ve hadisler dışında farklı kaynaklardan ( artık adına ne diyorsanız) yararlanılması gerek diyor. Oysa Kuran hala daha tam olarak anlaşılamamış ve çağları aşan bir kitap. Dönüp O'na bakın...
Ortada bir de hadis fırtınası var. Peygamberimizle belki de uzak yakın alakası olmayan sözler hadis diye geziyor. Allah'tan korkun hiçbir şeyden korkunuz yoksa.
 Kimseyle münakaşaya girmek istemiyorum. İstediğim sadece biraz da farklı pencerelerden bakmanız , hepsi bu. Yoksa herkes istediği gibi düşünüp, istediği / inandığı gibi yaşayacak. İki satır yazıyla kimse kimseyi değiştiremez. Ne ben birilerini, ne başkası beni. Ama belki bir nebze sorgularız belki hepimiz.

Bizim ülkemiz de dahil olmak üzere dinimiz hakkıyla yaşanmıyor hiçbir ülkede.Diğer Müslüman ülkelerden laiklik ilkesi sayesinde biraz daha iyiyiz sadece.Onun dışında bir artımız yok.Kadın dövenler bizde,hayvanlara eziyet eden bizde,yerlere çöpünü atan bizde,5 vakit namazını kılıp vergi kaçıran,işçisine sigorta yaptırmayan bizde.Bunun gibi daha çok örnek var.Ve ne yazıkki ülkemizde böyle kişilerden çok var.Nüfus kağıdında dini İslam yazmakla Müslüman olunsaydı keşke..

Kimse farkında değil belki ama Avrupalı farkında olmadan bizim dinimizdeki bir çok sorumluluğu o kadar iyi yapıyor ki.

Yusuf İslam'ın bir sözü çok şeyi açıklamaya yeter Gülümseyinnn öğretmenim: ''İyi ki Müslümanları tanımadan evvel Kur'an-ı tanıdım, yoksa Müslüman olmazdım.''

Moderatörlerim artık bu konuyu kilitleyin. bir soruya bile şimdi cevap vermem 4-5 sayfa alacak en iyisi bu konu kapansın. LÜTFEN

Peygamberimiz zamanında mezhepler var mıydı?

Peygamberimiz(S.A.V) zamanında mezhep olmaz çünkü her soruna doğrudan cevap veriliyordu. İslam dini 4 Mezhep üzerinde ayakta durur zannettiğiniz gibi hiçbiri birbirine tezat değildir. aksine kolaylık sağlar. İslam dini Akil dinidir. Hatta iş hüküm vermeye deldiğinde bile doğru hükme 2 sevap varsa Yanlış hükme bile 1 sevap verilir.(bu böyle olmasaydı alimler günaha gireceğiz diye hüküm vermekten korkardı) Herşey İslam'ı güçlü tutmak için. Kur'an a bakalım diyorsunuz Alimler bile tam çözememişken baştan sona ( elim lam mim, Ya Sin bunların bile anlamı çözülemedi) siz nasıl Kur'an ile kendinize doğrudan yol çizeceksiniz.

 Hayırlı Geceler Hayırlı Cumalar...

Burda İslam dinini değil, uygulanış ya da uygulanamayışını sorguluyorum hocam ben.
İkisi çok farklı şeyler...
Ama siz yine de yazın tabii, bilgiden zarar gelmez.